İçimizdeki Ermeni Sözleri ve Alıntıları
İçimizdeki Ermeni sözleri ve alıntılarını, İçimizdeki Ermeni kitap alıntılarını, İçimizdeki Ermeni en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Aşk ırk, din tanımaz
Bahçelerde mor meni
Verem ettin sen beni
Ya sen İslâm ol ahçik
Ya ben olam Ermeni
Sayfa 66
Hangi dinden ya da milletten olursa olsun, cani cani değil midir?
Sayfa 262 - Can yay.Kitabı okudu
…Bazen de hatırlamak kafa tutmak anlamına gelir…Birileri seni unutmak istiyorsa hatırlayarak kafa tutarsın. Biri seni kovmuşsa hatırlayarak dönersin, biri seni öldürmüşse hatırlayarak dirilirsin.
Sayfa 221 - Can
Murathan Mungan'dan
Yerini bulmamış adalet, katillerini ve kurbanlarını çoğaltır.
Sayfa 13Kitabı okudu
"Şu an aslında hiçbir şey demek istemiyorum. Ne olur siz de bir şey anlıyormuş gibi yapmayın,” demek istercesine, uzun bir iç gevezeliğe döndü suskunluğu. Araştırıp soruşturdukça, meraklarını giderdikçe defterindeki sözcüklere benzedi: yalnızlaştı ve mutsuz azınlık arasına katıldı.
Sayfa 191 - Can Yayınları, 1.Basım(Nisan 2015). Murat YALÇIN'dan
Hüsnü Arkan
Biz Doğu’da bir yola çıktık hâkim bey...
Batı, bizi bu yolda yalnız bıraktı...
Bıraktı da ne oldu?
Bizim öldürme hakkımız doğdu...
Ama az öldürdük...
Bir milyon filan değil...
En çok üç yüz bin...
insandan bahsediyoruz tabii, siz de haklısınız...
Hadi üç yüz elli bin diyelim...
Taş çatlasa beş yüz bin...
Bu beni katil yapmaya yeter mi hâkim bey?
Sayfa 28 - "Talat Paşa'nın Savunmasıdır" yazısı
Her şey bir tarafa, “Ermeni Tehciri”nde ölen, öldürülen onca çocuğu, kadım, yaşlıyı, siyasetle hiç alakası olmamış olan sıradan masum insanı ne yapacağız? Onlara yapılanın bile hesabını sormayacak mıyız?“
1915'in hesabını sormak neden “ecdadımıza” iftira atmak olsun? Sonuçta, hem 1915’i yapanlar hem de kurbanlar bu ülkenin insanları değil
Oya Baydar
Öteki, kim olduğunun hep farkında, ötekiliğini icinde bir yara gibi saklıyor
Sayfa 184 - Can yay.Kitabı okudu
Behçet Çelik
"Birileri seni unutmak istiyorsa hatırlayarak kafa tutarsın. Biri seni kovmuşsa hatırlayarak dönersin, biri seni öldürmüşse hatırlayarak dirilirsin."
Sayfa 221 - Can yay.Kitabı okudu
Bizim kültürümüzde özür dileme refleksi pek yok. Sanırım benlik algımız çok kırılgan; değersizlik hissimiz, yüzleşmemizi fazla riskli ve korkutucu hale getiriyor olabilir.
- Gülayşe Koçak-
“Zabel,” diyorum, “gel isimlerimizi değiştirelim.” Kimse bizi tanımazsa, kimse bize düşman da olmaz.
Eski şeylerin ne yasını tutmak istiyoruz ne intikamını almak.
İsimler, ah o isimler... Eski şeyleri yinelemekten başka bir işe yaramıyorlar.
İsim aramaktan vazgeçecekken Zabel’in aklına bir fikir geliyor. "Benim ismim çaydanlık olsun,seninki de sürahi. Benim soyumun ismi patlıcan olsun; seninkinin patates.”
Gözlerimizden yaşlar geliyor. Biz iki çocuğuz. Birimiz daha ilkokul öğrencisi; diğerimiz ölü. O çırılçıplak; ben önlüklü.
Bir o bağırıyor, “Patlıcan soykırımı!” Bir ben bağırıyorum, “Ne mutlu patatesim diyene!”
Taklalar atıyoruz çimenlerin üzerinde. Sonra yoruluyoruz. O çırılçıplak; benim üzerimde önlük. Aramayın bizi, biz kırlarda mutlu öldük.
-Mine Söğüt-
Ece Temelkuran
"Yalan söylemek yorucudur. Her seferinde derinleşir yalan, büyür, çetrefilleşir. Bir süre sonra yalanın gövdesi, sakladığımız gerçekten daha büyük hale gelir."
Sayfa 58 - Can YayınlarıKitabı okudu
Murathan Mungan
"Dünyayı kaybıyla ıssızlaştıranlar, hatıraları ve emanetleriyle çoğaltırlar."
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
Asıl soru bu değil mi?
Adını ne koyarsak koyalım, 1915'te olan bitene ırkçı milliyetçiliğin gözlüklerini çıkararak bakabilirsek, yani Halide Edib’in tabiriyle “bu fena ve çirkin şey“le yüzleşmeyi başarabilirsek, göreceklerimizi yüreğimiz kaldıracak mı?
Sayfa 256Kitabı okudu