Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan ve Halleri

Rene Guenon

İnsan ve Halleri Sözleri ve Alıntıları

İnsan ve Halleri sözleri ve alıntılarını, İnsan ve Halleri kitap alıntılarını, İnsan ve Halleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kurtuluşa ulaşmanın Bilgi’den başka hiçbir vâsıtası yoktur; sadece o, arzuların bağlarını (ve bireysel hâle hâkim olan diğer arızilikleri çözer. Bilgi olmaksızın Selâmet’e (Ananda) ulaşılamaz. Eylem (hem genel manasıyla hem de taabbudî amelleri ifade eden manasıyla karma) cehaletin (avidya) zıddı değildir, onu uzaklaştıramaz; ama Bilgi, tıpkı ışığın karanlıkları yok ettiği gibi cehaleti yok eder. Tıpkı bulutlar dağıldığında Güneş’in aydınlığının yayılması gibi, dünyevî duygulardan (ve benzer bağlardan) doğan cehalet uzaklaşır uzaklaşmaz (bütün yanılsamalar yok olur ve) kendiliğin (Atma) ışıltısı uzakta (varoluşun bütün dereceleri boyunca), bölünmemiş bir hâlde (her şeye nüfuz ederek ve varlığın bütününü aydınlatarak) parlar.”
Sayfa 197Kitabı okudu
Kalp hayatın merkezi olarak düşünülmektedir ve bütün geleneklerde hayat gücüne çok özel bir tarzda bağlı olduğu kabul edilen kan dolaşımının fizyolijik merkezdir gerçekten."
Reklam
"Vedenta sınırsız kavrayış imkanlarına açık, tamamen saf bir metafizik öğretisidir ve bu sebeple de herhangi bir sistemin az ya da çok dar sınırları içine sığdırılabilmesi mümkün değildir."
Sen YayınlarıKitabı okudu
Kök, köksüzdür. Çünkü eğer kökü olsaydı, kök olmazdı.
Sayfa 58 - Sen YayınlarıKitabı okuyor
“Kalpte mukim olan Atma bir pirinç tanesinden daha küçüktür, bir arpa tanesinden daha küçük, bir hardal tanesinden daha küçük, bir darı tanesinden daha küçük, darı tanesinin içindeki tohumdan daha küçüktür; ve kalpte mukim olan Atma aynı zamanda (kesif zuhur sahası olan) dünyadan daha büyüktür, (latif zuhur sahası olan) atmosferden daha büyük, (biçim dışı zuhur sahası olan) gökten daha büyük, bütün bu âlemlerin toplamından daha büyüktür (yani kayıtlanmamış olduğu için her türlü zuhurun ötesindedir.)"
Sayfa 46 - Sen YayınlarıKitabı okuyor
“Dikkat edilirse Atma’nın bu kayıtlanmamışlık haline dair söylenen her şey değilleme biçiminde söylenmiştir. Bunun niçin böyle olması gerektiği kolaylıkla anlaşılmaktadır; zira dilde, her türlü dolaysız doğrulama zorunlu olarak özelleştiren ve sınır belirleyen bir önermedir. Bir şeyi olumlamayla bildirmek, geri kalan her şeyi hariçte bırakmak ve böylece bildirileni belirlemektir.” (İnsan ve Halleri s. 131, Rene Guenon)
Reklam
"Kalp hayatın merkezi olarak düşünülmektedir ve bütün geleneklerde hayat gücüne çok özel bir tarzda bağlı olduğu kabul edilen kan dolaşımının fizyolijik merkezdir gerçekten."
Sayfa 44 - Sen YayınlarıKitabı okuyor
“O halde Varlık birdir ve hatta, metafizik manada bizzat Birlik’tir. Matemetik mana burada zaten geçerli olamaz, çünkü nicelik sahasının çok ötesinden bahsetmekteyiz: Metafizik “bir” ve matematik “bir” arasında ancak analoji mevcuttur yoksa özdeşlik değil. Ve hatta külli zuhurdaki çokluktan söz ederken bile kastedilen niceliksel bir çokluk değildir çünkü nicelik bazı zuhur hallerine özgü bir kayıttan ibarettir sadece. Nihayet, şayet Varlık birse Aşkın ilke “ikiliksiz” dir. Birlik bütün taayyünlerin ilkidir ama yine de bir taayyündür ve bir taayyün olarak Aşkın İlke ile karıştırılamaz.” (İnsan ve Halleri s. 70, Rene Guenon)
