Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hristiyanlığın Temelleri

John R. W. Stott

Hristiyanlığın Temelleri Gönderileri

Hristiyanlığın Temelleri kitaplarını, Hristiyanlığın Temelleri sözleri ve alıntılarını, Hristiyanlığın Temelleri yazarlarını, Hristiyanlığın Temelleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
200 syf.
·
Puan vermedi
Hristiyanlığa giriş eseri
Hristiyanlığın temelleri, Hristiyanlık üzerine yazılmış basit ama özet niteliğinde kitapların başında gelen bir eser. Bu eser Hristiyanlığın yoğun olduğu ülkelerde de temel bilgiyi almak için okunan bir kitap. Hristiyanlık hakkında şunu söylemeliyim: Ben, özellikle Kudüs civarından çıkıp Tarsuslu Pavlus ile günümüzdeki konumuyla Türkiye topraklarından dünyaya yayılmış olan ve İslam dininin de temeli olarak kabul ettiği iki semavi dinden biri olan bu dini, bizim halkımızın anlaması ve bu dini inanca karşı bilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü farklı fikirleri ne kadar öğrenirsek o fikirleri benimseyenleri anlama kapasitemiz de kendi yaşadığımız inancın temellerini iyice oturtmamız da o denli bir yükseliş gösterir. Semavi dinlerin temellerini de daha iyi öğrenmeliyiz. Çünkü öğrendikçe aslında bu görüşten olan kişilerin İslam üzerine fikirlerinin doğruluğu, Hristiyanlıkta olan ancak onların da sizden öğreneceği ve günümüzün insan haklarıyla çelişiyor mu diye sorgulanacak ayetlerin varlığı gibi konularda daha bilinçli hale gelebilirsiniz. İsa'nın görüşlerini daha yakından tanıyabilirve İslam ile Hristiyanlığın benzeştiği o çoğu noktayı kulaktan dolma bilgilerle değil kendi okumalarınızla öğrenebilirsiniz. Özetle; Hristiyanlığı öğrenmek, temellerini anlamak ve bu sayede kendi görüşlerimizi daha sağlam pekiştirmek için güzel bir kitap. Sonrasında dinler üzerinde inceleme genişleterek inanç temellerinizi olabildiğince daha sıkı hale getirebilirsiniz :)
Hristiyanlığın Temelleri
Hristiyanlığın TemelleriJohn R. W. Stott · Haberci Basın Yayın · 201331 okunma
''Yarınla övünme, çünkü ne getireceğini bilemezsin (Süleyman'ın Özdeyişleri 27:1).''
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
İsa, ''Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir'' dedi'' (Yuhanna 8:31-34).''
Sayfa 115Kitabı okudu
''Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir (Markos 7:21-23)
Sayfa 114Kitabı okudu
''İyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur (Yakup 4:17).''
"Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan, kim ayakta kalabilir, ya RAB? (Mezmurlar 130:3)''
Reklam
ON BUYRUK 10-Komşunun Hiçbir Şeyine Göz Dikmeyeceksin
Onuncu buyruk bir bakıma hepsinden daha açıklayıcıdır. Yalnızca dış yaşantımızı ilgilendirir gibi gözüken Yasa'yı iç benliğin yargıcı durumuna getiriyor. Devletin yasası hırsızlığı yasaklayabilir ama göz dikmeye bir şey diyemez. Şöyle ki, açgözlülük kişinin iç yaşamıyla ilgili bir durumdur. Şehvetle zinanın, kin beslemeyle insan öldürmenin
Sayfa 104 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 9-Komşuna Karşı Yalan Yere Tanıklık Etmeyeceksin
On Buyruk'un son beşi gerçek sevgide var olması gereken "başkalarının haklarına saygı" ilkesini tanımlamaktadır. Bu buyruklara karşı gelen kişi, karşısındaki insanın en değerli zenginlik kaynaklarını soymuş, yaşamını (öldürmeyeceksin), aile mutluluğunu (zina etmeyeceksin), malını mülkünü (çalmayacaksın) ve şimdi de saygınlığını, onurunu (yalan yere tanıklık etmeyeceksin) çalmış oluyor. Dokuzuncu buyruk yalnızca mahkemede yapılan yeminli yalanı kapsamıyor. Her türlü iftirayı, yalanı, kasıtlı abartmayı, yıpratıcı dedikoduyu ve gerçeğin çarpıtılmasını içine alıyor. Kötüleyici söylentileri yaymakla olduğu kadar dinlemekle de yalan tanıklık yaparız. Başkasının zararına sert şakalar yapmakla, yanlış izlenimler yaratmakla, kasıtsız olsa bile yanlış haber düzenlemekle, sözlerimizle olduğu gibi sessizliğimizle de bu buyruğa karşı gelebiliriz.
Sayfa 103 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 8-Çalmayacaksın
Hırsızlık yapmak, bir başkasına ait olan herhangi bir şeyi haksız yere ele geçirmek demektir. Bu yasa kişinin parasını ya da malını çalmaktan başka, bin bir türlü şekilde çiğneniyor. Vergi ve gümrük kaçakçılığı hırsızlıktır. İşyerinde beklenenden az süre çalışmak da hırsızlıktır. Dünyanın fırsatçılık dediğine Tanrı bazen hırsızlık diyor. İşçilerini fazla çalıştıran ve eksik maaş veren patron bu buyruğa karşı gelmiş olur. Tüm işlerinde sürekli titizlikle davranan, en ufak ayrıntısına kadar dürüstlükle hareket eden kim var aranızda? Olumsuz yönden verilmiş bu buyrukların olumlu yönden düşünülmesi ve uygulanması gerekir. Adam öldürme suçundan gerçekten temiz olabilmek için başkalarının sağlıklarını ve yaşamlarını korumak amacıyla elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Aynı şekilde, zina eyleminden sakınmak yeterli değildir. Her iki cinsin öbürüne karşı her zaman doğru, sağlıklı, saygılı bir tutum takınması gerekir. Kaldı ki açgözlü ya da cimri kişi hırsızlık yapmamakla övünemez. Pavlus hırsızın hırsızlıktan vazgeçmekle yetinmemesini söylüyor. Eskiden hırsızlık yapan kişinin doğru dürüst çalışmayı öğrenmesi gerekir. Hatta kendi elleriyle ekmeğini kazanmakla kalmayıp gereksinmesi olan başkalarına verebilecek duruma gelmesi isteniyor.
Sayfa 102 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 7-Zina Etmeyeceksin
Bu buyruğun da sadece evlilikteki sadakatsizlikten çok daha geniş bir anlamı vardır. Evlilik kapsamının dışındaki bütün cinsel ilişkileri içine aldığı gibi, her türlü sapık ve taşkın cinsel uygulamayı da içerir. İnsanlar her ne kadar doğuştan bozuk eğilimlerden sorumlu değillerse de, bu kötü eğilimlere boyun eğip eğmemek kişinin sorumluluğudur. Yedinci buyruk evlilik içindeki bencil baskıları ve hep değilse de boşanmaların çoğunu kapsamaktadır. Açık saçık yayınlar okuyan, temiz olmayan düşünce ve arzulara yer veren kişi bu yasayı çiğnemiş olur. İsa'nın kendisi bu gerçeği en kesin şekilde belirtti; "Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur." (Matta 5:28) Yürekte öldürücü düşüncelere yer vermek ile fiilen öldürmenin eş anlamlı olması gibi, kirli düşünceler beslemekle bedende zina işlemek de aynı şeydir. Yedinci buyruk Tanrı'nın kutsal ve güzel bir armağanı olan cinselliğin kötüye kullanıldığı ve yozlaştırıldığı her durumu içerir.
Sayfa 102 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
Reklam
ON BUYRUK 6-Adam Öldürmeyeceksin
Bu buyruk yalnızca fiziksel anlamda adam öldürmeyi yasaklamıyor. Bir bakışla, bir sözle öldürmek mümkün olsa, birçokları çoktan katil olurdu. Nitekim İsa Mesih haksız yere öfkelenmenin adam öldürmekle eş anlamlı olduğunu söyledi. Bu ilkeyi doğru şekilde yorumlayan Yuhanna da, "kardeşinden nefret eden her adamın katil olduğunu" bildiriyor. Kendimizi tutamayıp öfkelenmemiz, kırgınlık ve kin beslememiz, öç alma tutkusuyla yanmamız -işte bunlar katilliktir ve insan öldürmekle eş değerdedir. Kişiyi yıpratıcı dedikodularla öldürebiliriz. Acı çektirmek ve kötü huylulukla kardeşimizin canına kıyabiliriz. Sanırım her birimiz bu anlamda katil olmuşuzdur.
