- "Attila İlhan'nın bu romanında ki diline, Türkçesine, üslûbuna hayran oldum. Peşinen söyleyeyim romanı okurken mutlaka yanınızda bir Osmanlıca-Türkçe lûgat bulunsun. Roman Osmanlı'nın son günlerinde Tabip Yüzbaşı Feridun Hakkı beyin 1. cihan harbini son yılında Şam ve İzmir'de geçen hayat serencamından, yaşadıklarından, harp yıllarının müşkülatından, Osmanlı'nın siyasî ve içtimaî hayatından ve Roman kahramanının Haco (Hatice) hanımla yaşadığı aşktan bahsediyor. Eserin ikinci bölümünün tamamı neredeyse Haco hanımın calib-i dikkat hayat hikayesine ayrılmış. Fakat Romanın muhteva ve temasından çok dilinden bahsetmek istiyorum. Ve Osmanlı Türkçesinden bir kaç cümle alıntılamak, bu dilin şiir gibi ahenginin tadına varmanızı istiyorum. Buyurun ziyafete!
- Bu meseleleri, ârız amik, etraflıca mütalâa, münazara ve tekellüm edilmesi icab eder... müthiş ve müfrit bir muhabbetle merbutsun... hicabından intihar etmiş... şerk-i cürüm telaşıyla... ona meclûb olduğu aşikâr... ilk fikrimde musırrım... kart zurefa, aramıza tefrika koyacak... Müzeyyen'in zurefası... evvelâ beyan-ı hoşâmedi... bana hayatı tedris ediyor. Evvel emirde sahib-i şahsiyet olmayı hayat-ı hususiyeme sahip çıkmayı... kısm-ı âzâmını karîhasından uyduruyor... Şüphesi evham derecesine varıyor. Nasıl da müvesvis! Ef'al ve hareketimden, istihraç ettiği mânaları duysanız kaffesi aleyhime... Ve böyle nice mısra ve cümlelerle dolu eser. bu eser sadec dilinin güzelliği sebebiyle okumaya değer... Keyifli okumalar...