...
Gözümdeki uykunun örtüsünü çekmek için bir fincan kahve ile yatağımı terk eder ve pencerenin yanında otururum.
Bakarım sözde beni takip ediyor; raks ederek, bağırarak, patırtı yaparak önümde dikilip sonra da elini benimle beraber fincana uzatıyor ve onu benim yudumluğumla birlikte yudumluyor.
.
Ben insanları ahlakım ahlaklarına uymadığı için, düşlerim düşleriyle örtüşmediği için terk ettim. Ben insanları terk ettim, çünkü kendimi sola dönen dolapların arasında, sağa dönen bir dolap olarak bulmuştum.
...
Ne kalbimin hüzünlerini insanları mutluluklarına değişirim
ne de kederin azalarımdan akıttığı gözyaşlarının, kahkahaya dönüşmesine çevrilmesine razı olurum.
.