İbn Rüşd Sözleri ve Alıntıları
İbn Rüşd sözleri ve alıntılarını, İbn Rüşd kitap alıntılarını, İbn Rüşd en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilgisiz ve dolayısıyla da erdemsiz yöneticinin yönetme arzusu aslında tam anlamıyla bir zorbalığa karşılık gelmektedir. Aslına bakılırsa yönetme bir sanattır. Dolayısıyla iki etkin boyutu vardır: Bilgi ve Beceri.
Sayfa 73
Bir insanın diğer insanlar ile yardımlaşmaksızın, kendisini benzersiz kılan ve kendine özgü bir erdem olmak üzere elde ettiği erdemleri tek başına kazanması olanaksızdır.
Sayfa 70
Hakikat doğrudan doğruya aracısız olarak zihne açılmaktadır ve bu anlamıyla istidlali düşünceyi ve aklı aşan, sezgisel bir şey anlamına gelmektedir.
Sayfa 50
Bilim ve sanat her nerede taçlandırılmışsa o topraklar güç, zenginlik ve kültürel üstünlüğe kavuşmuşlardır. Toplumları fiziki güç değil uygarlık yaratan bilgiye sahip olmak güçlü kalmıştır.
Sayfa 36
İslam Dünyasında Doğu ve Endülüslü Filozoflar Hakkında:
Doğu İslam dünyasında yetişen filozofların büyük bir çoğunluğunun aksine, Endülüslü düşünürlerin ilgisinin önemli bir kısmını politik bilimlerin oluşturduğu açıkça gözlenmektedir. Onların kafa yordukları temel sorulardan bazıları şunlardır:
Mükemmel devlet nelerden oluşur?
Eğer böyle bir devlet olanaklıysa nasıl gerçekleştirilebilir?
Din ile siyaset arasındaki ilişki nedir?
Haksızlığa uğrayan biri örneğin bir bilgin ne yapmalıdır?
Endülüs'ün İslam felsefesinin diğer bir önemli özelliği de insan aklı ile İlahi Akıl arasında iletişim (ittisal) olduğunu vurgulayan entellektüel mistisizme (gizemcilik) ezici bir ilgi duyulmasıdır.
Sayfa 33
"Nereden gelirse gelsin, isterse bize uzak ve karşıt milletlerden gelsin, gerçeğin güzelliğini benimsemekten ve ona sahip olmaktan utanmamalıyız. Çünkü gerçeği arayan için 'gerçekten' daha değerli bir şey yoktur. O halde gerçeği eksik görmek ve onu söyleyeni ve getireni küçümsemek yakışık almaz. " (El-Kindî)
Sayfa 19
Bireyin erdemliliğini görünür kılan onun yargılarında ve olup bitenler karşısında sergilediği tutum ve davranışlardır. Kentin erdemliliğini görünür kılan ise karların bilime dayalı olarak alınmasıdır.
Sayfa 75
ARAPLAR...
Bu dönemin birkaç noktada geleneğin parlak başarılarını yansıtmaktan uzak bir sığlıkta olduğu gözlemlenmektedir. Bunun ilk belirtisi İbn Rüşd külliyatının, Ortaçağ Avrupası tarafından Doğu'da olduğundan daha fazla anlaşılmış olmasıdır. Külliyatının önemli bir kısmının Latince çevirisi hızla gerçekleştirilirken, özgün Arapçaları yakılmış veya yasaklanmıştır.
Sayfa 190Kitabı okudu
"Kimseden daha iyi olmadığınızı anlayacak kadar mütevazi, herkesten farklı olduğunuzu kavrayacak kadar bilge olun.
Sebep/Sonuç: Nedensellik
Yaratma Allah'ın bir fiilidir. Allah evreni tesadüfle değil takdirle yaratmıştır. Evrende, hâkim olan Allah'ın varlığına bir delil olarak mükemmel bir düzenlilik bulunmaktadır. Bu da nedensellik ilkesinin geçerliliğinin bir kanıtıdır.
Sayfa 140
Her şeyden önemlisi bugün bilmektedir ki entelektüel yükseliş ile siyasi ve toplumsal gelişme arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Bu anlamda eğer bilim, felsefe ve sanat gibi alanlarda gerileme başlamışsa, o toplumda gerilemeye başlamıştır.
Sayfa 58
Neden Doğuda Din-Batıda Bilim Kazandı?
(11. Yy) Aynı sürede gelişen kelam ve fıkıh disiplinlerinin ortaya koydukları bilgiler ile felsefenin geliştirdiği bilgiler arasında farklılaşmanın oluşması ve bu noktada bir kısım entelektüelin, yöneticilerin ve bu tartışmalara katılan daha çok sayıdaki insanın seçimlerini dinin doğrudan doğruya bildirilmiş önermelerinden yana yapmış olmalarında yadırganacak bir şey yoktur. Buradaki temel sıkıntı sofistik harekete karşı geliştirilen savunmanın benzeri bir savunmanın İslam dünyasına geliştirilmemiş olmasıdır. Bu başarısızlık sonucunda doğuda din batıda ise bilim kazanmıştır.
Sayfa 57
(7/8/9. Yy) İslam dünyasında gerçekleşen entellektüel uyanış ve atılım uzun yıllar kesintiye uğramadan gelişimini sürdürmüş ve bunun bir sonucu olarak hem kendi aydınlanmasını hem de batı için gerçek bir düşünsel dönüşüm olan 12.yy Rönesans'ını yaratmıştır.
Sayfa 117
"Bilimin en ön vasfı, niçin-i göz önünde tutmaktan ibarettir." (Aristoteles)
Sayfa 127
İyi ile kötüyü ayırt eder akıl, aklı dinlemeyen öfkeye çatmadıkça, istek dizginlenmedikçe, doğru davranılmış olunmaz. Çünkü akıl ölçüdür. Dolayısıyla da olup bitenleri kollayıp yönetmek ona düşer.
Sayfa 74