Sonunda okudum... 2021'in sonunda başlamış ama bir türlü adapte olamamış ve devam edememiştim bu güzel esere. Dün uzun sürecek bir marmaray yolculuğum vardı ve belki başlarım diye çantama atmıştım; iyi ki de yanıma almışım, başlayış o başlayış, elimden düşüremedim, eve döndüm devam ettim, sabah oldu çayıma eşlik etti ve bitirdim.
Bildiğimiz üzere 'Süt Kardeşler' filminde biriciklerimiz olan Kemal Sunal, Adile Naşit, Halit Akçatepe, Şener Şen, Ayşen Gruda gibi efsanelerimizin başına bela olan Gulyabani ecinnisinin gerçek hikayesiydi bu roman ;) Filmden farkı var mıydı? Kalite bakımından bence aynıydı ancak romanı daha başkaydı tabiki...
Muhsine isimli çilekeş karakterimiz, zor bir evlilikten kaçarken bir aile yakını vesilesiyle eski bir köşke hizmetkâr olarak gönderilir. Köşk cinli, perili ve doğal olarak epey tehlikelidir. Güzel ve kadersiz Muhsine önceleri çok ürker ancak sonra Hasan isminde bir gençle beraber içinde bulundukları bu açıklaması güç olayı çözerler. Muhsine'nin inadı, Hasan'ın zekâsı birleşir...
Çok güzeldi, çok. Samimi anlatım, ecinnilere ait olduğu düşündürülen tekerkemeler, dörtlükler, bir yandan 'acaba' diyerek korkarken diğer yandan kahkaha attıran diyaloglar...