Nasıl başlayacağımı ne diyeceğimi bilmiyorum. Şöyle düşünün, Bir şeyler artık uzaklaşmanızı söylüyor ve ani bir kararla çantanız sırtınızda nereye gideceğinizi bilmeden yola çıkıyorsunuz ve nereye olduğu belli olmayan bu yolculukta suç ortağınızı buluyor ve hayatı gerçek anlamıyla yaşıyorsunuz. Bitmemesi için uğraştım hatta bir gün boyunca hiç bakmadım bile ama bitti. Şarkı seçmekte de kararsız kaldım o yüzden ancak 3 taneye kadar azaltabildim. Bence ben bu romanı bitirmedim ben resmen bu romanı yaşadım çünkü başka bir izahı yok bunun. Sanki Andrew Waffle House da dans ederken bende onunlaydım, Söylediği her şarkıda yanındaydım, Andrew Camryn'e güzelim derken bile. O bahsedilen şarkılar, hikayeler, gezdikleri yerler özellikle de New orleansa gitmeleri kısaca her bir satırı benim onlarla olduğumu kanıtlar gibiydi. Uzun araba yolculuğu hayalimin de katkısı var bu kitabı sevmemde bu yaz Kıbrısa gitme ihtimalim var uçak yerine arabayla gidip kendime bir Andrew bulmayı düşünmüyor da değilim yaniii. Şunu belirtmek istiyorum BU KİTAP PLANSIZ TATİL YAPMA VE YOLCULUĞA ÇIKMA KARARIYLA VALİZ HAZIRLATIR (tabi otobüste Andrew bulabilecek kadar şansınız yaver gider mi bilemeyiz) Zaten Andrew gerçek olamayacak kadar muazzam ruhlu bir çocuk bunu da not olarak geçeyim. Yelloz Camryn kaptı güzelim çocuğu