Fıkhın Sultanı İmam-ı Azam Ebu Hanife

İbn Hacer El-Heytemî

En Yeni Fıkhın Sultanı İmam-ı Azam Ebu Hanife Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Fıkhın Sultanı İmam-ı Azam Ebu Hanife sözleri ve alıntılarını, en yeni Fıkhın Sultanı İmam-ı Azam Ebu Hanife kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hârûnürreşid, İmam Mâlik hazretlerinin eseri olan el-Muvatta kitabını Kâbe-i Muazzama'ya astırıp bütün müminleri onun gereğince amel etmeye mecbur etmek isteyince İmam Mâlik buna rıza göstermemiş ve, "Ey müminlerin emîri, bunu emretmeyin. Çünkü Resûlullah'ın ashâbı bazı fürûlarda ihtilaf ederek memleketlere, beldelere dağılmışlardır." demiştir.
Sayfa 57
İbn Sa'd ve İmam Beyhakî'nin rivayetlerine göre Hz. Ebû Bekir, "Efendimizin ashâbından ortaya çıkan ihtilaf, diğer insanlar hakkında rahmettir." buyurmuştur.
Sayfa 56
Reklam
"Ümmetimin ihtilafı insanlar için rahmettir."
İşte bu hadis-i şerif, Asr-ı saadetten sonra, çağların en hayırlısı olan sahabe zamanından itibaren -ki irşat ve hidayet zamanıdır- meselelerin fürûunda alimler arasında ihtilaf ortaya çıkacağına dalalet eder. Çünkü bazı hadiselerde ihtilafa düşen sahabenin her biri fıkıh ve rivayet ile meşhur olduklarından her birinin sözünü tâbiînden bir topluluk alınca, tâbiîn ve diğer alimler arasında ihtilaf ortaya çıkması gerekir. Şeriat sahibi Resulullah efendimiz (sav) ise böyle bir ihtilafın olmasına izin vermiş ve razı olmuştur. Hatta belki de övmek suretiyle bu ihtilafı, kurtuluşa erecek ümmeti hakkında rahmet saymış; ümmetini diledikleri sahabenin sözüyle amel etmek konusunda serbest bırakarak sözlerinde ve işlerinde sahabenin yolunda giden, onların içtihad usulleri üzere hareket eden müctehid imamların görüş ve mezhepleriyle de amel etmek konusunda serbest bırakmıştır.
Sayfa 52
İmâm-ı Âzam'ın rüyası:
Başlangıçta uzlet halini kastetmiş, halktan uzaklaşmış, halkın arasından sıyrılıp çıkmak istemişti. Zira kalbini riya ve itibar arzusundan temizlemişti. Gönlünü Hak için tehzib etmiş ve düzelmişti. Bu halde iken bir gece rüyada Peygamber'in [sav] kemiklerini kabrinden toplamakta olduğunu ve bunlardan bazısını diğerlerine tercih etmekte olduğunu gördü. Bu hadisenin dehşetinden derhal uyandı. Halini, Muhammed b. Sirin'in sohbetlerinde bulunanlardan birine anlattı ve bunun ne manaya geldiğini sordu. Bu zat ona şöyle dedi: Peygamber'in [sav] ilmini ve onun sünnetini hıfzetmede, o kadar muazzam bir dereceye ulaşacaksın ki, orada tasarrufta bulunacak ve sahih olanını sakim olandan, yani doğru olan hadisleri yalan olandan ayırdedeceksin.
Sayfa 50
İmam-ı Azam
Zaten o, ilmiyle âmil diğer âlimler gibi Kur'ân-ı Kerîm okumaya gayet özen gösterir ve her feyzi ondan kazanırdı. Hatta ramazan aylarında otuzu gündüz, otuzu da gece olmak üzere Kur'ân-ı Kerîm'i altmış kere hatmederdi.
Sayfa 48
Hanefî mezhebine davet nasıl başladı:
Ebû Hanîfe, din ilimlerinde tam bir ustalık kazanıp çağdaşları içinde kendinden daha bilgili biri bulunmadığını bildiği halde insanları kendi mezhebine davet etmeyi istemezdi. Kendine kalsa -halktan uzaklaşıp bir köşede yalnız yaşamayı daha güzel ve tevazuya daha yakın bulduğundan- inzivayı tercih edecekti. Fakat insanları mezhebine uymaya davet etmesi konusunda, rüya âleminde tekrar tekrar Hz. Peygamber işaret buyurduğundan ve ilâhî hazineleri hak edenlere dağıtma işi kendisine verilen Peygamber Efendimiz'in emrine uymak lazım ve gerekli olduğundan böyle bir emrin verildiğini yakîn ile bilince bu özel lutfa nail olduğuna şükredin mezhebini insanlara gösterdi.
Sayfa 46
Reklam
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.