Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması

Celal Şengör

En Beğenilen Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması Gönderileri

En Beğenilen Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması kitaplarını, en beğenilen Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması yazarlarını, en beğenilen Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yeni bir söz söyledim” diyen, sözlerin en eskisini tekrarlamış olur. Fakat, ne yazık ki hakikatleri tekrara, hafızamızdan çok idrakimiz muhtaçtır. Hasan-Ali Yücel (1937)
Sayfa 1 - GirişKitabı okudu
Peki sonra ne oldu? Anlaşılan ne olmaması gerekiyorsa o olmuş.
Onu burada anlatmayacağım. Umarım o çok feci ve çok acıklı hikayeyi gelecek nesiller öğrenmek zorunda kalmasınlar. Fakat şu kadarını söyleyeyim ki 'Türk demokrasi tarihinin ilk kurbanı' Hasan-Ali'nin tüm hayalleri duman olup gitti. Tabii onunkilerle beraber Atatürk'ünkiler de. Kırklı yılların sonunda Hasan Ali'ye saldıran kafalar, o aynı bilgisiz, gerici kafalar, şimdi bizzat Atatürk'e saldırmaya kadar getirdiler işi.
Reklam
Eleştirel Akılcılık
Mustafa Kemal'in kafasında yalnız askerlik bilimi değil, tüm yaşam problem teşhisi ve problem çözümü halkalarından oluşan sürekli bir zincirdi. Bu zinciri herhangi bir yerde kesmeyi öngören her türlü doktrin O'nun düşüncesine tamamen yabancıydı. Cumhuriyet Halk Partisini kastederek: "Paşam, bu partinin doktrini yok" diyen Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na "Elbette yok çocuğum, eğer doktrine gidersek hareketi dondururuz" diye karşılık vermemiş miydi. Mustafa Kemal, modern fen bilimlerinin genel bilim anlayışına ve felsefesine büyük ölçüde yirminci yüzyılda açık olarak soktuğu varsayım üretme—varsayımı gözlemle sınama—sınav ışığında eski varsayımı yanlışlayarak terketme ve yeni varsayım üretme—yeni varsayımı gözlemle sınama yöntemini hem kuramsal düşünceleriyle, hem de bizzat icraatıyla sosyal bilimlere taşımıştı. Bu yüzden, modern fen bilimi öncesi "son gerçeğin" bulunabileceğini ve bulunduğunun farkına varılabileceğini zanneden tüm dogmatik görüşlere -ki bunlara her türlü dinsel inançla beraber marksizm ve nasyonal sosyalizm gibi yirminci yüzyılda çok etkili olmuş, hatta denebilir ki bu yüzyıla damgasını vurmuş, doktrinler de dahildir- sırtını çevirmişti. O'nun görüşünün adını burada artık koymak istiyorum. Atatürk'ün bilim —hattâ yaşam— felsefesi, Albert Einstein'den (1879-1955) Jacques Monod'ya (1910- 1976) kadar uzanan yüzyılımızın bir sıra büyük fen bilimcisinin kendilerine yakıştırdıkları ve bütün zamanların en büyük bilim felsefecisi diye bilinen Sir Karl R. Popper'in (1902-1994) tanımladığı şekliyle eleştirel akılcılıktı.
Sayfa 13 - GirişKitabı okudu
Yanıldıkça bilgimiz artar.
Sayfa 41 - Tübitak Yayınları
Şüphe; güvenin sıcak ve davetkar kıvrımları arasına sızan bir yılandır.
Şüphe etmesini bilmeyenler, düşünüp doğruyu bulmaya hiçbir zaman muktedir olamazlar.
İkinci baskının hazırlanması esnasında birinci baskıyı görebilmiş olan Köy Enstitüsü mezunları bana kendi eserlerini göndererek bibliyografyamın zenginleşmesine katkıda bulundular, kitabı beğendiklerini söyleyerek beni cesaretlendirdiler. Onların yazdıklarını okudukça, Köy Enstitüleri deneyi zamansız durdurulmasaydı Türkiye'nin ne denli aydınlanmış bir ülke olacağını düşünüp hayıflanmaktan kendimi alamadım. Bu büyük eğitim hareketini saptıran, engelleyen ve boğanların tarih önündeki sorumlulukları, ulusları silahla ortadan kaldırmaya kalkışanların suçlarından hiç de hafif değildir.
İkinci Baskıya Yazarın Önsözü (A.M.C. Şengör - Anadoluhisarı, 2 Nisan 2001)Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.