İbnü'l-Arabi Zaman ve Kozmoloji kitaplarını, İbnü'l-Arabi Zaman ve Kozmoloji sözleri ve alıntılarını, İbnü'l-Arabi Zaman ve Kozmoloji yazarlarını, İbnü'l-Arabi Zaman ve Kozmoloji yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya zamanın dışında yaratılmıştır ve zaman yaratılmış dünyanın bir parçasıdır. Allah dünyayı zamanda yaratmadı, çünkü dünyanın yaratıl şından evvel O'ndan gayrı bir şey yoktu ve O da zamandan gayrıdır. Bu yüzden dünyanın yaratılışı zamandaki diğer olaylar ile kıyaslanamaz. Yaratıcının varlığı mantıken dünyanın varlığını öncelemektedir ve bu önce leme kronolojik olarak değildir. Tıpkı "Gün, güneş doğduğunda başlar. dediğimiz gibi güneşin doğmasını günün başlangıcından ayıran hiçbir zaman aralığı yoktur.Fakat mantıken eğer güneş doğmazsa gün başlamaz. Kayyum, Kadim ve Ezeli olan Allah'ın varlığ dünyanın varlığı için bir ön şarttır, sebep değildir.
Zaman, genel anlamda algılarımız tarafından nesnelerin hareketini ve olayları kronolojik olarak tasnif etmek için kullanılan bir araçtır: Hareket veya değişim olmadan zamanın hiçbir anlamı olmaz. Bu yüzden uyurken zamanı hissetmiyoruz. Uyurken ne kadar zaman geçtiğini anlamak için referans alacağımız standart bir harekete (güneş, ay, yıldızlar veya bir saat) ihtiyacımız vardır. Öyleyse zamanın mutlak bir anlamı yoktur: Zaman sadece bir şeye nispeten o şeyin varoluş halini tanımlamak için kullanılır. Bu yüzden İbnü'l-Arabî "zaman" ve "hal" kelimelerini bazen eş anlamlı kullanmaktadır: "İstediğin şekilde söyleyebilirsin: Onun varoluşunun zamanı veya onun varoluşunun hali."
Zaman kavramı, eşyanın kronolojik düzenini ve hadiselerin süresini ilgilendirdiğin için gereklidir. Çünkü nev-i beşerin hayatı hadiselerden ibarettir ve bu yüzden zamanın imzası ömrümüzdeki her şeyde vardır: Biyolojideki yaşlanma sürecinde, mekanikteki zamanı kaydetmede, termodinamikteki zaman okunda ve entropide, birini beklediğimizde veya diğer durumlardaki radikal olarak çeşitlenen fiziksel zamanda. Bu yüzden zamanın gerçekliğini anlamak için fizik, biyoloji, psikoloji ve kozmoloji gibi birbirleriyle alakalı alanlarda araştırma yapmak gerekir.
İbn Arab 'n n dd a ett ğ g b B lmel s n k , her şey n b r sandığı ( sadr ) vardır ve onu bu yolda (tasavvufta) b lmek, as l l mlerden ve l mlerdend r. Çünkü âlem ve ( ç ndek ) her şey, son varlık olan İnsan'ın ( nsan) suret ne göre yaratılmıştır ve sadece İnsan, hem ç hem de dış olarak lahî İmge'ye göre yaratılmıştır. boyutlarındadır ve Allah onları b r sandıkla yaratmıştır. Öyleyse öncel ğ kend s ne a t olan Hak le sonuncusu olan İnsan arasında sayısını Allah'tan başka k msen n b lmed ğ 'sandıklar' vardır.
[11.652.23]
B r şey n "göğsü" onun ön yüzüdür, lk ortaya çıkan şeyd r, bu yüzden onu b lmek çok öneml d r. İbn Arab burada Kur'an'dak şu ayet uygular ve genelleşt r r: "Allah k me h dâyet etmek sterse onun göğsünü "tesl m" (İslâm) üzere gen şlet r, k m de saptırmak sterse onun göğsünü daraltır. ve sank göğe çıkmakla meşgulmüş g b daralmıştı ' (6:125).
Ancak İbn 'Arab , "göğsün her şekl n k nc hal nde olduğunu" ekler.
[11.652.27], çünkü lk hal, şekl n özüdür ('kalp') ve göğüs onun lk görünüşü veya etk s d r. Sonra pek çok şey ve bunlara karşılık gelen "sandıkları" l steler ve "zaman sandığı, Toz'un b ç m kabul ett ğ (an) zamandır" ve "gün sandığı Pazartes 'd r" der [11.652.27].
Dünya merkezli evren anlayışı Dünyanın evrenin merkezinde olduğunu savunmaktadır. Güneş merkezli evren anlayışı ise Güneşin evrenin merkezinde olduğunu söylemektedir. Bunlarla beraber modern kozmoloji, kapalı bir zaman-mekân arenası olan evrenin bir merkezinin olmadığını ve tıpkı dünya (hacmindeki değil) yüzeyindeki herhangi bir noktanın merkez kabul edileceği gibi evrende de herhangi bir noktanın merkez kabul edilebileceğini ileri sürmektedir. Dünyanın veya Güneşin evrenin merkezi olması erken kozmolojide geçerli bir soru olarak kabul edilmekteydi fakat galaksilerin ve Güneş Sisteminin dışında bulunan yıldızlar arasındaki uzak mesafelerin keşfinden sonra geçerliliğini kaybetmiştir.
Tüm bunlara ilaveten, Ibnü’l- Arabî’nin evrenin merkezinin olmadığını söylemesini burada hatırlatmakta fayda vardır [11.677.19].
Bu konu hakkında daha fazla bilgi için şuraya bakınız: Bienkowski (1979).