Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aristoteles

İlkçağ Felsefe Tarihi 3

Ahmet Arslan

İlkçağ Felsefe Tarihi 3 Gönderileri

İlkçağ Felsefe Tarihi 3 kitaplarını, İlkçağ Felsefe Tarihi 3 sözleri ve alıntılarını, İlkçağ Felsefe Tarihi 3 yazarlarını, İlkçağ Felsefe Tarihi 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Platon, Sanatın Ahlaka hizmet et­mesini ve ona tabi olmasını şart koşar.
Sanat bizim aklımıza değil duygularımıza, mantığımıza değil psikolojimize seslenir. Bu, Platon'un sözleriyle, bi­zim "akılsız, korkak, gevşek, zayıf" yanımıza; sakin, ölçülü, sağduyu­lu yanımıza değil, "coşkun, taşkın, değişken" yanımıza hitap ettiği an­lamına gelmektedir. *****
Sayfa 375 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Aristoteles'in Hocası Platon'un Sanata bakışı, yorumda
Felsefesinin geri kalan kısım­larında, örneğin varlık ve bilgi felsefesinde, ruh öğretisi ve siyaset fel­sefesinde olduğu gibi sanat felsefesinde de Aristoteles bazı noktalarda hocasından önemli ölçüde ayrılmakta ve kendi dehasını oluşturan özel ve kalıcı değeri olan bazı görüşlere sahip bulunmaktadır. *****
Sayfa 371 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İyi bir retorik konuşma açık (clear) ve uygun (appropriate) olmalıdır.
Çarpıcılık, egzotiklik konuş­mayı yapay veya yapmacık bir şekle sokacak ölçüde olmamalıdır. Bir yazarın sanatını gizlemesi ve yapmacıklı olarak değil de, doğal konuş­tuğu izlenimini vermesi önemlidir. Çünkü doğallık inandırıcıdır.
Sayfa 367 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Bir Konuyu Bilen Hocası, Yapan Ustası, Konuşan Cühelası olur. derler
***** Eğitimli insanlar genel ilkeleri orta­ya koyarlar; eğitimsiz insanlar ise herkes tarafından bilinen şeylerden hareket ederler ve onlardan aşikar sonuçlarını çıkarırlar. *****
Sayfa 365 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Bu satırlar bana Orson Welles'in o meşhur şarkısını hatırlattı.Yorumda
Gençlik demek tutku demektir. Gençler sert huylu, ama iyi kalplidirler; idealist, ama utangaçtırlar. Faydalı şeylerden çok soylu işler peşindedir­ler. Henüz sık aldatılmadıkları için başkalarına kolayca güvenirler; bir­ çok kötü şeye henüz tanık olmadıkları için iyimserdirler. Sert huylu, ama adalet severdirler. Akılları ile değil duygularıyla hareket ederler vb. Buna karşılık yaşlılar ahlaki duygular, heyecanlada değil, akılsal hesap­larla hareket ederler. Çok yaşamış, çok aldatılmış, çok hata yapmış ol­dukları için başkalarına karşı güvensiz ve hiçbir şeyden emin değiller­dir. Gençlerin tersine her şeyi gereğinden az yaparlar. Utangaç değil da­ha çok arsızdırlar. Paranın ne kadar zor kazanıldığını bildikleri için cimridirler. Hayatlarına neyin daha soylu olduğu değil neyin yararlı ol­duğu düşüncesi yön verir. Hayatın çok sillesini yemiş oldukları için iyimser değil, kiniktirler, yani her şeyi en kötü tarafından ele alırlar vb.
Sayfa 360 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Hitabet, mantık ve et­hikle ilgisi bulunan bir disiplindir.
Bir saldırıya maruz kalan insanın "kendisini bedensel or­ganlarıyla koruması ne kadar hakkı ise konuşma ve akıl gücüyle sa­vunması da o kadar hakkıdır." Özellikle de insanı insan yapan şeyin bedeni değil de akla dayanan konuşması olduğunu gözönüne alırsak. *****
Sayfa 352 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eğitimin rolü nerede ortaya çıkar?
Bir şehrin iyi ve erdemli olması, o anayasayı pay­laşan insanların iyi ve erdemli olmasına bağlıdır. O zaman sorun in­sanların nasıl iyi ve erdemli olacağıdır. İnsanları iyi ve erdemli kılan üç şey vardır: Doğa, alışkanlık ve akıl. Önce herkesin bir hayvan olarak değil de insan olarak doğması gerekir. İkinci olarak gerek bedensel, ge­rek ruhsal belli bir karaktere sahip olması gerekir. Bazı niteliklere do­ğuştan sahip olmanın bir yararı yoktur, çünkü onlar alışkanlık sonucu değişirler ve onları iyi veya kötü yapan şey alışkanlıktır. Üçüncü ola­rak insan akla sahiptir. Bundan dolayı insanda doğa, alışkanlık ve aklın birbirleriyle uyum içinde olması gerekir. Ama onlar her zaman bir­ birleriyle uyuşmazlar. Akıl doğru olduğunu söylediğinde insanlar do­ğa ve alışkanlıkianna aykırı şeyler yapabilirler. İşte eğitimin rolü bura­ da ortaya çıkar
