Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Türkçe Edebiyatın Cinsiyetçi Sinir Uçları

Gaflet

Kolektif

Gaflet Sözleri ve Alıntıları

Gaflet sözleri ve alıntılarını, Gaflet kitap alıntılarını, Gaflet en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanzimat'tan Cumhuriyet'e uzanan modernleşme serüveni, erkekler için Batı'nın çocukluğuna düşen bir yerken, kadınlar için çocukluktan yetişkinliğe uzanan bir başarı öyküsüdür. Birinci Dalga kadın hareketiyle eşzamanlı doğan, dolayısıyla gecikme hissinden bağımsız bir edebiyatın kurucusu olan Osmanlı kadın yazarları kendilerini erkek aydınlar gibi "merkez dışı" ya da "ikincil konumda" hissetmemişlerdir. Kadınların özgürleşme, birer yetişkin birey olma serüvenleri, Batı karşısında kendilerini çocuk hisseden, yani erkeklikleri yaralanan Osmanlı Türk aydınları gözünde haset yaratmış olmalıdır ki, Cumhuriyet'e gelindiğinde kadınların elinden tüm kazanımları alınacak, bu dönem tarihten silinecektir.
Sanıldığı gibi gaf gafletten türememiş. Büyük olasılıkla Fransızca pot kırma anlamına gelen gaffe sözcüğünden dilimize geçmiş. Arapçadan taşınan gaflet ise iğfalle bağlantılı. İğfalin sözlük anlamı gaflete düşürüp yanıltmak, zor kullanmak, hileyle elde etmek, yaygın kullanımıysa tecavüz. Bu anlamda gaflet, eril zihniyetin, en hafifinden en şiddetlisine birçok özelliğini kapsaması açısından oldukça elverişli.
Reklam
Modernleşme, erkek aydınlar için bir boyun eğme, sindirilme, bir kimlik yitimi, bir yenilgi, bir aşağılanma duygusu ve üstesinden gelmek için çırpındıkları bir deneyimken, kadınlar için kendilerinden çalınmış sözü ve yaşamı yeniden kazanmaktı.
Bizde kadın erkeksiz yaşayamaz, bir ev bile kiralayamaz. Bizde kadın, erkeği ölür ve maaş bırakmazsa aç kalır… Hizmetçilik de kolay bulunmaz çünkü evlerin çoğunda kadınlar hizmetçidir. Nimet Cemil-Kadınlar Dünyası/18??
Fail olmayı arzulayan yazarın önce içinde bulun­duğu ikilikçi, insan merkezci, sömürgeci, cinsiyetçi, ırkçı eril dil düzeneğinden ayrılabilme yollarını keşfetmesi gerekiyor.
Sayfa 17 - Sema Kaygusuz, Failin Son ArzusuKitabı okudu
Genç denir mi gençliğini şiire ve karanlık meyhanelere gömmeyene? Gömdüğü nedir bilmeyene, gömüp geri dönmeyene, mezarını bilmeyene, Genç denir mi siste yürüyüp kaybolmayana, Kendini görüp irkilmeyene? Genç olduğunu bilene Diriyi bırakıp ölüyü sırtlayıp gelmeyene Kendi gençliğini vurup öldürmeyene Genç denir mi? Şule Gürbüz
Reklam
"Görmek istemeyenden daha büyük kör yoktur." CIRENAICA MOREIRA DIAZ
Onlar hayattan değil, şartlardan iğreniyorlardı. Ben bütün şartları sıyırdığımda kalandan iğreniyordum. [...] Bu tiksintim hiç hafiflemedi.
Sayfa 157Kitabı okudu
Edebiyat tarihi, bir hedef olarak öç almaya çalışan karakterler­le ve onların öçlerini alabilmelerini sağlayan "olgunlaşma" hikâyeleriyle doludur.
Sayfa 85 - Merin Sever, Sınavı Geçemeyen "Büyük Yazar": Kemal TahirKitabı okudu
ve tam da sorunsallaştırılmayan yerlerde gizlenir zihniyetin derin kodları Füruzan
Reklam
