Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hafıza, Tarih, Unutuş

Paul Ricoeur

En Yeni Hafıza, Tarih, Unutuş Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Hafıza, Tarih, Unutuş sözleri ve alıntılarını, en yeni Hafıza, Tarih, Unutuş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Angelus Novus
"Klee'nin 'Angelus Novus' adlı bir tablosu var. Bakışlarını ayıramadığı bir şeyden sanki uzaklaşıp gitmek üzere olan bir meleği tasvir ediyor: Gözleri fal taşı gibi, ağzı açık, kanatları gerilmiş. Tarih meleğinin görünüşü de ancak böyle olabilir, yüzü geçmişe çevrilmiş. Bize bir olaylar zinciri gibi görünenleri, o tek bir felaket olarak görür (...) Biraz daha kalmak isterdi melek, ölüleri hayata döndürmek, kırık parçaları yeniden birleştirmek... Ama Cennet'ten kopup gelen bir fırtına kanatlarını öyle şiddetle yakalamıştır ki, bir daha kapayamaz onları. Yıkıntılar gözlerinin önünde göğe doğru yükselirken, fırtınayla birlikte çaresiz, sırtını döndüğü geleceğe sürüklenir. İşte ilerleme dediğimiz şey bu fırtınadır."
Sayfa 548Kitabı okudu
Tarihsel söylem bir yapı gibi inşa edilmelidir. Her yapı önceden inşa edilmiş bir çevreye dahil olur. Geçmişe ilişkin tekrar okumalar aynı zamanda, kimi kez büyük yıkımlar pahasına da olsa, yeni inşaatlar demektir: İnşa etmek, yıkmak, yeniden inşa etmek tarihçinin alışkın olduğu işlerdir.
Sayfa 239 - MetisKitabı okudu
Reklam
... en sık boyun eğdiğimiz toplumsal etkilerin çoğunu fark edemeyiz.
Sayfa 143 - MetisKitabı okudu
... "Çünkü bilinç her zaman düşünce ile birliktedir; her insan bilinç sayesinde 'kendi' dediği şey olur ve bu şey onu, düşünen başka her şeyden ayırır" (§ 9). Kendi'nin bilinçteki özdeşliği burada bizi ilgilendiren bilinç, kendilik ve hafıza denklemini kurmaya yetmektedir. Gerçekten de "şu ya da bu kişinin kimliği/özdeşliği bu bilincin geçmişe ait her tür eylem ve düşünceye geriye dönük olarak ulaşabildiği yere kadar gider. Eski kendi ile şimdiki aynıdır, o eylemi yapmış olan kendi, şimdi onun hakkında düşünen kendi ile aynıdır" (a.g.y.). Kişisel kimlik geçici bir özdeşliktir. İşte o anda, bilinçteki kopmalar olarak unutuşu ve uykuyu öne süren itiraz, hemen töz fikrine dönmemizi söyler bize: Bilincin boşluklarını doldurmak için tözün devamlılığı gerekmez mi? Locke açık açık söyler: Tözsel temel ne olursa olsun bilinç kişisel kimliği tek başına "kurar" (makes) (§ 10). Kimlik ve bilinç bir döngü oluşturur. Balibar'ın gözlemlediği gibi, bu döngü, kuramda mantıksal bir hata olduğu anlamına gelmez: Locke'un bir icadıdır ve bu icat tözün indirgenmesiyle onaylanır: "Aynı bilinç aynı kişi içindeki birbirine uzak eylemleri birleştirir, bunların üretimini sağlayan tözlerin ne olduğu önemli değildir" (§ 10)
Sayfa 123 - MetisKitabı okudu
Bir an gelir,ben'den biz'e geçilir. Peki ya bu an yeni bir başlangıç gibi özgün bir an değil midir?
Reklam
Yaralı hafıza her zaman yitirilenler nedeniyle kendiyle yüzleşmek zorunda kalır.
Basit anı duygulanım gibi geliverir,oysa hatırlama etkin bir arayıştır.
Mekânlar tıpkı yazıtlar, anıtlar gibi, potansiyel belgeler olarak "kalır", sadece sözel olarak aktarılan anılar ise sözler gibi uçup gider.
Geçmiş zaman dilimi, özlem veya nostal­ji biçiminde algılanıp yeniden hissedilebilir. Kayıp Zamanın İzinde'de Proust'un muhteşem biçimde betimlediği uyanma ânı, şeylerin geri gel­mesi, varlıkların bir önceki gün mekân ile zamanda kendilerine verilmiş yerlere dönmeleri için son derece uygun bir zamandır. Bu durumda ha­tırlama ânı tanıma ânıdır.
Reklam
Sevdiğin parçanın tekrar dinlenişi...
"Çınlatıldığında şimdiymiş gibi duyuyorum, ama çınlamayı sürdürdüğünde hep yeni bir şimdiki zamana sahip oluyor, her şimdiki zaman ise geçmiş zamana dönüşüyor"
Retorikçi Augustinus'un açıkladığı anlamda bir paradokstur bu: Unutulmuş "şeyin" geri dönüşünün ve fark edilmesinin teminat altına aldığı unutuşun anısı olmasaydı, nasıl dile getirebilirdik ki unutuşu?
Augustinus'un deyişiyle şunu önceden söyleyebiliriz: "Unutuş hafı­zası" oluşturma fırsatını yaratan şey işte bu hatırlama çabasıdır. Anı ara­yışı, hatırlama ediminin en önemli amaçlarından birine işaret eder: Unutuşa karşı savaşmaktır bu, zamanın "yırtıcı pençesinden" (Augustinus böyle der) birkaç anı kırıntısı kurtarabilmek, unutuş "kefenini" yırtmak­tır.
Başarılı hatırlama, "mutlu" hafıza dediğimiz şeyin büründüğü çehrelerden biridir.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.