Yalnız dünya ile, kendisi ile, yazısı ile alakadardı. Bu yazılar öteki yazılarına da benzemiyordu. Daha iyi; daha kötü oldukları için değil. Adeta uykudan uyanmış gibi bir halleri vardı.
İnsanları bilmeliyiz, anlamıya çalışmalıyız, değil mi beyefendi? Yani konformist olmamayı; adetlerin, ahlakların, her şeyin sulp halde olmadığını; hatta taşın, toprağın bile aşınıp şekil değiştirdiğini bilmeliyiz.
"Kitaplardan öğrendim. Muhakkak âşık olmak arzusunu kitaplardan kaptım. Sonra kanıma işledi. Âşık olmalıydım. Saadet denilen bir şey olacak, bulabilir miyim acaba?"
Havada Bulut, Sait Faik Abasıyanık
“Büyük hayaller kuralım sevgilim! Ben şimdi böyle yapıyorum. Tertemiz bir şehirde, asfalt caddeler üstünde, dibinden metrolar geçen, üstünden kolosal(kocaman) otobüsler uçan, muazzam, eğlenceli bir şehirde seninle yaşamak istiyorum.”
Kitaplardan öğrendim. Muhakkak âşık olmak arzusunu kitaplardan kaptım. Sonra kanıma işledi. Âşık olmalıydım. Saadet denilen bir şey olacak; bulabilir miyim acaba?