Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gramatoloji

Jacques Derrida

Gramatoloji Sözleri ve Alıntıları

Gramatoloji sözleri ve alıntılarını, Gramatoloji kitap alıntılarını, Gramatoloji en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk tarihler, ilk söylevler, ilk yasalar manzumdular: nazım, nesirden önce bulundu; bu ister istemez böyle olacaktı, çünkü tutkular akıldan önce konuştular.
İnsanlar ilk masumiyetlerini korudukları sürece, doğanın sesinden başka kılavuza ihtiyaç duymadılar; kötü huylu olmadıkları sürece, iyi olmaktan da muaf tutuldular.
Reklam
Gerçekten de, merhamet doğalsa ve bizi öteki ile özdeşleşmeye sevkeden şey doğuştan gelen bir atılımsa da, aşk tutkusunun hiçbir doğal yanı yoktur. O tarihin ve toplumun bir ürünüdür.
(bu yazı sözün <<sinirlerini gevşetir>>; kitaplara göre <<deha hakkında hüküm vermek>>, <<bir insanı cesedi üzerinden betimlemeye çalışmaktır>> vb.) Genelgeçer anlamda yazı "ölü söz" dür, ölüm getiricidir; hayatın soluğunu keser. Öbür yandan, aynı sözlerin öbür yüzünde, mecazi anlamda yazının, doğal, ilahi ve yaşayan yazının, önünde yerlere kapanılır; bu yazı, saygınlıkta, değerin kökenine, ilahi yasa olarak vicdanın sesine, kalbe, duygulara vb. eşittir.
" Kutsal Kitap bütün kitapların en yücesidir... Ama nihayet o da bir kitaptır... Tanrı'nın yasasını birkaç dağınık sayfada değil, onun elinin yazmaya tenezzül ettiği insanın kalbinde aramak lazımdır." (Vernes'e mektup)
Duyuların dolaysız gücü zayıf ve sınırlıdır. Onlar en büyük zararı imgelem aracılığıyla yaparlar; arzuları kış­kırtma işini o üstlenir.
Reklam
Zira biriyle başbaşa olamayışa karşı benim fantezim her zaman yemek yiyerek okumak oldu. Bende eksik olan şey toplumun ikamesi. Sayfaları ve lokmaları sıra­sıyla gövdeye indiriyorum; sanki kitabım da benimle birlikte yemek yiyor.
J.J. Rousseau
Kendi kendime diyordum ki, gerçekten her zaman başlamaktan başka bir şey yapıyor de­ğiliz ve yaşantımızda, birincisi daima "eylemdeki" olan bir dizi "şimdiki an" dan başka bir bağlantı yok. Hayatımızın her anında doğuyor ve ölüyoruz.
J. J. Rousseau
Gerçek dünyanın sınırları vardır, ha­yali dünya ise sonsuzdur; birini genişletemeyince öbü­rünü daraltırız, zira bizi mutsuz eden bütün sıkıntılar sadece onların arasındaki farktan doğar.
J. J. Rousseau
Böyledir işte imgelemin paradoksu: yal­nız o, arzuyu uyandırır veya kamçılar ama aynı harekette, aynı nedenle, yine yalnız o mevcudiyetten taşar veya mevcudiyeti böler.
Reklam
O zaman [insan] çalış­mayı, emek ve çabayı sefaletinin imdadına çağırır; top­rağın bağrını kazıp deşer, dibinde, canını tehlikeye ve sağlığını riske atarak, yararlanmayı bildiği zaman doğa­nın kendiliğinden sunduğu gerçek nimetlerin yerine bir­ takım hayali nimetler (madenler) arar. Artık görmeye layık olmadığı güneşten ve aydınlıktan kaçar.
Rousseau
Bu dünyanın fe­laket ve sefaletlerine en iyi ilaç, şimdiki anda soğurulmaktır.
J. J. Rousseau• Les Solitaries
Doğal yazı sesle ve solukla dolayımsızca birleşiktir. Mahiyeti ''gramatolojik'' değil ''pnömatolojik''tir. Hiyeratik olup Profession de foi'daki kutsal ses, kendi içimize çekilince işittiğimiz ses çok yakındır.
Sayfa 29 - BilgeSu
aylaklıga övgü gibi
Tutkuları besleyen aylaklık, yerine onları bastıran çalışmaya bıraktı: mutlu yaşamayı düşünmekten önce yaşamayı düşünmek gerekiyordu. Karşılıklı ihtiyaç insanları duygunun yapabileceğinden daha iyi birleştirdiğinden, toplum ancak "endüstri" ile kuruldu: süregiden yok olma tehlikesi jest dili ile yetinmeye imkan tanımıyordu; böylece onlarda ilk söz beni sev değil bana yardım et oldu.
Masum neşe aydınlıkta uçup gitmek­ten hoşlanır, fakat kötü huy karanlığın dostudur.
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.