"Bütün ıstıraplarım, orada, o eşikte bitecek...
Acaba hep böyle mi düşünürüz;
ölümün mü, hayatın mı çocuğuyuz?
Bu saati hangisi kuruyor, mevsimlerin eli mi, mutlak karanlığın parmağı mı?
Oburluklarına, insan sevgisini fazla istismar etmelerine rağmen, güzel şeylerdi. Bilhassa insana itimat etmeleriyle güzeldiler.
İnsanoğlu böyleydi; kendisine emniyet edilmesinden hoşlanırdı. Bu onu hayatın efendisi, büyük ve tek yapıcısı vasıflarında içten doyuran duygu idi.
Suat (üçüncü) bölümünün dördüncü ve beşinci kısımları (bilhassa dördüncü kısım) musikinin araftaki insanlara etkisini özetler nitelikte. Şark'ın musikisi, ruhu boşlukta olanlara etkisini görebiliyoruz. Bu kısımları okuyarak Şark musikisinin Şark-Garp insanın nazarındaki kıymetini de anlayabiliyoruz.
Tanpınar'ın roman dünyasına girdik bir defa. Bir tarafım bu yoğun, derinden sarsan dünyadan gitmemi; diğer tarafım acı çekerek de olsa edebi dünyanın sonuna kadar gitmemi söylüyor.
Bugün bir toplantımızı daha bitirdik. Gelecek toplantımız için kitaplarımız ve buluşma tahimizi belirledik.
Tarih: 22 Mart 2020'de
Saat : 14.00
Yer : Şeyda Kitap Kırtasiye Üstü
Kitaplarımız:
1-
_Suat bize bu yeni insanı târif etsin!.. dedi.
_Edemem!.. Çünkü, daha doğmadı. Fakat doğacak, eminim... Bütün dünya onun sancısını çekiyor. İşte İspanya!..
Istırap günlük ekmeğimizdir; ondan kaçan insanlığı en zayıf tarafından vurmuş olur, ona en büyük ihanet ıstıraptan kaçmaktır.
Bir çırpıda insanlığın talihini değiştirebilir misin?
Sefaleti kaldırsan, bir yığın hürriyet versen, yine ölüm, hastalık, imkânsızlıklar, ruh didişmeleri kalır.
O hâlde ıstırap karşısında kaçmak kaleyi içinden yıkmaktır.
Ölüme kaçmak ise büsbütün korkunçtur.
O sadece mesuliyetsiz hayvanlığa sığınmaktır.