Berbat. Bu kadar basit bir edebiyat.. Toz pembe bir felsefe... Eğer güneş doğarken kalkıp, mutlu bir şekilde kahvenizi yudumladıktan sonra sporunuzu yapıyorsanız, eve geldikten sonra aynada kendinize iltifat edip, yaşıyorum ben bu hayatı diyorsanız. Bu kitap tam size göre. Ama hayat bu kadar basit değil. Ve basitleştirme yöntemi de kötü duygulardan kaçmak değil. Acıyı, üzüntüyü, kederi de yaşamak. Bunları da hayatın ta kendisi olarak görmek. Bununla yüzleşmek. Kitap olumsuzluklardan kaçmayı, zihinden def etmeyi, polyana olmayı öğütlüyor. Kitabın akışı berbat. Çok zengin ünlü ve mutsuz bir avukat olan Julianın, kalp krizi geçirdikten sonra aydınlanma yaşamak için herşeyini bırakıp Hindistanın dağlarında nirvanaya ulaşma sürecini anlatıyor. Keşke anlatabilse, ilahi bakış açısıyla fakat kitap samimiyetsiz soru - cevap şeklinde ilerliyor. Bölüm sonu şemaları komedi. Bu kitapla aydınlandığını düşünen arkadaşların hayatını çok merak ediyorum. Zaman kaybı.. Overrated bir kişisel gelişim kitabı. Eğer anı yaşayın felsefesi için daha güzel kitaplar merak ediyorsanız Paulo Coelho'nun tüm kitapları ve özellikle Portobello Cadısı derim. En azından bir edebiyat ve sürükleyicilik okumuş olursunuz.
