Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan, Bir Makina

Julien Offray de la Mettrie

İnsan, Bir Makina Gönderileri

İnsan, Bir Makina kitaplarını, İnsan, Bir Makina sözleri ve alıntılarını, İnsan, Bir Makina yazarlarını, İnsan, Bir Makina yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
124 syf.
8/10 puan verdi
Mekanik Düşüncelerin İnsanın Derinliklerindeki Yankıları
Kitap, makinecilik (mekanist) felsefesine dayanır ve insani varlığı mekanik bir sistem olarak ele alır. Yazar, insan bedenini ve zihinsel süreçleri mekanik bir makine olarak betimler. Ona göre, insanın bütün eylemleri ve düşünceleri neden-sonuç ilişkilerine dayanır ve tamamen maddi süreçlere bağlıdır. La Mettrie'nin yaklaşımı, insan doğasını
İnsan, Bir Makina
İnsan, Bir MakinaJulien Offray de la Mettrie · Havss Yayınları · 198044 okunma
Toland maddenin özsel doğasını keşfetmeye çalışırken La Mettrie'nin sorunu bedenle akıl (mind) arasındaki özgül ilişkinin bulunmasıdır. Bütün sistemini, bu ilişki üzerine kurar.
Süreç Yayınları
Reklam
Eski felsefe kendini yargılamaya değer olanların gözünde daima yerini koruyacaktır...
Süreç Yayınları
Sürekli olarak imgeleme sözcüğünü kullanıyorum çünkü kanımca her şey imgelenir ve ruhun tüm yetileri bunların hepsini oluşturan imgelemeye indirgenebilir.Dolayısıyla yargı, akıl yürütme ve bellek ruhun hiç bir şekilde mutlak bölümleri olmayıp, gözde belirlenmiş cisimlerin, büyülü bir lambadan yansırcasına yollandığı bir tür ilişki ağıdır.
Süreç Yayınları
Ruhun çeşitli durumlarıyla bedeninkiler arasında daima bir bağlantı vardır.
Süreç Yayınları
İnsan öylesine karmaşık bir makinadır ki onun hakkında kesin bir fikir edinmek ve dolayısıyla onu tanımlamak ilk başta olanaksız gibi görünür.
Süreç Yayınları
Reklam
Bir bilge doğayı ve gerçeği incelemekle yetinmemeli, onu düşünebilen ve düşünmek Isteyen az sayıda in­sanın iyiliği için savunabilmelidir...
Süreç Yayınları
Akılsız insanlar başka türlü düşünsün, Vahiy’e (Revelation) inanmamanın na­mussuzluk olduğunu iddia etmeye cüret etsin, kısacası hangisi olursa olsun, doğa dininden başka bir dinin, gerekliliğini savunsun. Bu acınacak ve zavallı bir iddia­dır; tıpkı herkesin kendi benimsediği din hakkında edin­memizi istediği iyi izlenimler gibi. Hiçbir şekilde kalaba­lığın oylarına göz dikmiyoruz. Her kim ki yüreğinde batıl’ı tanrısallaştırmıştır, o, dünyaya erdemi duymak için değil de putlara tapmak için gelmiştir.
Görmeyi sağlayan sonsuz çeşitlilik­teki cisimlerin gerektirdiği kurallar çerçevesinde, tıpkı bir aynanın imgelem içinde belirlenmiş cisimleri gerçeğe uygun bir biçimde göze göstermesi gibi, güneş, hava, su, organizma, cisim biçimleri, kısacası herşey gözde yerleş­tirilmiştir. Kulaldarda, her canlıda çok çarpıcı farklı­lıklar görülür; fakat insanın, hayvanların, kuşların, ba­lıkların bu değişik yapısı değişik kullanımlar getirmez. Tüm kulaklar öylesine matematiksel bir biçimde yapıl­mışlardır ki hepsi tek ve aynı amaca, yani işitmeye yö­neliktirler.
Doğal yasayı nasıl tanımlayabiliriz? O bize, bir şeyin kendimize yapılmasını istemediğimiz için başkalarına da yapmamamızı öğreten bir duygudur. Bu ortak fikre bir de bu duygunun, türün olduğu kadar bireyin de selâmetini sağlayan bir çeşit korku veya kuşku olduğunu ilâve etmeme izin verin; çünkü belki de baş­kalarının parasına veya hayatına saygı duymamızın ne­deni sadece öz malımızı mülkümüzü, şerefimizi ve ken­dimizi korumaktır; tıpkı Tanrıyı sevmelerinin, bunca hayali erdemlere sarılmalarının tek nedeni, cehennem­den korkmaları olan bu Hristiyanlık İxion’lar gibi.
Reklam
Biz kökenimizde bilge olmak için yaratılmadık: belki de organik yetilerimizin bir tür kötüye kullanılması nedeniyle ve yok yere filozof adıyla süslediği binlerce işe yaramaz adam besleyen Devlet sayesinde böy­le olduk. Doğa hepimizi mutlu olmamız için yarattı; evet, hepimizi, yerde sürünen solucanından bulutların arasında kaybolan kartala kadar. İşte bu nedenledir ki doğa, tüm hayvanlara, doğal yasadan, her hayvanın or­ganından normal koşullardaki ihtiyaca göre az veya çok bir pay vermiştir.
İyilik yapmanın,verilen bir şeyi takdir etmenin, değerini bilmenin zevki öylesine büyüktür ki erdemi kendine huy edinmekte, yumuşak, insancıl, şefkatli, merhametli ve cömert (bu tek kelime tüm erdemleri kapsamaktadır) olmakta öylesine büyük bir haz vardır ki erdemli doğmamış olmak şanssızlığına uğrayan kişi benim nezdimde zaten yete­rince cezalandırılmıştır.
İnsan daha kıymetli bir kilden yoğrulmamıştır; doğa sadece mayasını çeşitlendirdiği tek bir hamur kullan­mıştır.
Alışkanlık zevkleri olduğu gibi pişmanlıkları da köreltir ve belki de boğar.
267 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.