Filiz Hiç Üzülmesin kitaplarını, Filiz Hiç Üzülmesin sözleri ve alıntılarını, Filiz Hiç Üzülmesin yazarlarını, Filiz Hiç Üzülmesin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer. Bir gün Almanların pabucunu yalayan ertesi gün İngilizlere takla atan, daha ertesi gün de Amerika’ya kavuk sallayan soysuzlar gibi olmak istemedik. Yalnız ve yalnız bir tek milletin önünde secdeye vardık. O da cefakeş milletimizdir. Meğer ne büyük günah işlemişiz! Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük. Bugünün itibarlı kişileri gibi, kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış bankalara para yatırmadık, han, apartman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık. Bütün kavgamızda kendimiz için hiçbir şey istemedik. Yalnız ve yalnız bu yurdun bütün yükünü omuzlarında taşıyan milyonlarca insanın derdine derman olacak yolları araştırmak istedik. Bu ne affedilmez suçmuş meğer! Neredeyse, yoldan geçerken mide uşakları arkamızdan bağıracaklar: “Görüyor musun şu haini! İlle de namuslu kalmak istiyor ve ahengimizi bozuyor...’ Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalıydı. Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer! Bereket, zora katlanmasını bilen bu millet de namuslu.
Babam İçin uzun yıllar hiç gözyaşı dökmedim, çünkü o “Filiz hiç üzülmesin..” demişti. Ama Denizler asıldığında, Sinanlar, Mahirler öldürüldüğünde çok ağladım, yıllarca gözpınarlarımda babam için biriken gözyaşları durmadan aktı, aktı, aktı..
Ama Sabahattin Ali, sanki canilerin onu mezarsız bırakacaklarını çok önceden sezmiş gibi, evrendeki mekânını belirlemişti çoktan ve “Benim meskenim dağlardır” diyerek, şiirini yazmıştı.
Okumaya ve hayatın aslını yaşamaya karşı, doymaz bir açlığı olan Sabahattin Ali, kısacık ömrüne bu yüzden üç ömürlük bilgi, deneyim, kültür, sevgi ve sanat ürünü sığdırabilmişti belki de.
Her İzmir'e gelişimde muhakkak bir kere uğradığım bu harabeler, sanki seneden seneye daha haraboluyor, binlerce yıl önce aralarında bazı insanların insanlar gibi yaşadığı mermerler bile, kendilerini asırlarca örtüp koruyan anlayışlı toprağın altından çıkarıldıklarına küsmüşçesine, kararıp kirleniyordu.