En acı günlerinden birisini yaşamış olmasına rağmen bir ağacın altında durmuş, “gözümün nuru" dediği namazını kılmaya başlamıştı.
Belli ki böyle durumlarda güç ve kuvvetin gerçek sahibine gönülden yönelmek gerekiyordu.
İslâm'a göre kadın, hukuken hür ve müstakil bir şahsiyetti; erkek ne ölçüde düşüncesini açıklama hürriyetine sahipse, kadın da aynı hürriyete aynı nisbette sahipti. Gerektiğinde bildiği konularda görüşüne de başvurulup istişare edilmeliydi. Nitekim her an vahiyle beslendiği ve hiç kimseye danışma ihtiyacı duymadığı halde Peygamberimiz, bütün insanları alâkadar eden bazı mevzularda, kendi hanımlarının fikirlerini almış ve onların düşünceleri istikametinde hareket ettiği zamanlar olmuştu.
İslâm'a göre kadın, hukuken hür ve müstakil bir şahsiyetti; erkek ne ölçüde düşüncesini açıklama hürriyetine sahipse, kadın da aynı hürriyete aynı nisbette sahipti.
Gerektiğinde bildiği konularda görüşüne de başvurulup istişare edilmeliydi. Nitekim her an vahiyle beslendiği ve hiç kimseye danışma ihtiyacı duymadığı halde Peygamberimiz, bütün insanları alâkadar eden bazı mevzularda, kendi hanımlarının fikirlerini almış ve onların düşünceleri istikametinde hareket ettiği zamanlar olmuştu.
Bu açıdan bakıldığında O’nun risalet günleri sıkıştırılmış dosyalar gibidir; açtığınızda her sayfada önünüze yeni yeni pencere ve kapılar aralamakta, niyet ve nazarınızın duruluğu nispetinde size yeni yeni çözüm alternatifleri sunmaktadır