Genç Kızlar Hakkında

Genç Kızlar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8/10
5 Kişi
16
Okunma
5
Beğeni
183
Görüntülenme

Hakkında

"İnsanlığın başlıca dertlerini doğuran bu çifttir, erkek-kadın çifti. Ama ne kadın suçludur, ne erkek, suç bütün yapıtlarında olduğu gibi burada da en iyiyle en kötüyü birbirine karıştırmış olan doğadır. Filozoflar, bilinçsizler ne derlerse desinler, tabiatın her eseri karışıktır, bulanıktır, kirlidir, ikiyüzlüdür; onlar yalnız bir yüzünü görürler." Henry de Montherlant'ın ünlü Genç Kızlar romanı bir kez daha kafaları karıştıracak...
Çevirmen:
Tahsin Yücel
Tahsin Yücel
Türler:
Tahmini Okuma Süresi: 19 sa. 23 dk.Sayfa Sayısı: 684Basım Tarihi: 1986Yayınevi: Can Yayınları
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 68.2
Erkek% 31.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Henry de Montherlant
Henry de MontherlantYazar · 6 kitap
Henry-Marie-Joseph-Millon de Montherlant 21 Nisan 1896’da Paris’te doğdu, 21 Eylül 1972’de aynı kentte öldü. İspanyol asıllı, soylu bir ailenin oğluydu. Neuilly’deki Saint-Pierre Lisesi’ne devam etti. I.Dün­ya Savaşı’na katıldı ve ağır biçimde yaralandı. İlk yapıtlarından olan Le songe’Aa (“Düş”) bu savaşı anlatır. 1936’da yazdığı Les jeunes filles (Genç Kızlar) bir yazarın değişik kadınlarla ilişkisini anlatan dörtlü bir roman dizisinin ilk kitabıdır. Montherlant asıl ününü, konularını genellikle tarihten aldığı oyunla­rıyla sağladı. İlk oyunu La reine morte (Ölü Kraliçe) 1942’de sahnelendi. Montherlant 1960’ta Academie Française üyeliğine seçildi. Gözlerinin görmeme ola­sılığı belirince, yaşamına kendi eliyle son verdi. Montherlant, çağdaş toplumdaki değişimleri be­nimsemeyen tutumu, kadınları küçümseyişi ve soylu­luğa verdiği aşırı değer yüzünden üzerinde çok tartışılan bir yazardı. Soylu sınıfın işlevini tamamla­mış olmasını, demokrasinin yerleşmesini, kadınların erkeği mutlu etmek amacından öte çağdaş bir kimlik arayışına girmesini görmezlikten geldi. Topluma değil bireye önem veren, erkeklerin yönettiği ve şiddete kadar varabilecek fiziksel gücün, cesaretin, kahra­manlığın öne çıktığı bir düzenin özlemi içinde yaşadı. Ancak düşünce ve davranışlarında kimi zaman düştü­ğü çelişkiler, arayışının tutarlı bir sona ulaşmasını engelledi. • Eserleri(başlıca) Roman: Le songe, 1922, (“Düş”); Les bestiaires, 1926, (“Boğa Güreşçileri”); Les celibataires, 1934, (Bekârlar, 1962); Les jeunes filles, 1936, (Genç Kızlar, 1964); Pitie pour les femmes, 1936, (Kadınlara Acıyın, 1955); Le demon du bien, 1937, (İyilik Şeytanı, 1955); Les lepreuses, 1939, (Cüzamlı Kadınlar, 1956); Le chaos et la nuit, 1963, (“Kaos ve Gece”). Oyun: La reine morte, 1942, (Ölü Kraliçe, 1952); Malatesta, 1946; Le maître de Santiago, 1947, (Santiago Şövalyesi, 1950); Port-Royal, 1954; Le cardinal d’Espagner, 1960, (“İspanya Kardinali”); La guerre çivile, 1965, (“İç Savaş”).