“Ey Kokubaz, aşk tuzaklarını kur ancak onlara yakalanmaktan kendini sakın.”
Mimosa dünyadaki son iki kokubazdan biridir.Bir diğeri ise annesidir.Çiçeklerle, aşk iksirleriyle, çöpçatanlıkla ve bolca koklamayla geçen bir hayatları vardır.Başkalarının aşk hayatlarına katkıda bulunabilselerde kendi aşk hayatlarını yaşamaları yasaktır.Çünkü eğer aşık olurlarsa tek sahip oldukları yetenek olan hassas koku alma duyusunu geri dönülemez şekilde kaybederler.Bunun en büyük örneği teyzesi Bryony’dir.
Mimosa hem kokubazlığı hem de lise hayatını bir arada yürütebileceğini annesine kanıtlamak istiyordur ve bunun için de mükemmel bir fırsat bulmuştur.Matematik öğretmeni hoşlandığı kütüphaneci için bir iksir ister.İksir hazırlanır, kütüphanecinin yanına gidilir ve masasındaki kahveye dökülür.Ancak kahve kütüphanecinin değil, Mimosa’nın hoşlandığı çocuğun yani Court’ün annesinindir ve gözleri önünde kadın kahveyi bir güzel içmiştir.İşte bundan sonrası bol aşklı ve kokulu bir koşturmaca.
Çok güzel bir kitaptı.Keyifle okunacak bir kitap arıyorsanız buldunuz demektir.Her insandan parfüm gibi notalı kokuların yayılması, duyguların bile kokularının olması çok güzeldi.Ayrıca kokubazlar kokubaz poleni yaydıkları için erkekler size direkt aşık oluyor ve bunu engellemek için bir iksir sıkmanız gerekiyor, bu kısım da çok hoşuma gitti.Genel olarak ben çok sevdim, tavsiyemdir.