II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı

Emre Gör

En Yeni II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı sözleri ve alıntılarını, en yeni II. Abdülhamid'in Hafiye Teşkilatı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kazım Karabekir
"...Fakat kaldırılması gereken yalnız kara barutlu Martin tüfekleri değildi. İlk iş hafiyelik belasının kaldırılması lazımdı. Birçok vatandaş bu pis, yalancı ve zalim teşkilâta girerek tereddi ediyor ve değerli vatandaşlar da bunların ateşine yanıyordu. Bu fakir milletin dişinden tırnağından ayırdığı nice altınlar da bu murdarların kesesine dökülüyordu.”
Sayfa 125 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Paul de Regla
“Padişah hesabına casusluk yapmanın aslında bir bağlılık belirtisi olduğuna ve yeryüzünde Allah'ın gölgesi olan kişinin çıkarlarını ve yaşamını korumanın her iyi Müslüman'ın görevi olduğuna kullarını kolayca inandırdı. Saray adamlarını ve gizli raporlar yazan kişileri cesaretlendirmek için, Hazine-i Hassa'yı harcadı; altınları sayesinde, rütbeler, unvanlar, nişanlar dağıttı. Kısa süre içinde, körü körüne bağlılık kârlı bir meslek, padişaha ustaca yaranma biçimi hâline geldi ve itiraf edilmesi en güç tutkuları doyuma ulaştırabilmek için en hızlı araç oldu.”
Sayfa 118 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Reklam
“Aslı olmayan söylentiler Sultan'ı iyice tedirgin ediyordu. Cariyelerin göğüslerinde bomba getirecekleri, Yıldız Sarayı'na tünel kazıldığı v.s. gibi bilafasıla (aralıksız) gece gündüz verilen jurnaller üzerine padişahın akl-ı şuurunu muhafaza etmesi hakikaten şâyân-ı hayrettir.”
Sayfa 110 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
"Her şeyde görülen tazyikât (baskılar), halkı son derece bîzâr (rahatsız) etti. Herkes padişaha karşı husûmet gösterdi. Padişah muhabbeti kalplerden silindi.”
Sayfa 110 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
"Sultan Hamit'in devr-i saltanatını karartan ve halkı kendisinden soğutan illet jurnalcilikti. Hafiyelik ve jurnalcilik bu dönemde âdeta bir sanat hâline geldi. O sanata sâlik ve maharete mâlik olanlar, babaları, anaları, kardeşleri ve dostları hakkında bile -okuyanı inandıracak tarzda- jurnal verdiklerinden her fert birbirinden şüphelenerek babanın evlâda, evlâdın babaya emniyeti kalmadı. Ehibbâ (dostlar) ve akraba ile buluşup görüşmek, müşkilleşti. Hakkında jurnal verilip de bir belâya uğramamak için herkes dilsiz oldu."
Sayfa 109 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Jurnalcilik
“Herkes ve her şey hafiyelik mevzuu idi. Aile toplantıları, bayram ziyaretleri, gece ziyaretleri, düğün ve cenaze törenleri gözetleme konusu idi. Bu gibi toplantılar resmî hafiyeler tarafından olduğu gibi, hafiye ruhlu âdi şahıslar tarafından da izlenir ve jurnal adıyla saraya rapor edilirdi. Jurnallerin çoğu kin, iftira ve hayal mahsulü ifadeler taşırdı. Tetkik sonunda bu cinsten olduğu tespit edilen jurnallerin sahiplerine ceza verilmezdi; çünkü istihbarat şebekesinin zayıflamasından korkuluyordu. Jurnalciye hiçbir sorumluk düşmemesi sebebiyle hafiyelik saraydan başlamak üzere aile muhitlerine kadar yayılmıştı.”
Sayfa 102 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.