insanın bâtını hiçbir zaman
bilinemez. Zahirin bâtınla ilişkisi, kendisine bitişiktir ve bir an bile
kendisinden ayrılmaz ve ayrılması da sahih değildir. Öyleyse insan zahirde
gayb ve gaybte zahirdir. Hareket ve durağanlıkta kendisinden
zuhur eden şeyin hükmü vardır. Hareket ederse, Hak vasıtasıyla hareket
eder; durursa, Hak vasıtasıyla durur. İnsan kendisini var edenin suretindedir: