Geçmişten Geleceğe Türkiye Gönderileri
Geçmişten Geleceğe Türkiye kitaplarını, Geçmişten Geleceğe Türkiye sözleri ve alıntılarını, Geçmişten Geleceğe Türkiye yazarlarını, Geçmişten Geleceğe Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İktidarın baskıcı ve özel yaşama müdahale eden uygulamalarına hayır demeye dönüşmüştü olay.
Ana tema özgürlük olmuştu.
"AŞK VE SAVAŞ KURAL TANIMAZ."
Sayfa 184 - Cumhuriyet kitaplarıKitabı okuyor
Herkes Endişeli!!!!!
Herkes her şeyden korkuyordu. Sıradan insanlar dinlendikleri endişesindeydi, öğrenciler fişlendikleri endişesindeydi, kadınlar bedenlerine ilişkin her an bir yasa çıkabileceği endişesindeydi, sendikalardan meslek odalarına kadar hükümet dışı kurumlar bir gece yarısı çıkacak yasayla haklarının tırpanlanabileceği endişesindeydi, muhalifler her an terörist damgasıyla kutlanma endişesindeydi...
Korku İmparatorluğu
AKP kendisi gibi düşünmeyenlere, ele geçiremediği kişi ve kurumlara karşı yargı gücünü de kullanınca şu tanım, iktidarın markası haline geldi:
Korku İmparatorluğu.
Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz, sözünü çok severim.
Bir Devlet kendi Vatandaşına Bu kadar Acımasız olabilir mi?
Biber gazı, benzetmede kusur olmaz, adeta "geber gazı" gibi hınçla kullanılıyordu.
O günden beri baskıcı uygulamalar artarak devam etti.
Çünkü olay Taksim Gezi Parkı'ndaki ağaçların katledilmesinden öte, iktidarın tüm baskıcı, özel yaşama da müdahale eden uygulamalarına hayır demeye dönüşmüştü.
Ana tema özgürlük olmuştu.
Albert Sorel şöyle diyor:
"Dünyada iki bilinmeyen vardır; biri kutuplar diğeri Türkler."
Bu memleket bizim!!!!!
Ne diyor Nazım Hikmet Kuvayi Milliye Destanı'nda:
Dörtnala gelip uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim...
Casablanca'da Humphrey Bogart'ın filmdeki görüntüleriyle ışıklandırılmış tabelanın altında yine filmin ruhunu anlatan bir tümce yazılı:
"Aşk ve savaş kural tanımaz."
Yunus Emre'nin şu dörtlüğünü anlamayan "âdem" olabilir mi:
Şu âdem dedikleri
El ayakla baş değil.
Adem manaya derler,
Suret ile kaş değil.
Türkçe'nin görünümünü şöyle özetleyebiliriz.
Arapça ibadet ediyoruz, İngilizce İş arıyoruz, Farsça Aşık oluyoruz, Türkçe tartışıyoruz.
Demokrasi mi, o da ne???
Türklerin demokrasi, İngilizlerin yemek, Almanların mizah kitabı çok incedir.