Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Devlet ve Demokrasi

İradenin Davası

Nurettin Topçu

İradenin Davası Gönderileri

İradenin Davası kitaplarını, İradenin Davası sözleri ve alıntılarını, İradenin Davası yazarlarını, İradenin Davası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cennet-cehennem ticaretiyle geçinen ruhsuz sofular, pek çok ruhların Allah'a yaklaşmasına engel oldular. İslâm'da tarikat, şeriatçıların ruhsuz tahakkümünden ruhları kurtarmıştı. O da kendi yolsuzluklarıyla yıkılınca İslâm sahipsiz kaldı. Zamanımızın din yayıcıları, şeriat enkazını toplayıp halkın vicdanına perakende satış yapmakla geçinme yolunu tuttular.s.72
Dergâh Yayınları
Reklam
Millet, ne yalnız coğrafya ve ırk, ne de sade dil ve din beraberliğidir.
Dinde Allah'a teslim olmuş, fani iradelerin yerine Allah'ın iradesini istemektir.
Devletin mesuliyet iradesinde kullananlar mağrur değil, fedakar olmalıdırlar. Kendileri için değil, halkın selameti için yaşamalıdırlar.
Siyaset bir zaman işlerimizi yolunda götürür, fakat hiçbir zaman bizi kuvvetli yapmaz.
Reklam
1968 basımı bir kitap ve günümüz &
Bugün milletin midesine suikast yapan ekonomi idamcılarının yanında, bundan daha beter kaatil olan siyaset idamcıları var ve bunlar ekonomi canavarlarının menfaatleriyle el ele vermiş bulunuyor.
Taklitçilik, milletin varlığını tepeden tırnağa kavrar. Tanzimattan beri yaptığımız türlü ıslahat hareketlerinin muvaffak olamayışı, hepsinin de bizim için felâketlerin kaynağı olan Garbın taklitinden ibaret oluşu değil midir.
Neslin bunalışından sonra memlekette ilim harekatı beklemek, ilmin de sonsuz bir iradeye bağlılıktan doğabileceğini bilmemenin eseri olan bir hatadır.
Realist ahlâklar arasında İngiliz milletinin umumî ahlâkı menfaatçilik en başta yer alır. "Menfaatini bilen adam" ın en göze batanı ise Yahudilerdir.
Reklam
Ölmüşüz, ağlayanımız yok :)
Devlette irade yıkıldıkça vatandaşlar arasındaki hukuki bağlar gevşer; cemiyet nizamı zayıflar. Nizamın bozukluğu güvensizlik şeklinde görünür. Ekonomi ve ticaret hayatında mukaveleye, mektepte muallime, mahkemede hakime güvensizlik başlar. Mabedde imama, beldede valiye, ailede evlada, sokakta polise güvenilmez olur. Şerir(kötü), mahkemede beraat ederken masumlar zindana atılır. Çalışan talebe muvaffak olamaz da para ile diploma alan muvaffak olur, alnından öpülür ve yüksek makamlara el üstünde yükseltilir.
240 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Gayesine ulaşabilen gerçek ve tam irade, fertten başlayan, aile ile devleti yani otoriteyi isteyen, millet ve insanlık basamaklarından da geçerek Allah’a ulaştıran iradedir. Biz damarlarımızdan sızan iradeyi, kendi eserimiz zannetmekle yanılıyoruz. Hakikatte irade birdir. O, istek halinde âleme yaygın kudretin bizdeki adıdır. Aslında kendi kendini isteme halindeki varlığın adı olan bu evrensel iradeye biz sadece iştirak halinde yaşıyoruz. İslâm dünyasının küllî irade, cüz’î irade ayırımı sun’îdir. Benliğimizde barınan iradeyi âlemin iradesinden, daha şahsî ve tam adı ile Allah’ın iradesinden ayırıp onunkine denk bir kudret gibi düşünmek, zavallı insanlığımızın aczinden fışkıran bir kibirden başka bir şey değildir. Hakikatte çarpışan kudretler yok; insanın sefâletleri ile ölçülemeyecek kadar büyük, âleme yaygın bir irade ile bizim ona iştirak eden ruh yapımız vardır. Bu iştirakin anlaşıldığı yerde insan şuur kazanıyor, yolumuz aydınlanıyor. Kurtuluş yolu diye, insan olan varlığımızı, sefaletleri ile birlikte mutlak samimiyet olan ilâhî iradeye ulaştırıp onunla birleştiren hareketler sistemine diyoruz
İradenin Davası
İradenin DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2012223 okunma
921 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.