Sayfa 101 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 5-Annene Babana Saygı Göstereceksin
Beşinci buyruk yine Kutsal Yasa'nın Tanrı'ya karşı görevimizi belirleyen ilk yarısında aittir. Şöyle ki, anne babamız, çocukluğumuz süresince bizim için bir bakıma Tanrı'nın yerinde durdular. Ne var ki birçoklarının ve özellikle gençlerin en kötü huyları tüm çirkinliğiyle, bencillik ve düşüncesizlikleriyle kendi evlerinde ortaya çıkmaktadır. Anne babamızın bizim için yaptıklarının değerini kolayca unutur, onlara gereken saygı ve sevgiyi göstermeyi ihmal ederiz. Onlarla ne kadar ve nasıl ilgileniyoruz? Onlardan esirgediğimiz herhangi bir maddi ya da manevi destek var mı?
Sayfa 101 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 4-Şabat (Tapınma) Gününü Kutsal Sayarak Anımsa
Haftanın yedi gününden birini dinlenme ve tapınma günü olarak ayırmak insanın ya da toplumun yaratısı değildir. Bu, Tanrı'nın koyduğu düzendir. İsa'nın özellikle belirttiği gibi, Şabat Günü insan için yaratılmıştır. Tapınma gününü yaratan Tanrı aynı zamanda insanı da yarattığına göre , onu insanın ihtiyacına uygun bir şekilde düzenlemiştir. İnsan bedeninin ve aklının dinlenmeye, ruhunun da tapınma fırsatına gereksinimi vardır. Böylelikle Şabat Günü, dinlenme ve tapınma günüdür. Tapınma gününü özellikle bu amaçlara ayırmamız gerektiği gibi, başkalarının da bugünde gereksiz yere çalışmak zorunda kalmaması için yardımcı olmalıyız. İncil'de İsa'nın ölümden dirildiği gün olan Pazar günü O'nun izleyicileri için bir toplanma ve tapınma günü oldu (Yuhanna 20:1-25; Elçilerin İşleri 20:7) Buna göre Pazar günü, özel bir şekilde Tanrı'nın isteğine ayrılmış, "kutsal" bir gündür. Bizim günümüz değil, Tanrı'nın günüdür. Bu yüzden bencil eğlencelerimiz için değil, O'na yönelik tapınma ve hizmet için kullanmalıyız.
Sayfa 100 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 3-Tanrın Rab'bin Adını Boş Yere Ağzına Almayacaksın
Tanrı'nın adı O'nun özünü temsil ediyor. Kutsal Kitap'ın birçok yerinde Tanrı'nın adına saygı göstermemiz, adını yüceltmemiz buyruluyor. İsa öğrencilerine öğrettiği örnek duada, "Adın kutsal kılınsın" diye dua etmelerini söyledi. O'nun kutsal adını dikkatsiz konuşmalarımıza bulaştırırız. Günde kaç kez ağzımızdan "Tanrı" adı çıkıyor, ama aslında ne O'nu düşünüyor ne de O'nunla ilgileniyoruz. O'nun yüce adını boş laf olarak kullanıyoruz. Ne var ki Tanrı'nın adını boş yere ağza almak sadece bir konuşma sorunu değil, aynı zamanda düşünce ve davranış sorunudur. Davranışlarımız inancımıza uymuyorsa, yaptıklarımız söylediklerimizi yalanlıyorsa, bu durumda Tanrı'nın adını boş yere kullanmış oluruz. Tanrı'ya Rab deyip de O'nun sözünü dinlememek, O'nun adını boş yere ağza almaktır. Tanrı'yı Baba diye çağırıp da kaygılarla kuşkulara kapılmak, O'nun adını yadsımaktır. Tanrı'nın adını boş yere kullanmak demek, ağızla bir şeyi söyleyip de başka türlü hareket etmek demektir. Buna ikiyüzlülük denir.
Sayfa 100 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 2-Herhangi Bir Canlıya Benzer Put Yapmayacaksın
Birinci buyruk tapınmamızın hedefiyle ilgiliyse ikincisi de tapınmamızın tavrıyla ilgilidir. Birincisinde Tanrı, yalnızca Kendisine tapınmamızı buyuruyor. İkincisinde ise tapınmamızın içtenlikle, ruhta yapılması gerektiğini bildiriyor. Öyle ki, " Tanrı ruhtur, O'na tapınanlar da ruhta ve gerçekte tapınmalıdırlar" (Yuhanna
Sayfa 99 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.