Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964) Sözleri ve Alıntıları
Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964) sözleri ve alıntılarını, Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964) kitap alıntılarını, Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"'Senin imkânlarına sahip olmayan
insanlara, sahip olduklarınla sakın gösteriş
yapma' demişti babam. 'Onları incitmekle
kalmazsın, kıskançlığa da itersin.'"
"Ah gençlik! Yontulmamış taş devri
ömrümüzün! Çok şey bildiğini zanneden,
birikimsiz bir genç kadındım. Kafama vura
vura bilmediklerimi öğretti hayat."
"Altı yaşında olmalıydım, Ankara'da
Kavaklıdere'den aşağı doğru iniyoruz bir
gün babamla el ele. Yol boyunca dikili
ağaçlar çiçeğe durmuş. Ben fışkıran
dallardan çiçekleri koparmak istedim.
'Koparma,' dedi. 'Neden? Çok güzeller,
eve götürür vazoya koyarız.' 'Ben güzel
diye saçlarını koparıyor muyum?' 'Hayır,
çünkü saçımı koparırsan canım acır.'
'Dalların da canı var. Onların da canı acır.'
'Ama onlar ağaç baba! 'Allah'ın yarattığı
her şeyde can var kızım. Çiçekte, dalda,
böcekte! Bunu bil ve sakın bilerek can
yakma, gereksiz yere dalları kırma,
karıncayı bile incitme.'"
"Zamanı yıldırım hızıyla geçerek sona
yaklaşmakta olduğunu ancak altmışlarına
vardığında fark ediyordu insan ve geri
dönüp, şımarıkça savurduğu dostlukları,
heba ettiği ilişkileri yeniden sımsıkı
yakalamak istiyordu."
Benim mihenk taşım o, doğruyu yanlışı onun deger yargılarıyla saptamışım, hayatın üstüne onun arkamda olduğunu bildiğim için cesaretle yürüyebilmişim, onun beni anlayacağını koruyacağını savunacağını bilerek.