Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Teknik Araçlarla Yeniden - Üretim ( Çoğaltma ) Çağında Sanat Eseri

Fotoğrafın Kısa Tarihi

Walter Benjamin

En Eski Fotoğrafın Kısa Tarihi Gönderileri

En Eski Fotoğrafın Kısa Tarihi kitaplarını, en eski Fotoğrafın Kısa Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Fotoğrafın Kısa Tarihi yazarlarını, en eski Fotoğrafın Kısa Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın yüzü suskundu, bakışı bunu değiştirmiyordu.
Ta 1900'de Lichtwark, "Çağımızda bir insanın kendi fotoğrafı, en yakın akrabalarının ve dostlarının fotoğrafları, sevgilisinin fotoğrafı kadar yakın ilgiyle bakılan hiçbir sanat yapıtı yoktur," diye yazmış ve böylece sorunu, estetik farklılıklar alanından toplumsal işlev alanına çekmiştir. Gelinen bu verimli nokta daha ileriye ancak şimdi götürülebilir.
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Fotoğrafın başyapıtlarından sadece biri. Fotoğrafı kuramsal olarak ele alan ve bunu doğru, yapıcı şekilde sonuca bağlayan güzel kitaplardan biri.
Fotoğrafın Kısa Tarihi
Fotoğrafın Kısa TarihiWalter Benjamin · Agora Kitaplığı · 2012132 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Walter Benjamin hayranı olduğum bir adamdır. Hayatının trajik sonu, her düşündüğümde beni üzüyor. Neyse ki kalemini çalıştırmış ve harika şeyler yazmış. Bu kitap fotoğrafla alakadar olan herkesin mutlaka okumuş olması gereken çok temel bir kitap.
Fotoğrafın Kısa Tarihi
Fotoğrafın Kısa TarihiWalter Benjamin · Agora Kitaplığı · 2012132 okunma
Gerçekliğin kitlelere, kitlelerin de gerçekliğe uydurulması, düşün­me açısından olduğu kadar algılama açısından da sınır­sız boyutlu bir süreçtir.
İnsan ilk defa olarak -ki bu sinemanın etkisidir- canlı kişiliğinin tümüyle, fakat halesinden de vazgeçmiş bir şe­kilde devrede olmak durumundadır. Çünkü hale, in­sanın 'burada' var olmasıyla bağıntılı olarak vardır; onun kopyası çıkarılamaz. Tiyatro sahnesinde Mac­beth'in yaydığı hale, seyircilerin gözünde, aktörün yaydığı haleden ayrılamaz. Oysa bir stüdyoda yapılan çekimin özgüllüğü, seyircinin yerini kameranın almasında görülür. Buna bağlı olarak, oyuncuyu saran hale kaybolur ve onunla birlikte oyuncunun temsil ettiği kişinin halesi de yitip gider.
Reklam
Pirandello'nun anlattığı şekliyle, kamera önündeki oyuncunun üstüne çöken yabancılık duygusu, esasın­da, insanın ayna karşısında kendi görüntüsüne bakar­ken hissettiği yabancılıkla aynı türde bir duygudur. Oy­sa artık, yansıyan bu görüntü ayrılabilir, taşınabilir ha­le gelmiştir. Peki, o görüntü nereye taşınmaktadır? Seyircinin önüne. Sinema oyuncusu bu duygunun bilin­cinde olmaktan bir an dahi sıyrılamaz. Oyuncu kamera­nın karşısındayken, son aşamada seyircinin de, yani pa­zarı meydana getiren tüketicilerin de karşısına çıkacağı­nı iyi bilmektedir. Oyuncunun hem emeğini hem de bü­tün benliğini, kalbini ve ruhunu sunduğu bu pazara eli­nin uzanması mümkün değildir. Çekim sırasında, orta­ya çıkacak nihai ürünle teması, bir fabrikada çalışan iş­çilerin ürettikleri ürünle temasları kadar azdır.
Psikanalizin bizi bilinçdışının itkileriyle tanıştırması gibi, film kamerası da bizi bilinçdışı görmeyle tanıştırır.
Homeros'un devrinde Olimpos'taki tan­rıların gözünde seyirlik bir şey olan insanlık, artık ken­disi için bir seyir malzemesidir. İnsanlığın kendine ya­bancılaşması o raddeye varmıştır ki, kendi yıkımını da­hi birinci kalite bir estetik haz olarak yaşayabilecektir.
...Sonraları, fotoğraf sanatının en parlak devirlerini görmüş bir fotoğrafçının mottosu olan "Asla fotoğraf makinesine bakmayın," deyişi, Hill'in o modellerinin davranışlarından türetilmiş olmalıdır..
Sayfa 13 - Agora kitaplığıKitabı okudu
Reklam
Toplum, nehirlerin akışını sürdürmek yerine insan selini bir siper yatağına dönüştürür; uçaklardan tohum atmak yerine şehirlere yangın bombaları yağdırır...
" Kendini sanat olarak adlandıran her şey felce uğradığında, fotoğrafçı bin mumluk lambasını yakar ve ışığa duyarlı kart bir kaç faydalı eşyanın karanlığını an be an kaydeder, fotoğrafçı bu suretle takımyıldızlarının gozlerimizin önüne serdiği şölenden daha önemli olan narin, el değmemiş bir ışık parıltısının gücünü keşfetmiş olur
İnsan - ister sağ düşüncede olsun, ister sol- kökeninin bağlı olduğu yere bakılarak değerlendirilmeye alışmak zorunda kalacaktır.
Sayfa 30 - Agora kitaplığıKitabı okudu
Bir sava göre, “geleceğin cahilleri yazmayı bilmeyenler değil, fotoğrafı bilmeyenler olacaktır”. Ama kendi çektiği resimleri okuyup yorumlayamayan bir fotoğrafçı da cahiller cahili sayılmaz mı?
Sayfa 38 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Geleceğin cahilleri yazmayı bilmeyenler değil, fotoğrafı bilmeyenler olacaktır.
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.