Yazar beni kitapla dövse sanırım daha az hasar alırdım.
•
Tüm gün çalıştın, yoruldun ve işten eve dönerken bir de markete uğradın. Yüksek fiyatlardan biraz rahatsız oldun, ihtiyaçlarını alıp eve geldin. Bir kitap seçtin kendini iyi hissetmek, biraz dünyadan uzaklaşmak için. Belki de daha akıllı hissetmek için ve kitap senin tüm bu acınası dünyanı, kendinden daha aptal görebileceğin biri, bir kabile reisi tarafından sert bir şekilde eleştiriyor. Bütün acizliğin her sayfada daha çok ortaya çıkıyor. Kaşların çatıyor, karşı çıkmak istiyorsun ama çıkamazsın. Biliyorsun hepsinin doğru olduğunu ve artık bu hayata anlamsızlığını bilerek devam etmek zorundasın.
•
Kitapta kabile reisi Tuiavii bir konuşma yapıyor. Anlamlandıramadığı, yanlış gördüğü her şeyi kabilesine anlatıyor. Bizim açgözlü oluşumuz, meslek adı altında körelişimiz, paraya tapmamız ve nice insani dediğimiz iğrenç özelliklerimizi bize bir de kendi gözünden anlatıyor. Müthiş bir rahatsızlık hissi ile okuyorsunuz kitabı. Nasıl insanlıktan çıktığımızı düşündüm her bir sayfada ve aslında ne kadar da boşa yaşadığımızı. Okumanız benim naçizane görüşüm ama bıraktığımız insani duyguları yeniden yaşatmamız artık boynumuzun borcudur.