Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Hakkari’de Bir Mevsim
Ferit EdgüHakkari’de Bir Mevsim Yorumları ve İncelemeleri
Hakkari’de Bir Mevsim yorumları ve incelemelerini, Hakkari’de Bir Mevsim kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Hakkari’de Bir Mevsim puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hakkari’de Bir Mevsim #feritedgü kaleminden
•Bu eseri yalnızca bir bakış açısıyla değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Bir eğitimci olarak ayrı, bir anlatıcı olarak ayrı, çevre ve insanların hayatı yaşayışı etrafında ayrı, kişinin bulunduğu konumdan ayrılıp bilmediği bir şehirde kendini anlamlandırma çabasını da ayrı değerlendirmek gerekir
Ferit Edgü'nün 1977 yılında "O" adıyla yazdığı sonrasında "Hakkari'de Bir Mevsim" diye yayımlanan kitabı,Hakkari'nin Işıklar ,kitaptaki adıyla Pirkanıs köyünde geçmektedir.Düşsel bir deniz kazası sonucu bu köye nasıl geldiğini bilmeyen mechul kişi, öğretmen olarak çalışmaya başlar.Dillerine ve geleneklerine yabancı olduğu bu insanların arasında kendini bulma macerası yaşarken,bulunduğu bölgenin coğrafik özelliklerini, halkın yalnız kalmışlığını,başlarına gelen pek çok olay karşısında nasıl başbaşa bırakıldığını konu edinir.Mesela ardı ardına ölen bebeklerin ve hasta olanların akıbetinin coğrafi şartların bahane edilerek nasıl ötelendiğini görürüz. 1980 darbesinden sonra roman ve yönetmenliğini Erden Kıral'ın yaptığı 1983 yapımı film Türkiye'de bir süre yasaklı kalmıştır.
Şiirsel anlatımıyla ,Hakkari'de Bir Mevsim yazardan otobiyografik izler taşır. Bu eseri Japonca ve Çince dahil olmak üzere pek çok dile çevrilmiştir.Ferit Edgü eserlerinde toplumsal_bireysel gerçekleri anlatmış,çevresiyle uyum sağlayamayan bireyin sorunlarına eğilmiştir.Psikolojik derinliklere yer vermiştir bilgisini de aktardıktan sonra demeliyim ki ben uzun zamandır çok merak ettiğim bu kitapla nihayet buluştum,sizlere de tavsiye ederim.Kirapla ve sevgiyle kalınız.
Kitabı uzun süredir bekletiyordum. Açıkçası Yusuf Atilgan'ın Anayurt Oteli ya da Orhan Pamuk'un Kar kitabı gibi sürekli aynı bunalımın etrafında dolaşacak diye cekiniyordum. Beklediğim gibi olmadı. Zap suyu gibi güldür güldür, serin serin aktı kitap.
Kitabın 1. Bölümü ile ikinci bölüm arasında ciddi bir uslub ve kurgu farkı olduğunu
HAKKARİ’DE BİR MEVSİM
“Ey çaresiz
Neyin çaresini arıyorsun
Neyin çaresi var, neyin yok
Yaz bunları bir kenara
Bir gün belki bulursun çareyi
İnsanlar ölmesin demiyorum
İstediğim ölümsüzlük değil
Ne kendim, ne başkaları için
İstediğim, çocuklar ölmesin…”
Yeni bir kitap yorumuyla iyi akşamlar …
Kitabımız Hakkari’de Bir Mevsim. Yazarın Hakkari’de öğretmen olarak görev yapması ve orada geçirdiği yaşantı sonucu kağıda dökülmüştür.
Önce O ismiyle yazılsada sinemaya Hakkari’de Bir Mevsim olarak uyarlanıp bu isimle kalmıştır.
Şiirsel bir anlatımla yazılmış olması başta sizi biraz şaşırtsada daha sonra yormadan okuttuğu için alışıyorsunuz.
