Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fütuhat-ı Mekkiye 12

Muhyiddin İbn Arabi

Fütuhat-ı Mekkiye 12 Sözleri ve Alıntıları

Fütuhat-ı Mekkiye 12 sözleri ve alıntılarını, Fütuhat-ı Mekkiye 12 kitap alıntılarını, Fütuhat-ı Mekkiye 12 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
insanın bâtını hiçbir zaman bilinemez. Zahirin bâtınla ilişkisi, kendisine bitişiktir ve bir an bile kendisinden ayrılmaz ve ayrılması da sahih değildir. Öyleyse insan zahirde gayb ve gaybte zahirdir. Hareket ve durağanlıkta kendisinden zuhur eden şeyin hükmü vardır. Hareket ederse, Hak vasıtasıyla hareket eder; durursa, Hak vasıtasıyla durur. İnsan kendisini var edenin suretindedir:
Bilmelisin ki, Allah’ın iyilik etmek üzere açtığı kapıları olduğu gibi bazı kapıları daha vardır ki, onların açılma vakti henüz gelmemiştir ve onları da iyilikte bulunmak üzere açar. Allah’ın bir takım kapıları daha Yirmi Üçüncü Sifir 123 vardır ki, onları acılar için açar. Bu ‘azap’ diye ifade edilir. Çünkü mensupları işin sonunda ona döner ve ondan tat alırlar. Çünkü azap kendisine Rabbini hatırlatmıştır. İnsana zarar isabet edip de sebepler ortadan kalkarsa -ki bu en şiddedi azaptır- Rabbini hatırlar ve iradesiyle değil zorunlu olarak O’na yönelir. Bu durumda kendisini Allah’a döndüren ve O’nu kendisine hatırlatıp gaflet ve unutmanın etkisinden kurtaran bu elemden haz duyar. İşte bu nedenle onu ‘azap’ diye isimlendirmiştir. Öyleyse azap, yerleştiği kimseye rahmetin ulaşacağını müjdeleyen bir kelimedir. Güçlük ve rahatlık esnasında Hakkın kullarına müjdeyi ulaştırması ne büyük inceliktir! Böyle olmasaydı ‘Azap kelimesinin hakkında gerçekleştiği kimse,m ayetinde geçen kelime gerçekleşmezdi. Burada azap lafzı zikredilmiştir. İbrahim Peygamber şöyle der: ‘Babacığım! Rahman’ın azabının sana temas etmesinden korkarım.’1*9 Rahman bir insana acı ve elem verirse, bu elemin içinde rahmet bulunmalıdır ve o rahmeti elem sahibi haz olarak alır. Misal olarak kullanılması şifa verecek ilacın içilmesini verebiliriz.
Reklam
insan ancak hilim gösterdiği kimseye karşı gücü varken halim olabilir.
Günahların en büyüğü, kalpleri öldüren günahtır. Kalpler Allah Teala hakkındaki bilgiden yoksun kalrnca ölür ki, bilgisizlik denilen hal budur. Kalp Allah’m insanın bedeninden kendisine seçtiği evidir. Bu ev bilgisiz kalrnca, hırsız onu ele geçirmiş, sahibiyle arasına girmiş demektir. Böyle bir insan kendisine karşı zalim olan insandır. Çünkü o, evi sahibine bıraksaydı, ev sahibinden kendisine ulaşacak iyilikten kendisini mahrum etmiştir. Cehalet mahrumiyeti budur.
Bilmelisin ki, Allah’ın gizli, iyi, veli kulları vardır. Onlar ile insanlar arasında alışkanlık perdeleri bulunur ve onlar insanların arasında gizlenir. Onların üzerinde kendilerini insanlardan ayırt eden bir özellik görünmez. Onlar vasıtasıyla Allah Teala âlemi korur ve kullarına imdat buyurur. Onlar gökte tanınır, fakat insanlar arasında bilinmezler. Dünya ve ahirette sıkıntılar onlarındır. Onlar, nebi veya şehit olmadıkları halde, nebi ve şehiderin kendilerine gıpta ettiği kimselerdir. Onlar ne dünyada tanınır ne de ahirette kimseye şefaat ederler. Onlar, sırlarında Hak ile birlikte kalan kimselerdir.
Hz. Peygamber şöyle der: ‘Cennette hiçbir gözün görmediği veya hiçbir kulağın duymadığı veya hiçbir beşerin kalbine gelmeyen şeyler vardır.’ Fakat hal karinesi müşriklerin katiyetle cezalandırılacağını gösterir.
Reklam
Konuşan, içindeki anlamın anlaşılması için, söz konusu kelimeleri dışta var etmeyi irade edendir.
zulme uğramış birinin zalimi affederek hakkını ondan istememesini ve barışmasını verebiliriz. ‘Böyle birinin ücreti Allah’a kalmıştır.''29 Onun ücreti, zulmü nedeniyle ondan hakkını almayana kalması gerekir. Allah Teala o ücreti üstlenerek, o günahkâra merhamet eder ve onu bağışlar. Artık mazlumun talep edeceği bir hakkı kalmaz. Amel özü gereği bir ücreti gerektirir ve bu ücret çalışana döner. Peygamberlik görevlerinin yerine getirilmesi onu yapanın bir işidir, çünkü gönderen, peygamberi tebliğini ulaştırmak üzere çalıştırmıştır. Öyleyse peygamberin (elçi) ücretini onu gönderen Ödemelidir. Gönderildiği kimseler onu görevlendirmenıiştir ki, ücreti onlar ödesin!
Acılar ile ilahi rahmet arasında kardeşlik var mıdır, yok mudur? Bu, büyük bir acının daha aşağıdaki bir acıyla def edilmesiyle ilgilidir.
145 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.