Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı

Emre Gör

II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı Sözleri ve Alıntıları

II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı sözleri ve alıntılarını, II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı kitap alıntılarını, II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Halifelik sıfatını Osmanlı padişahları arasında en çok kullanan o oldu. Bu sıfatın verdiği güçle, Güney Afrika ve Japonya gibi uzak ülkelere din âlimleri göndererek İslamiyet'in oralarda da yayılması için çalıştı. II. Abdülhamid'in Çin'deki tesiri o kadar büyük oldu ki, Pekin'de onun adına bir İslam üniversitesi açıldı ve kapısında Türk bayrağı dalgalandı.”
Sayfa 59 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
“…İtalya'ya gönderilen Osmanlı casusunun bir mektubu bugün Osmanlı arşivindedir. Şehzade Cem'in durumunu araştırmak için görevlendirilen bu Osmanlı casusu İstanbul'a gönderdiği takririnde, Şehzade Cem'in Fransa'dan Roma'ya gittiğini ve Roma'ya bir günlük mesafedeki Çutya'da Şehzade Cem'i Papa'nın oğlu ve Roma halkının karşıladığını, Papa'nın sarayına giden Cem'e muhafızların eşlik ettiğini, hatta kendisine on iki bin filori tahsis edildiğini bildirmektedir.”
Sayfa 32 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Reklam
“Sultan'ı Yıldız Sarayı'na kapandığı için dış dünyadan bîhaber sanmak büyük bir yanılgı olur. Zira II. Abdülhamid Mabeyn-i Hümâyun Teşkilâtı vasıtasıyla devlet adamlarıyla sürekli iletişim halinde olduğu gibi, Hafiye Teşkilâtı ile de olup bitenden haberdar olmuştur. Bu anlamda Mabeyn-i Hümâyun Teşkilâtı Sultan'ın "dili", Hafiye Teşkilâtı ise "gözü" ve "kulağı" olarak nitelendirilebilir.”
Sayfa 65 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
II. Abdülhamid’e Suikast Girişimi Önlenemedi
Bir yığın ihbara rağmen bu suikast, yine de önlenememiştir. Suikast, Singer Fabrikası memurlarından Belçikalı anarşist Edward Jorris, Kafkasya Ermenilerinden Taşnak Cemiyeti üyesi Simoil Kayın, Rusya Ermenilerinden Konstantin Kabulyan ve Simoil Kayın'ın kızı Robina Kayın'ın oluşturduğu “suikast ekibi tarafından planlanmıştı. Suikast 21 Temmuz 1905 günü, II. Abdülhamid'in Cuma namazını kıldığı Yıldız Camii önünde, padişahın tam camiden çıkışı sırasında 100 kiloluk patlayıcı yüklü arabanın infilak ettirilmesi suretiyle gerçekleştirilmiş, 23 kişinin ölümüyle sonuçlanan suikasttan Sultan Abdülhamid yara almadan kurtulmuştu.”
Sayfa 89 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
“Tanzimat'ın (1839) ilânından sonra Osmanlı istihbarat faaliyetlerinin "tecessüs-i ahvâl” adı altında ve Zaptiye Nâzırı'na bağlı olarak yürütüldüğünü görüyoruz.”
Sayfa 44 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
“Bizans'taki dini çekişmeleri ön plana çıkaran bazı din adamlarının ağzında "Ayasofya'da bir kardinal şapkası görmektense Türk sarığı görmek evlâdır" tarzında cümlelerin dolaşması, aslında, Fatih Sultan Mehmet'in fetihten önce kullandığı propagandanın çok güzel bir örneğidir.”
Sayfa 31 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Jurnalcilik
“Herkes ve her şey hafiyelik mevzuu idi. Aile toplantıları, bayram ziyaretleri, gece ziyaretleri, düğün ve cenaze törenleri gözetleme konusu idi. Bu gibi toplantılar resmî hafiyeler tarafından olduğu gibi, hafiye ruhlu âdi şahıslar tarafından da izlenir ve jurnal adıyla saraya rapor edilirdi. Jurnallerin çoğu kin, iftira ve hayal mahsulü ifadeler taşırdı. Tetkik sonunda bu cinsten olduğu tespit edilen jurnallerin sahiplerine ceza verilmezdi; çünkü istihbarat şebekesinin zayıflamasından korkuluyordu. Jurnalciye hiçbir sorumluk düşmemesi sebebiyle hafiyelik saraydan başlamak üzere aile muhitlerine kadar yayılmıştı.”
Sayfa 102 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Kazım Karabekir
"...Fakat kaldırılması gereken yalnız kara barutlu Martin tüfekleri değildi. İlk iş hafiyelik belasının kaldırılması lazımdı. Birçok vatandaş bu pis, yalancı ve zalim teşkilâta girerek tereddi ediyor ve değerli vatandaşlar da bunların ateşine yanıyordu. Bu fakir milletin dişinden tırnağından ayırdığı nice altınlar da bu murdarların kesesine dökülüyordu.”
Sayfa 125 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
İstanbul Valisi Süleyman Kâni İrtem
"Abdülhamid'in sözlerinde, sükûtlarında, dudaklarının hareketlerinde, vücudunun birden kımıldayışlarında, ürpermelerinde, yüzünün kararırcasına sararmasında, gözlerinin parlayışlarında ve donuklaşmalarında bütün ruhuna yalnız bir duygunun hâkim olduğu fark edilebilirdi: Korku! Sebepsiz, mantıksız, şifa bulmaz bir korku! Gördüğü, geçirdiği haller, vakalar onu etrafındakilerden, herkesten itimatsızlığa sevketmişti. Bu itimatsızlık onun devrini bir "korku saltanatı” hâline getiren en kuvvetli sebeplerden biri olmuştur.”
Sayfa 71 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
“Sultan, kuvvetli ve yaygın Hafiye Teşkilatı ile en ince ayrıntılarına inerek her şeyi öğreniyordu. Mesela II. Abdülhamid, bir yabancı büyükelçiye, kardeşinin kaçamak aşklarından en ufak ayrıntılarına varıncaya kadar bahsetmiş ve büyükelçiyi hayretler içinde bırakmıştı.”
Sayfa 77 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.