Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Halk Meclisleri ve Doğrudan Demokrasi

Geleceğin Devrimi

Murray Bookchin

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir defa, halk demokrasisi herkesin halk meclislerine katılabileceği, katılacağı ve hatta katılmak isteyeceği fikrini kendine öncül olarak almaz. Anarşist olduğunu iddia eden hiç kimse, katılımı zorunlu kılmamalı, insanları katılım yönünde zorlamamalıdır. Daha da önemlisi, devrimler tarihinden bildiğim kadarıyla, belli bir yerdeki insanların hepsi şöyle dursun, büyük çoğunluğunun bile devrime katılması hiç söz konusu olmamıştır. Devrimci bir durumda ayaklanma baş gösterdiğinde, az sayıda destekçinin yardımını gören (adı sanı bilinmeyen) militanlar başkaldırıp kurulu düzeni alaşağı ederken, halkın büyük bölümü olan biteni seyretmekle yetinir. (...) bütünüyle başarılı olmuş bir devrimde, kendi toplumlarının kaderi hakkında önemli kararlar alan meclis toplantılarına katılan insanlar hep küçük bir azınlığı oluşturmuştur. Kapitalist bir toplumda kitlelerin politik ve toplumsal bilinç, çıkar, eğitim ve yetişme biçimi bakımından sergiledikleri farklılıklar, beraberinde, halkın devrime topyekün değil, dalga dalga katılmasını getirir. İlk önce en militan öncü dalga gelir (bu dalgayı başlatanların sayısı oldukça azdır); onu, olaylara o zamana dek seyirci kalmış insanlardan oluşan, ama eğer kalkışma başarılı olacak gibi görünüyorsa birinci dalgayla birleşen ikinci dalga izler. Kalkışmanın başarılı olma olasılığı yüksek olması halinde ancak, politik açıdan daha az gelişmiş dalgalar, değişik derecelerde, ona katılır.
Sayfa 89 - +90Kitabı okudu
Bu toplumun göz göre göre haklarını gasp ettiği, yüz üstü bıraktığı gençler zeki, gerçekçi, uzun erimli bir düşünce arayışındalar, diğer ideolojiler gibi ahkam kesen bir ideolojinin değil, pratik işe yarar hipotezin, nereye gittiğimizin kontrolünü yeniden nasıl ele alabileceğimize ilişkin bir metodolojinin peşindeler.
Sayfa 10 - Dipnot yayınevi, çev. İbrahim Yıldız - Soner TorlakKitabı okudu
Reklam
Milliyetçi olmak, insandan daha eksik bir şey olmaktır, fakat aynı zamanda, bireylerin kendine özgü kültürel geleneklerin, çevrelerin ve ruh hallerinin ürünleri olmaları nedeniyle kaçınılmazdır da. Mutlak milliyetçilik olgusunu bir kenara bırakmak, insanların kendilerini aynı türün üyeleri olarak kabul ettiği ve "ulusal" istisnailiklerinden ziyade ortaklıklarını çoğaltma arayışında olduğu daha yüksek bir evrensel ilkedir.
Sayfa 175Kitabı okudu
Komünist manifesto'nun sonunda şu çağrı yer alıyordu: Bütün ülkelerin işçileri birleşin...
Hiçbir toplumsal düzen, geliştirebileceği bütün üretici güçleri (teknoloji) hayata geçirmeden ortadan kalkmaz.
Marks- Ekonomi politiğin eleştirisine katkı.Kitabı okudu
Modern el sıkışmanın kökeni, kişinin sağ elinde silah olmadığının sembolik bir dışavurumunda yatmaktadır belki de.
Reklam
Kültürel özgürlük ve çeşitlilik, vurgulamama izin verin, milliyetçilikle karıştırılmamalıdır. Özgün halkların kendi kültürel kapasitelerini tam anlamıyla geliştirmekte özgür olmalarının gerekliliği, sadece bir hak değil, bir ihtiyaçtır da. Modern kapitalizm eliyle büyük ölçüde kültürsüzleştirilmiş ve tektipleştirilmiş dünyanın yerini muazzam bir farklı kültürler mozaiği almadığı taktirde, dünya, iç karartan bir yer olur. Fakat yine aynı nedenle, halkların kültürel farklılıkları sınırlandırılması ve görünürdeki "kültürel farklılıkların, toplumsal cinsiyet, ırksal ve fiziksel üstünlük gibi biyolojik nosyonlara dayanması halinde, bu sefer dünya, tamamen bölünmüş hale gelecek ve halklar da birbirleriyle sürekli biçimde anlaşılmazlık içerisinde olacaktır. Tarihsel olarak, halkların ülke sınırları boyunca ulusal bütünleşmesinin, akrabalık toplumlarının temeli olan dar akrabalıktan daha geniş bir toplumsal alan ürettiği, aynen kentlerin kabilelerden daha geniş insani yakınlıkları beslemeye yatkın olması gibi, yabancılara daha açık olduğu bir durum da vardır. Fakat ne kabilesel yakınlıklar ne de ülke sınırları, insanlığın zengin fakat uyumlu kültürel çeşitlemelerle birlikte tam anlamıyla bir müşterekliğe ulaşma potansiyelinin gerçekleşmesini sağlamaz. Sınırların gezegenin üzerinde yeri yoktur, aklın manzarasında bir yerden fazlası değildirler.
Sayfa 190Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.