Sayfa 336 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Parti ayırmaksızın! Türkiye yerelden genele Prebendalizm ve Nepotizm batağında
Aristoteles, birinci türden tedbirler bağlamında, devlet görevlerinde bulunmanın bir kazanç kaynağı olmamasını sağla­yacak yasal ve özellikle mali düzenlemeler yapılmasının her türlü ana­yasanın veya rejimin korunması için üzerinde durulması gereken en önemli şey olduğu görüşündedir. Bunun basit ve kolayca görülebilecek nedeni halkın yöneticilerin kamu parasını iç etmelerine karşı duyduk­ları öfkedir. Onun bir başka kötü sonucu ise ne kamu görevinde bu­lunma yönünde bir arzusu, ne bilgi ve uzmanlığı itibariyle bu görevle­ri işgal etmeye liyakati bulunmayan insanların, sırf bir kazanç kapısı olarak gördükleri için bu görevlere talip olmalarıdır.
Sayfa 327 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Anayasa, "farklı sınıfların sahip oldukları güce uygun ola­rak devlet görevlerinin düzenlenmesidir." Aristoteles yasala­rın anayasaların ilkeleriyle karıştırılmamaları gerektiğini söyler: "Yasalar yöneticilerin kendilerine göre devleti yönettikleri ve yurttaş­ların çiğnemesine izin vermedikleri kurallardır." Aristoteles, anayasa­ların yasalara göre değil, yasaların anayasalara göre yapılması gerektiğini ve öyle de yapıldıklarını belirtir.
Sayfa 316 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Türkiye'nin orta sınıfı son 4 yıldır yok ediliyor
***** Orta sınıfı güçlü olmayan toplumları veya devletleri bekleyen en büyük tehlike ise sürekli bir istikrarsızlık ve devrim ortamıdır. *****
Sayfa 315 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
***** Ne zenginlik, ne özgürlük ikti­darı meşru kılmaz. İktidarın kaynağı liyakattir. İktidarın amacı erdem­dir, yurttaşları erdemli kılmaktır. *****
Sayfa 308 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Devlet ve Paydaşları ?
Devlet, yalnızca aynı yerde yaşayan ve üyelerinin karşılıklı olarak birbirlerine zarar vermemeleri, aralarında mal ve hiz­metlerin değiş tokuşunu sağlamaları için kurulmuş bir topluluk değil­dir. Bunlar "kendileri olmaksızın" bir devletin var olamayacağı şeyler­ dir. Ama "onların tümü" birlikte bir devleti oluşturmazlar. Devlet üye­lerinin mutluluğu için, mükemmel ve kendine yeterli bir hayat için te­ sis edilmiş bir topluluktur. Devletin ereği iyi hayattır. Devlet mutlu ve onurlu bir hayat demek olan mükemmel ve kendine yeterli bir hayat için aile ve köylerin bir araya getirdikleri bir birliktir. Öyleyse kabul etmeliyiz ki, devlet dediğimiz siyasal birlik yal­nızca bir arada yaşamak için değil, soylu eylemlerde bulunabilmek için vardır. Bundan dolayı böyle bir topluma en fazla katkıda bulunanlar, kendileriyle aynı veya daha fazla özgür doğum veya soy asaletine sa­hip olan, ancak siyasal erdem bakımından kendilerinden daha aşağıda olanlardan veya servetçe kendilerinden daha üstün olan, ama erdemce kendilerinden daha aşağıda bulunanlardan daha fazla devletten pay alma hakkına sahiptirler
Sayfa 307 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Politikada anahtar kavram ortak çıkar veya ortak yarar kavramıdır. Yani Adalet
Siyasal rejimleri, yasaları, po­litik kurumları hep bu kavrama göre ölçüp yargılayabiliriz. Toplumun ortak çıkarlarını gözönüne alan, onlara uygun düşen veya onu meyda­na getiren bir rejim, bir yasa, bir yönetici, bir uygulama iyidir; onu gö­ zönüne almayan, ona aykırı olan, onu sağlamayan veya sağlayamayan bir yönetici, bir yasa, bir uygulama kötüdür.
Sayfa 303 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Aristoteles
***** Ailede olduğu gibi devlette de bazı bakımlardan birlik gereklidir, ama devletin esası birlik değildir, çokluktur. Bu çokluğu birliğe ka­vuşturacak ve bir toplum yapacak olan şey ise eğitimdir. *****
Sayfa 301 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Maalesef! Bilmek yahut Bilgi, davranışı değiştirmek için yeterli olmuyor
***** Devlet çeşitli yollarla ve araçlarla yurttaşlarının erdemli ve mutlu olmalarını sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu araç­lardan birinin gelir dağılımını düzenlemek olduğunu biliyoruz. *****
Sayfa 298 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
483 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.