“Neticede, çeşitli bölgeler olarak tasvir edilen farklı âlemler, felekler ve unsurî melekutlar farklı hâllerden ibarettir ve böyle bir tasvirin tamamen sembolik olduğu kolayca anlaşılabilir, zira söz konusu âlemleri kateden varlık artık mekân kaydına tâbi değildir. Bu mekânsal sembolizm (…) en kaba şekliyle lafzî manadan başkasını kavramaya muktedir olmayanlar haricinde kimseyi yanıltmayacak kadar doğaldır ve çok yaygın olarak kullanılmıştır. Fakat kavrayışları dünyevî varoluş ve cismanî âlemin sınırları içine gömülmüş olanlar, yanılsamaların en çocukçasıyla bütün hakikati kendi kavrayış seviyelerine indirgemek istemekte ve bir sembolün mahiyetini asla kavrayamamaktadır.” (İnsan ve Halleri s. 182-83, Rene Guenon)
Bu noktada, Aristoteles için de saf aklın aşkın seviyeye ait olduğunu ve külli ilkelerin bilgisini nesne edindiğini hatırlatalım. Bu tür bir bilgi hiçbir surette istidlâlî olamaz, akli sezgi (… keşif) tarafından dolaysız ve vasıtasız olarak elde edilir. Ve akli sezginin, (…) sadece hissi ve hayatî seviyeye ait olan ve fakat bazı çağdaş filozofların açıkça ve tamamen antimetafizik kuramlarında çok büyük bir rol yüklenen sözde “sezgi”yle hiçbir alâkası yoktur. (İnsan ve Halleri s. 82-3, Rene Guenon)
Reklam
“Bireysel “yaşayan nefs” (jivatma) rüya hâlinde “kendi ışığına sahiptir” ve sadece kendi arzusu (kama) vasıtasıyla, tamamen kendisinden kaynaklanan bir âlem üretmektedir. Bu âlemin nesneleri tamamen zihni kavramlardan, yani latif biçimlere bürünmüş fikir (idee) terkiplerinden ibarettir ve bireyin kendi latif biçiminin heyûlasından imal edilmektedir, öyle ki fikri nesneler sonuçta bu latif heyûlanın arizî ve tali tahavvüllerinden başka bir şey değildir. Rüyadaki üretim daima nâkıs ve düzensiz bir nitelik taşıyacaktır ve bu sebeple, vehim (mâyâmaya) olduğu ya da sadece görünüşten ibaret olduğu öğretilir; halbuki mahsûsat âlemindeki uyanıklık hâli içindeyken, “yaşayan nefs” “pratik” bir üretim meydana getirebilen melekelere sahiptir. Mutlak gerçeklik karşısında -bütün zuhur gibi- bu üretimde elbette aynı ölçüde vehmî ve geçicidir; …” (İnsan ve Halleri s. 116-17, Rene Guenon)
En alışılmış anlamında prana kelimesi tam olarak "hayati nefes" ifade etmektedir.
Sen YayınlarıKitabı okudu
“Öyleyse “kurtulmuş”, yani beşeri birey olarak varoluşun kayıtlarından da diğer her türlü özel ve sınırlayıcı kayıttan da (upadhi) azat olmuş varlığın nihai menzili “Aşkın Özdeşlik”tir. Bu kayıtlar bağ olarak görülmektedir. İnsan (daha doğrusu önceden insan olan varlık) bağlarından kurtulduğunda, kendilik (Atma) “bölünmemiş” doğası içinde tam olarak tahakkuk eder ve o zaman insan, Audulomi’nin öğrettiğine göre, hâzır-ı mutlak (sıfatı chaitanya olan) bir bilince sahip olur; nitekim Jaimini de aynısını öğretmekte, fakat bu bilincin -Aşkın Zat’la birleşmiş olması sayesinde- ilâhî sıfatları aşkın melekeleri olarak yansıttığını vurgulamaktadır. İlâhi Bilgi’nin kemâliyle tahakkuk eden eksiksiz kurtuluşun neticesi budur. Müşâhedeleri (dhyana) kısmi olanlarsa, bunun (tamamlanmamış metafizik tahakkuk olarak) etkin tarzda ya da (Batılı mistiklerinki gibi) edilgin tarzda olması fark etmeksizin, bazı yüksek hâlleri tadar, ama hakiki Vuslat’a (Yoga) erişemezler. Halbuki “Kurtuluş” ancak Vuslat’tır.” (İnsan ve Halleri s.188-89, Rene Guenon)
Uyuyan varlık, hiçbir arzu duymadığı ve hiçbir rüyanın öznesi olmadığında, derin uyku halindedir.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.