Bir yazarın ilk kitabı olup da bu kadar nasıl güzel olabilir diye hayranlıkla okuduğum bir kitap oldu benim için. İlk kitabı böyleyse acaba diğer kitapları kim bilir nasıldır diye heyecan veren bir yazar olarak bende önemli bir yer edindi. Mektup türünde olup bu kadar hayranlıkla ve akıcı bir şekilde okuduğum kitaplardan en güzeliydi diyebilirim.
Kitap yoksul bir kadın ve onu karşılıksız seven ve ona dost olan yoksul bir erkeğin mektuplarından oluşuyor. Içinde bulundukları durum, çaresizlikleri, hisleri öyle güzel işlenmişti ki acaba bir sonraki mektubunda ne yazdı diye merakla çevirdim sayfaları... Bu mektuplar öyle mektuplardı ki yoksulluğu, fedakarlığı, dostluğu, sevgiyi, acıyı, mutluluğu her türlü duyguyu görebiliyor ve hissedebiliyorsunuz.
Kitabı okuyunca adının neden İnsan'cık'lar olduğunu daha iyi anladım. Çünkü yoksulluk içerisinde o acıma duygusunun işlenişi çok etkileyiciydi. Çok duygulanarak okudum. Sonunda bir yere varılamamıştı ama ben hayal dünyamda güzel bir şekilde bitirdim. Umarım okursunuz ve aynı duyguları hissedebilirsiniz.