Fihi Ma Fih
Mevlana Celaleddin-i RumiFihi Ma Fih Gönderileri
Fihi Ma Fih kitaplarını, Fihi Ma Fih sözleri ve alıntılarını, Fihi Ma Fih yazarlarını, Fihi Ma Fih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Didem'de hayalin var, ismin de dehanımda Mektuba ne hâcet var, zikrin dil ü cânımda.
Takdir-i ilahiyi bilmez, kul eder tedbir
Meşhur meseldir bu, tedbiri bozar takdir.
13. BÖLÜM- Tanrı rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber dedi ki: "Gece uzundur, uykunla kısaltma onu; gündüz ışıtır; suçlarınla bulandırma, karartma onu."
BÖLÜM IX
Şu cansız bulut, ne bilir vaktinde yağmur yağdırmayı; şu yeryüzünü görüyorsun, bitkiyi nasıl kabulleniyor, bire nasıl on veriyor; elbette bunları birisi yapıyor; onu gör, şu dünya vasıtasiyle ondan yardım elde et; hani insanın da kalıbını görüyor, anlamından yardım elde ediyorsun ya; dünya vasıtasiyle de dünyanın anlamından yardıma er.
BÖLÜM IX
Halkın babaya, anaya, kardeşe, dostlara, göklere, yerlere, bağlara, bahçelere, sayvanlara bilgilere, ibadetlere, yiyeceklere, içeceklere, hâsılı bu çeşit şeylere duyduğu istek, beslediği sevgi onları benimseyip esirgeyiş de buna benzer. Hepsi de Tanrıyı özler, onu ister. Bu şeylerin hepsi de örtüdür.
Aşk da'vâsında bulunmak kolaydır; lâkin o da'vâya delîl və burhân ister.
Sayfa 8 - iz yayıncılık
33.Fasıl
"Eğer nazarı, yuları çekene olsa idi,yulardan kurtulur idi.Ve onun yuları,bu yuları çeken bulunur idi.Ona yuları,yularsız olarak yuları çekene gitmediği ve yulara nazar ettiği için takmışlardır.
Sayfa 122
"Doğru olunca,o eğriliklerin cümlesi kalmaz.Sakın ümîdi kesme! "
Sayfa 12
Gönlüme dedim ki: "Ey gönül! Sâika-i cehâletle kimin hizmetinden mahrûm olduğunu biliyor musun?" Gönlüm bana cevâben dedi: "Hayır, bu yazı tahtasını yanlış okuyorsun. Ben dâima hizmetteyim, sergerdân olan sensin."
Sayfa 151Kitabı okuyor
Müslümanlar eskidikçe kendilerini hep yeni kalacak olan Kur'ân-ı Kerîm'le yenilemelidir.
Kur'ân-ı Kerîm'in mânâsına teveccüh etmek ve ondan gıdâlanmak esastır. Kur'ân-ı Kerîm'i yüzünden okumakla iktifâ edip, ondan gıdâlanlamamayı Hz. Mevlânâ bir fırın ekmeği ağzında çiğneyip atarak doymak isteyen insana benzetiyor.