Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt)

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) Sözleri ve Alıntıları

Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) sözleri ve alıntılarını, Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) kitap alıntılarını, Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslümanların Bilimi Natüralistlere Bırakması
Şübhəsiz ki, göklerde ve yerde mü'minler için çok âyetler var.Yani delîl ve burhâna inanmak, tasdik etmek şanından olan kimseler için çok deliller, huccetler, alâmetler vardır ki, Allah Teâlâ'nın varlığına, izzet ve kudretine, hikmetine delâlet ederler. Şu halde imanı olanlar, semavâtı ve arzı müşâhede ve tetkîk ile onlardaki âyâtı peyderpey keşfederek delâlet ettikleri hikmet-i İlâhiyye'yi fehmü istihrac edip ona göre güzel güzel hakîmâne ameller yapmağa çalışmak lazım gelir. Onun için sonraki müslümanların bu âyetlerden, bu ilimlerden gâfil kalmaları sükûtlarına sebeb olmuş ve fünûnun tabiatciler, elinde ilhada sapmasına meydan vermiştir.
Sayfa 68 - 7.cild 45/3Kitabı okuyor
En Büyük Cihad Kur'an İle Yapılır
Bunca kafirlere karşı ‎‎‫وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيرًا‬‎ ve eğer dilese idik her köyde inzar yapacak, o kâfirlere azabı haber verecek bir Peygamber ba's ederdik. Bu kaziyye-i şartiyye, mefhum-ı şart ile, şöyle bir kıyası istisnaî teşkil ediyor: Lâkin ba's etmedik, demek ki, öyle dilemedik, yalnız seni ba's ettik. Sürenin başında ferman buyurulduğu üzere bütün âlemîne nezir kıldık.‎‫فلا تطع الكافرين O halde kafirlere itaat eyleme de ‎‫وَجَاهِدُهُمْ به جهاداً كبيراً‬‎bu Furkan ile onlara karşı mücahede et, büyük bir mücahede. Her karyede bir Peygamber ba's olunduğu takdirde o Peygamberlerin hepsinin yapacağı mücahedeye muadil bir mücahede elbette büyük bir mücahededir. Bir cihad-ı kebîrdir. Bu Sûre, Mekkî olduğu için henüz kıtal emri verilmezden evvel olan bu cihad-ı kebir emri, her mücahedenin başı olan bir mücahededir. Düşünmeli ki, bu ne büyük emirdir. Buna me'mur olan Peygamber'in elinde Kur'ân'dan başka bir silâh yok iken o Kelâmullah mu'cizesi o büyük cihadı yapmağa kâfi geliyor ve Mekke'den başlayan bu cihad bütün cihana yayılıyor.
Sayfa 103 - 6.cild Furkan 45-60 tefsiri kıtal:kılıç vb. ile yapılan savaşKitabı okuyor
Reklam
Arz-ı Mukaddesin Varisleri Salih Kullardır(21.105)
Nur 55- Sizden iman edip salih ameller işliyenlere, Allah şöyle va'd buyurdu: Kasem olsun ki, onlardan evvelkileri istihlâf ettiği gibi kendilerini arzda mutlak ve muhakkak istihläf edecek ve behemehal onlara kendileri için marzisi olan dinlerini kuvvetle icrâ kudreti verecek ve behemehal onları korkularının arkasından emne erdirecek, hakkımda hiç bir şeyi şerik koşmayarak hep bana ibadet edecekler. Kim de, bundan sonra küfranda bulunursa artık onlar hep fasıklardır. Nur 56- Hem namazı kılın, zekâtı verin ve Peygamber'e itaat edin ki, rahmete erdirilesiniz.
Sayfa 62 - İstihlaf:halef etme, yerine bırakma/ Emn: emniyet /Marzi:razı olmaKitabı okuyor
Bilimsel Metod ile Doğa Üstü Allah'ı Bulmanın Misali
‎‫وقال فِرْعَوْنُ يَا هَامَانُ ابْنِ لِي صَرْحًا Yine Fir'avn, dedi ki: «Ya Haman, bana bir‬‎ kule yap لعلى ابلغ الأسباب اسباب السموات Belki ben, o esbaba, o göklerin esbâbına, sebeblerine yollarına وإني لأظة كاذباً Maamafih ben, O'nu muhakkak yalancı zannediyorum. Fir'avn, bir rasad kulesi yaptırarak fennî bir teşebbüste bulunmak
Sayfa 529 - 6.cild 40/36Kitabı okuyor
Kötü Bir Çığır Açan Saptırdığı İnsanların Günahını Yüklenir
‎‫ولا تزر وازرة وزر أخرى Hem vizir‬‎ çeken bir nefis diğerinin vizrini çekmez. VİZR: Ağırlık, ağır yük, ağır günâh, vebâl demektir. Burada günahın cezâsının ağırlığı demektir. Herkes kendi günâhından mes'ül olur. Kendi günahının cezasını çeker. Nitekim: «Her koyun kendi bacağından asılır» deriz. Zālimlerin, cebâbirenin yaptığı gibi birinin günahı diğerine yükletilmez, Ankebût Süresinde: وليحم،لُنَّ الثقَالَهُمْ واثقالاً مَعَ اثْقَالِهِم )"Mamafih kendi ağırlıklarını ve ağırlıklarla beraber daha bir çok ağırlıkları yüklenecekler." Ankebut-29/13) buyurulmuş olması da buna münafi değildir. Çünkü o hem dall, hem mudıll olanlar hakkındadır. Başkasını da sapıtmağa çalışanlar hem dalâletlerinin, hem idlâllerinin vizrini çekerler ki, ikisi de kendi vizirleridir. Nitekim: ‎‫من سن سنة سيئة‬‎ ‎‫فلهُ وِزْرُهَا وَوَزْرُ مَنْ عَمِلَ بِهَا »Her kim bir kötü adet çıkarırsa ona, hem onun vizri,‬‎ hem de onu işleyenlerin vizri vardır.» (Buhari: İ'tisam 15) Hadîsi de böyledir. Yani diğer işleyenler çekmeyecek demek değil o, onların hepsi kadar da fazla çekecek demektir. Demek ki, birisi: «Şunu şöyle yap da, günahı varsa benim boynuma olsun diye kefâlet ederek diğerini bir günaha sokarsa o boynuna aldığı günahı çekmeyecek değildir. Ancak sevkettiği kimseyi kurtarmış olmayacak, onun çekeceğini çekmeyecek, birisi aldandığının cezasını çekecek, birisi aldattığının cezasını çekecektir.
Sayfa 394 - 6.cild 35/18Kitabı okuyor
Râbbü'l-âlemîn bunu, böyle bütün kalbini kavramak üzere Ruh-u emîn ile indirdi ki, temamen emniyyet hasıl edip لِتَكُونَ مِنَ المُنْذِرِينَ O münzirlerden olasın. Yâni inzar ile risaletleri meşhur olan bâlâdaki Peygamberler gibi Resul-i emin olup inzar edesin. بلسان عربى مبين Mübin yâni anlattığını açık ve güzel bir ifade ile anlatır bir
Sayfa 140 - 26/193-201 6.cildKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.