Kitapta Mübadillerin Yunanistan'da başlayan göç hikayelerini ve bu göçlerde belki de en çok yara alan kadınların gözünden anlatılıyor. Koskoca 5 nesil ve yaşadıkları... Hele ki Nafia ve Mediha... Bir göç hikayesi, insanların o zamanlarda neler çektikleri, geride bıraktıklarına duydukları özlem ve bu özlemi yanlarında getirebildikleri belkide tek bir eşyayla giderme çabaları.... Anneden kızına geçen yadigar kolye... Ah bir de o Nafia Hanım'ın karpuzlu lambaları... Geçmişten günümüze uzanan acıklı hikayeyi ben çok beğendim ve kesinlikle herkese mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum. Her satırında o karakterlerin duygusunu, hislerini, acısını, mutluluklarını hissedebiliyorsunuz.
beni tek rahatsız eden çok fazla devrik cümle vardı. bir kitapta devrik cümleleri sevmiyorum. Ama kitaba kendimi kaptırınca devrik cümle falan takıntım da uçtu gitti.
Kitapta ayrıca Atamızdan da bahsetmemiş mi sevgili yazar daha bir sevdim, sevindim..