Eskiden, ne zaman hikmetli bir söz etsem, bu hikmetli sözün faili olarak kimseyi inandıramayacağımı düşündüğüm için hikmeti derhal başkasına havale eder, bunu babaannem demişti, diye eklerdim. Seçtiğim büyükannenin, Balzac romanlarına düşkün anneannem değil de okuma yazma dahi bilmeyen babaannem olması, babanın annesi olarak içerdiği eril tınıyla birlikte bendeki hikmetli sözü tartışmasız hale getiriyordu. Şu davranış kalıbındaki sahtelik kaygısını, kaygının bastırdığı gizilgücü keşfettikten sonra, kelimenin tam anlamıyla yaşayışım değişmeye başladı. İnsan ilişkilerinde beni sömürüye açık hale getiren kökensel suçluluk duygusuyla birlikte önceki kuşaklardan kadınlarıma duyduğum borçtan kurtularak, bu kurtuluş sayesinde o kadınların yaşama dönük özgün niteliklerini üstlenmemle, bir yazardan bir edebiyatçıya, evlat özneden faile geçiş sürecim aslında aynıdır.
Kemalist ideolojinin anti-feminist tutumu, resmi tarih yöntemini doğrudan belirleyen en baskın öğedir. Cum­huriyetçi kurucu nesil, erken dönem feminist hareketi ve aydınlanmacı, cumhuriyetçi öncü feministleri toplumun hafızasından silme politikasını edebiyat tarihçiliği ve eleştirisi aracılığıyla çok iyi başarmıştır. Böylece kadın edebiyatı geleneği kırılmış, edebi­yatta feminist bir estetik ve entelektüel birikimin yolu tıkanmıştır. Ve tabii böylece kadın özgürleşme hareketi denetlenmiş ve zayıf­latılmıştır.
Sayfa 66 - Senem Timuroğlu, Anlatılan "Bizim" Hikayemiz DeğilKitabı okudu
Hayvan bedenleri ve varoluşlarının dilde kayıp göndergeye dönüşme süreci şöyledir: "Hayvanlar, tüketiciler onların ölü bedenlerini yemeden önce dil tarafından yok edilir. Kültürümüz gastronomik bir dille 'et' kelimesini daha da anlaşılmaz hale getirir. Böylece 'et' dendiğinde aklımıza kesilmiş, öldürülmüş hayvanlar değil mutfak gelir. Dil, hayvanların yokluğuna bu şekilde katkıda bulunur. Etin ve et yemenin kültürel anlamları tarihsel olarak kayarken, etin anlamının mühim bir kısmı sabittir: Bir hayvan ölmeksizin kimse et yiyemez. Yaşayan hayvan da böylece et kavramı içerisinde kayıp bir göndergeye tekabül eder. Kayıp gönderge, hem hayvanın bağımsız bir varlık olarak varlığını unutmamıza imkân verir, hem de hayvanları görünür kılma çabalarına direnmemizi mümkün kılar" Carol J. Adams
Evladın neyle kıvanacağını bundan böyle kolaylıkla erk belirler; yüklediği sıfatlarla, sadece yergilerle değil üstünkörü övgülerle de yapar bunu. Dünyadaki birçok ödülün çoğunlukla erkek kahramanlar adına verilmesini, jüri kurullarının çoğun erkeklerle yürütülmesini, cömertleştirilen icazet rejiminin tezahürü olarak görmek güç değil.
Benim için edebiyat, farklı varlıklar arasındaki bağları ve ilişkileri var etme, mümkün olduğunca fazla çeşitlilikte varoluş halini inşa edebilme potansiyeline sahip, değeri yadsınamaz bir mecradır. Bu mecrada yaratılan hikayelerin ve temsil biçimlerinin etiğini tartışma sürecimizin, yalnızca feminist mücadele için değil, tüm özgürlük mücadeleleri için oldukça önemli olduğuna inanıyorum.
Sayfa 233Kitabı okudu
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.