Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gizemli Sorular

Mehmet Ali Bulut

Gizemli Sorular Sözleri ve Alıntıları

Gizemli Sorular sözleri ve alıntılarını, Gizemli Sorular kitap alıntılarını, Gizemli Sorular en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer sen, Yaratıcı'yı iki dakikalık bir süre için, aşık olduğun bir kız kadar sevebilsen ve O'na kavuşmayı arzulayabilsen, O, sana gaybın kapılarını açardı.
Evren büyük bir Kur'an; Kur'an, küçük bir kâinattır.
Reklam
Deccal, ben Deccalim diye ortaya çıkmayacak. Tam tersine kendisini "zamanın gerekleri" ile açığa vuracak. Gerçekten de halkın onun etrafında toplanmasını sağlayacak işler başaracak. Öyle bir zeminde ortaya çıkıp birtakım işler başaracak ki, herkes ona tapınma derecesinde hayranlık duyacak, hatta kendi başarısını bile ondan bilecek. İşte bakınız. İnsanlara çağdaşlık adına birtakım yaşam biçimleri ve düşünceleri telkin ediliyor. Bunların hangisi kötülük olsun diye yapılıyor? Oysa o düşünceler, Yaratıcı'yı ve onun emirlerini yok sayma üzerine inşa ediliyor. İnsanlar "medeni" olayım derken bilmeden tanrıtanımaz Kara Setrililer'in oyuncağı yaratıklar haline geliyorlar. Siz onlara "sapıklar/dinsizler" diyorsunuz. Onlar bun dan rahatsız değiller ki. Onlar da size zaten "gericiler, bağnaz yobazlar" diyorlar. İnsan bile bile kötülüğü yapmaz da istemez de... Buna iyi dikkat etmek lazım.
(Tesettür)
Gizlemeyi ve örtünmeyi içeren bir emrin, manasının tam zıddıyla uygulanması da bir tür zulüm değil mi? O da zulümdür ve zulmü celbeder.
(Tesettür)
Yaradılışı bozulmamış hiçbir kadın istemediği bakışlara muhatap olmak istemez. Rahatsız olur. İstemediği birisinin onu süzmesi, incelemesi onu hasta eder. İşte örtünme bu bakışları perdelemek içindir. Peki, siz ne yaptınız, örtünmeyi size yönelecek bakışları çoğalmaya vasıta yaptınız. Doğru değil mi?
Bugün çoğunuzun dinî bilgisi kulaktan dolma bilgiler, fakat herkes kendisini hüküm verecek kadar yetkin sanıyor.
Reklam
Bu çağ, insanlığın hiçbir döneminde görülmemiş fitneler ve cazibelerle dolu. Oysa iman ve inanç davası saflık gerektirir.
Anne ve baba haram ve helal, kirli ve temiz olup olmadığına bakmadan yedikleri gıdalarla çocuklarının kapasitesini daraltıyor.
Bugün namaz, zekât, oruç gibi asla vazgeçilmez emirler bile yerine getirilmezken, cinayet, zinâ ve şarabın haramlığı gibi dinin bilinen yasaklarına uyulmazken, hayatın teferruatıyla ilgili alanlarda değişiklik yapma çabası bir anlam ifade etmez.
Kadın dâhil, herhangi bir şeye hakettiğinden daha fazla önem verip onu, kendi iç dünyanızda hakkı olmadığı yere oturtursanız bunun bedelini ödersiniz. Eğer sen gönlünde, Allah'a vermen gereken yeri ve değeri kadına verirsen O da seni o kadının eliyle cezalandırır. Kadının tapınmaya layık olmadığını gösterir.
Reklam
Eğer sen, Yaratıcı'yı iki dakikalık bir süre için, âşık olduğun bir kız kadar sevebilsen ve O'na kavuşmayı arzulayabilsen, O, sana gaybın kapılarını açardı.
Sahabe dedikleriniz ile sizin aranızdaki fark da burada işte. Onlar inandık dediler mi akıllarının arkasına acabayı koymazlardı. Siz acabadan kurtulamadığınız için çabalarınız da dualarınız gibi ebter kalıyor…
Peki neden aşk insanı hırpalar? Hayır, aşk insanı hırpalamaz. Bencillik ve rüşvetli sevgi insanı hırpalar. Gerçekten âşıksan onun hiçbir tavrı sana batmaz. Yok eğer onu kendi arzuların için talep ediyorsan, onun en ufak nazi seni çileden çıkartabilir. Oda aşk olmaz.
"Dini siyasete alet ediyorsunuz" diyenler de siyaseti dinsizliğe alet ediyorlar.
Eğer bir evlilik sizin ölüm ötesi yaşamınızı zedeleyecek boyutlara varmışsa, yani sizin deyiminizle ahiretinize zarar veriyorsa eşinizi bırakabilirsiniz. Ama siz bunu yapmıyorsunuz, çıkarınıza bakıyorsunuz. Çıkarınıza uygunsa, size verdiği zarar ne kadar büyük olursa olsun onu bırakmıyorsunuz, idare ediyorsunuz. Demek ki orada da yanlışlarınız var. Esas olan, her eyleminizde Yaratıcı’nın size yüklediği misyona uygun hareket etmenizdir.
283 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.