Rupi Kaur'un diğer kitaplarını okumuş ve beğenmiş olanınız varsa, bu şiir kitabının da, diğerleri kadar güzel olduğunu ve beğenebileceğinizi söyleyebilirim. Ancak Kaur'un ikinci kitabından sonra, bu kitabını biraz "kendini tekrarlamış" olarak buldum.
Zor ve sancılı duygularımızı anlatmakta zorlandığımız yerde, Rupi Kaur, kısacık cümlelerle o duyguları özetliyor. "İşte bunu hissediyorum!", "ben de böyle düşünüyorum!" derken buluyorsunuz kendinizi. Bir çırpıda okunan, farklı türdeki yaralarımıza şefkatle dokunan, iyileştirici şiirlere sahip Rupi Kaur.
Ve kitaplarındaki çizimleri de bir o kadar güzel!
Son olarak, diğer kitaplarına yapılan incelemelerde, Kaur'un şiirlerinin "basit", "abartılmış", "hiçbir şey katmayan" olarak niteleyenler olmuş. Başkasının zevkinden bize ne? Tabiki. Ancak bu şiirlerin "bir şey katmayan" şiirler olduğunu söylemeyi de, haksızlık olarak görüyorum. Ne türden bir katkı aranıyor da, bu şiirlerin içinde bulunamıyor, anlamadım doğrusu. Gerçeklerle yazılmış, açıkça kanayan bir yarayı işaret eden, ortak dertlerimizden ve mücadelelerimizden bahseden Kaur'un, çok şey kattığını düşünüyorum.
Yine de, herkesten her şeyi aynı şekilde sevmesini ve düşünmesini beklemek çok hayalci bir yaklaşım olur. O nedenle, dilerim Rupi Kaur'un şiirlerini okurken, en az benim kadar keyif alırsınız. :)
"bedenim dipsiz bir kuyu
başka dünyalara açılan
aramaya gerek yok
başka hiçbir yeri
ihtiyacım olan her şey
daima bende gizli"
– evim