Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Yeni Günlük Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Günlük sözleri ve alıntılarını, en yeni Günlük kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Korkulacak ne kalır insan sevince Tanrı yardımcısıdır gözüpeklerin..
Ah dosto
Bir başörtüsü alayım diye 20 frank verdi: yüz cildimin çirkinliğinden dolayı, zaten durmadan paylıyor beni.
Reklam
Merhabalar efendim Abrakadabra Bu aşkın anahtarı seçilmiş bana Elimde eli kızınızın yiğitçe Hiç yanar mı boşuna aşkın ateşi Taşsın mı bu ateş sönsün mü yoksa
Birbirimize atıp tuttuk epeyce; sonra bıktık tartışmaktan. Barıştım ben de... Gene de hınçlı bir eda içinde, verip veriştirmesini kesmedi Fedya.
"Sen ölürsen" diyordu, "o kadar çok ağlarım ki, artık kimseler avutamaz beni." Benimle çok mutlu olduğuna inan veriyordu bana; birlikte olmamızdan daha büyük bir mutluluk yoktu kendisi için. Yoksulluktan kurtulamasak da, güzel güzel anlaşıyorduk ya. O beni seviyor, ben de çılgınca seviyordum onu.
o denli mi sevimsiz bir insan olduğunu düşünüyordun Dosto amcam
"peki," dedi Dostoyevski, "söyler misiniz bana, zeki bir kadını mı, yoksa yürekli ve yiğit bir kadını mı seçmeliyim?" zeki bir kadınla evlenmesini önerdim. "hayır." dedi. "evlenecek olursam; beni sevmesi için yürekli, yiğit bir kadını seçeceğim."
Reklam
ah bu aşk gözü kör olasıca illet
“öyleyse niçin ölmeli?" dedi Fedya, "mümkün müdür senin gibi mükemmel bir eşi bırakıp gitmek? onun için, ne pahasına olursa olsun, yaşamak gerekiyor."
"Sen ölürsen" diyordu, "o kadar çok ağlarım ki, artık kimseler avutamaz beni." Benimle çok mutlu olduğuna inan veriyordu bana; birlikte olmamızdan daha büyük bir mutluluk yoktu kendisi için. Yoksulluktan kurtulamasak da, güzel güzel anlaşıyorduk ya. O beni seviyor, ben de çılgınca seviyordum onu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Çok beğeniyordum Dostoyevski'yi, bu gerçekti; ama bununla birlikte, o öfkeli hali, o barut gibi birden patlamaları yok mu, hele bir de hastalığı; işte bunlar zihnimde bir araya geliverince korkmaya başlıyordum, bir ürküntü duyuyordum.
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Sonra, yaşamındaki üç olasılık üzerinde durduk. Neydi bunlar? Ya, çekip Doğu ülkelerinden birine gidecekti; ya, evlenecekti; ya da, bir rulet kumarcısı olacaktı. Bunlardan birini seçmesi gerekiyorsa, evlenmesinin en iyisi olacağını söyledim. (...) "Peki," dedi Dostoyevski, "söyler misiniz bana, zeki bir kadını mı, yoksa yürekli ve yiğit bir kadını mı seçmeliyim?" Zeki bir kadınla evlenmesini önerdim. "Hayır." dedi. "Evlenecek olursam; beni sevmesi için yürekli, yiğit bir kadını seçeceğim."
Sayfa 133Kitabı okudu
Başım ağrıyordu, uzandım yatağa. O, öfkeli öfkeli, bir gidip bir geliyordu odanın içinde. Bir cadaloz olduğumu söyledi sonunda. Gülmekten patladım; yanına varıp, kucakladım Fedya'yı. Ciddi görünmek için tüm gücünü ortaya koymaya uğraştı ya, bana öfkelenmesinin, kızmasının gerçekten olanaksız olduğunu söyleyerek, o da başladı gülmeye.
Sayfa 122Kitabı okudu
Bir kez daha dikkatimi çeken şey, mutsuzluklarını anlatırkenki içtenliğiydi, açık yürekliliğiydi. Ne tuhaf bir insan diye düşündüm; hiç tanımıyor beni, ama, içtenlikle, açık yüreklilikle dopdolu. Bu özelliği çok hoşuma gitti zaten.
Sayfa 120Kitabı okudu
Kendisinden söz açmaya başladı; bir çeyrek saat, idam edilme, kurşuna dizilme korkusu içinde kaldığını anlattı. Yalnızca beş dakika yaşaması kaldığında, o beş dakikayı, beş yıl gibi, beş yüz yıl gibi yaşamıştı adeta, o denli yoğun. (...) Tam o anda işte, nasıl bir ihtirasla, ateşle istemişti yaşamayı, ölmemeyi yani, Ulu Tanrım, kim bilir! Anlatılamazdı ki yaşamın görkemi, ululuğu, bitimsizliği, ölümsüzlüğü ve güzelliği o anda! Ne güzel, verimli, olağanüstü işler yapabilecekti, ah, bir elinden alınmasaydı şu yaşam! Bütün mazisi; yıllarının, aylarının, haftalarının ve günlerinin heba edilmişliği, boşuboşuna tüketilmişliği dağ gibi çökmüştü belleğine. Yeniden yeniden, olabildiği denli yoğun biçimde yaşamak, yaşamdan deneyler yapmak isteği bütün varlığını talan etmişti.
Sayfa 110Kitabı okudu
210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.