Acımasız bir coğrafyaya ( nasıl geldiğini öğrenince çok şaşıracaksınız tabi) öğretmen olarak gelip, dillerini bile bilmediği bu insanlar arasında kendi benliğini bulmaya çalışan bir varoluş hikayesi. Açlığın, hastalıkların hele çocuk ölümlerinin kol gezdiği, fakirliğin, çaresizliğin, boyun eğişin hiç terk etmediği ve aslında hepimizin bildiği bir hikayeyi düşsel öğeler ve şiirsel anlatım ile mükemmel bir şekilde okuyucuya sunuyor yazar. Severek okudum ben, filmi de varmış en yakın zamanda izleyeceğim deyip kitabı okumanızı öneriyorum.
Kitapla kalın…
“Yolcu, bir gün yolunu yitirirsen, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine.”
Kendine özgü yazım şekli ve cesur anlatımıyla kalbimi çalan bu kitabı size öveceğim biraz dostlarım.
Hakkari’nin bir dağ köyüne öğretmenlik yapmak için sürgün olarak gönderilen bir denizcinin, orda kaldığı süre boyunca yaşadığı olaylar silsilesini anlatıyor kitap. İsimsiz karakterimizin yaşadığı olaylar, bu olaylar yaşanırken hissettikleri, yazarın bu yaşananları kağıda dökme şekli, bende uyandırdığı etki her şey çok güzel ve farklıydı.
Şiirsel bir anlatıma sahip kitap. Okunması kolay. Yazarın okuyucuyla konuşuyormuş edasıyla yazılmış. Size zaman zaman sorduğu sorular size de bazı şeyleri sorgulatacak nitelikte.
Bitmek bilmeyen bir kış mevsimi bir insanı baştan başa nasıl değiştirebilir okumak isterseniz, bu sürgün öğretmene kulak vermelisiniz. Keyifli okumalar
#alıntı
“Bir denizci için ne büyük işkence. Ufuksuz bir toprak parçası. Gözlerim alışacak mı bir gün bu görüntüye?”
Hakkari’de Bir Mevsim, Ferit Edgü
Umudun mevsimi
Yakın bir zamanda, 40. yıldönümü nedeniyle özel baskısı yayımlanan kitabın, farklı dillere çevrileri ve film uyarlaması mevcut. 1980 darbesinden sonra da bir süre yasaklılar listesinde yer alıyor kitap.
Hikaye denizin dalgaları gibi: Kendini sürgünde olan birisi ya da bir kazazede olarak anlatmaya başlıyor. Eğitim verdiği ve kendilerinden de bambaşka bir hayatı öğrendiği çocukları anlattığı kitap, yarısından sonra Halit’in hayat hikayesini sorguladığı bir yöne doğru kayıyor. Okurken zihnen şimdi o çocuklara ne oldu diye merak duyarken, bir yandan da Halit’le gerçekleştirdiği konuşmalarla sınırlardaki kaçakçılık hikayelerine dokunuyor. Halit aslında onunla aynı dili konuşan tek kişi olmasına rağmen yaptıkları konuşmalar rüyalarına karışıyor, kendini sorgulamasının ve kişiliğini bulmanın da hikayesine evriliyor… Tüm bunların arasında Süryani kitapçının verdiği bir harita ve tılsımlı bir mühür gibi öğeler, hikâyeye mistik bir hava katıyor.
Anlatım çok özel, şiirsel bir dili var kitabın. Her bir şiirde köyün ve oradaki hayatın içine biraz daha giriyorsunuz. Hakkari’nin yüksek, karlı, yol vermez dağlarına tırmanır gibi: Birinde bir bebenin ölüsünü kucağına alırken, bir diğerinde Halit’in yaşadıklarını sorguluyorsun…
Aynı ülkenin topraklarında yaşadıkları halde birbirinden fersah fersah uzak insanlar, onların yaşamlarına özgü zorluklar… aslında çok bilindik detaylar ama kendini bulma durumu içerisinde öyle güzel eritilmiş ki, bize umudu aşılıyor.
O köye şimdi ne oldu diye merak eden olursa: journo.com.tr/pirkanis-hakkar....