İmam-ı Rabbani

Selahaddin Yaşar

Sayfa Sayısına Göre İmam-ı Rabbani Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İmam-ı Rabbani sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İmam-ı Rabbani kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peygamberimiz, "Ümmetimden 'Sıla' isminde birisi gelecektir. Onun şefaatiyle cennete çok kimseler girecektir" hadis-i şerifiyle kendisinin geleceğine işaret etmiş ve vazifesinin ehemmiyetini hatırlatmıştı.. Bu gaybi ikaz ve ihtarlardan sonra İmâm-ı Rabbani (ks.) "Beni iki derya arasında 'Sıla (birleştirici)' yapan Rabbime hamd ederim" diyerek, henüz 17 yaşında olmasına rağmen.. cihanşümul bir hüviyet bürünen müceddidlik ve müçtehidlik hizmetlerine başladı.
Ahmed Farukî (hz) zamanında, İslam dininin inkişafını durdurup Müslümanların iman ve i'tikatlarını bozmayı hedef alan bütün hücum ve itirazlar "akılcılık" perdesi altında yapılıyordu. Ekber Şah Kur'an-ı kerimin akla uymadığını zannettiği hükümlerini inkâr etmekle kalmamış, Müslümanları da kendi düşüncesini kabule zorlamıştı.
Reklam
İmâm-ı Rabbani hazretleri, "Bütün tarîkatların nokta-i müntehası hakaik-ı imaniyenin (iman hakikatlerinin) vuzuh ve inkişafıdır" diyerek hak tarîkatları dâhilî faaliyetlerde serbest bırakırken, harice karşı ve İslam'ın bütününü alakadar eden meselelerde onların müşterek hareket etmelerini sağladı.
İmâm-ı Rabbani hazretleri, "Ehl-i beyti sevmemek, Hâricilik, ashaptan teberri (yüz çevirmek) Rafizilik, bütün ashabı sevmek ve saymakla birlikte Ehl-i Beyti sevmek de Sünniliktir." diyerek muhataplarını ifrattan ve tefritten kurtarıp Ehl-i sünnet i'tikadında birleştirmeye gayret etti.
“Siz ehl-i tevhid olduğunuzdan, uhuvveti ve ittihadı emreden yüzer esaslı rabıta-i kudsiye mabeyninizde varken, iftirakı iktiza eden cüz’i meseleleri bırakmak elzemdir.”
İmam Rabbani Hazretleri, "Çeşitli tarikat mensubu zevattan duyulan ve görülen şeriata aykırı söz ve işler, içinde bulundukları hâlin onlara verdiği mânevî sarhoşluktandır. Bu durum ise ancak yolda ve yolculukta olur. Sonların sonuna varanların bütün halleri kemâldir" diyerek, onlardaki cezve halinin geçici olduğunu, kişi tekâmül ettiği takdirde öyle hallerin, yerini şeriata uygun söz ve hareketlere terk edeceğini söyledi.
Reklam