sular değişti, saçtığı huzur parlaklığını yitirdi, ama derinleşti. Geniş, yaşlı ırmak, dünyanın uçlarına dek uzanan bir su yolunun dingin ağırbaşlılığı içinde, kıyılarında yaşayan insanlara çağlar boyunca yaptığı hizmetlerden sonra, gün batımında, kımıltısız duruyordu. gerçekten de, denizi saygı ve sevgiyle“ izlemiş” bir adamın, Thames’in aşağı bölümlerinde, geçmişin ulu ruhunu anması kadar kolay bir şey yoktur
Polonya asıllı İngiliz yazardan Afrika'nın kalbine, Kongo nehri boyunca ormanın derinliklerine uzaman bir öykü. Ana konusu sömürgecilik ve ırkçılık.
Ayrıntılı kitap incelemesi için: kitapokurum.blogspot.com.tr/2017/10/joseph-...
Afrika'nın içlerine, kara kıtanın kalbine yolculuk..akıntının tersine karanlığın yüreğine..
Üzerine düşünülmesi gereken sözleri barındıran ilginç bir kitap. Uzaklaşırken yakalayan bir anlatım dili ..
''işte tam da gençlik böbürlenişimin ışığı.''
''Oyunlaştırılmış suskunluk''
Ben Türkçe-İngilizce iki dilli baskısından okudum. Tavsiye ederim. İyi okumalar.
Belirli bir edebi akıma bağlı değilde kendine özel bir hareketi, özel konuları olan gerçek hayatta da ilginç bir hikayeye sahip, kitabın yazarı Conrad, anadii Lehçe olmasına rağmen kitabı İngilizce yazmış bir gezgindir. Kitap Emperyalizme olan düşüncelerden oluşmuştur ve içinde ırkçılık, vahşi soyluluk gibi temalarda vardır.
Ana fikir, ana soru Karanlığın Yüreği nerededir ? Kitabı okuyup yorumlayan bana göre Karanlığın Yüreği insanın olduğu her yerde, içimizdedir.
Farklı yayınevi olmasından mı çevirmenin kullandığı dilden mi kaynaklanıyor bilmiyorum? Ama kitapla ilgili söyleyebileceğim bi'kitap hiç mi akmaz. Kitapta aşırı derecede betimleme var. Su üzerine yansıyan ışıkları anlatırken bile 3 sayfa betimleme yapmış. Olay örüntüsünü bir yerde yakalamanıza rağmen çabucak ucunu kaçırıyosunuz.Kitabı bir daha elime alaman diye -yarım bırakırım - başladım ve bitirdim.Adeta okurken ciğerimi söndürdü desem yalan olmaz.Okuyacaklara tavsiyem; zihni iyice bir boşaltın,biraz okuma açlığı çektiğiniz bir zamanda sayfa sayınında azlığını hesaba katarak, başlayın okumaya..
Conrad'ın Kongo yolculuğu sonrası yaşadıklarından etkilenerek kaleme aldığı insanın kanını donduran bir kitap. Avrupa sömürgesinin Kongo ve Afrika'da açtığı tahribatı bir Avrupalının kaleminden okumak kitabı daha etkileyici kılmış. Yazar uğraşmadan ve neredeyse okuru önemsemeden olanları Marlow karakterinin ağzından bize aktarıyor, zaman zaman kafa karıştırıcı olsa da yazanlar tüyler ürpertici ve insanlık tarihi açısından utanç verici şeylerdi.
Kitabın sonundaki açıkma bölümünde ise hem yazarı hem de karakterleri daha iyi anlama fırsatı buldum ve kitabın bölümünden çok memnun kaldım. Kitaptaki karakterlerin gerçek hayatta yazarın hayatında kimleri temsil ettiğini ve olayların gelişimini okumak kitabın daha iyi anlaşılması açısından büyük önem taşıyor.
Sömürgeciliğin insanlık tarihindeki korkunç yerini ve utancını bizlere sunan, okudukça insan olmanın öneminin bir kez daha kavranmasını sağlayan bir kitap.
