İran Mektupları

Montesquieu

İran Mektupları Sözleri ve Alıntıları

İran Mektupları sözleri ve alıntılarını, İran Mektupları kitap alıntılarını, İran Mektupları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Laf yetiştirmekten, kendini yetiştirmeyi unutmuş insanlar var.
Osmanlı'nın durumu Mevkilerini ancak para gücüyle elde eden paşalar ,vilayetlere iflas etmiş olarak giriyor, buraları sanki fethedilmiş topraklar gibi soyup soğana çeviriyorlar. Küstah bir milis bu paşaların kaprislerini yerine getiriyor. Meydanlar yıkılıyor, şehirler terk ediliyor, köyler sefil, toprakların ekini ile ticaret tamamen bırakılmış. Bu sert yönetimde suçlar cezasız kalıyor. Avrupa’daki milletler her gün kendilerini geliştirirken, Osmanlılar eski cehaletlerine sıkışıp kalmışlar. Avrupalıların yeni icatlarını ancak kendilerine karşı bin defa kullandıktan sonra benimsemeyi akıl ediyorlar.
Reklam
Kaşlarım çatılacak, etrafa karanlık bakışlar fırlatacağım. Neşe dudaklarımı terk edecek. Dıştan sakin görüneceğim, oysa ruhum kaygılar içinde olacak. Ruhumun çektiği üzüntüleri dışa vurmak için yaşlılık kırışıklıklarını beklemem gerekmeyecek.
Namus kanunlarına uyulduğunda, idam sehpasında can veriyorsun. Adaletin kanunlarına uyulduğunda ise, toplumdan sonsuza dek dışlanıyorsun. Yani önünde sadece şu acımasız seçenek var: Ya öleceksin ya da yaşamaya layık olmayacaksın.
Sayfa 151Kitabı okudu
Bizde bütün karakterler tekdüze, zira hepsi zorlama. İnsanları oldukları gibi değil, zorla benimsetilen hallerini görüyoruz. Kalbin ve aklın içinde bulunduğu bu kölelikte, kendini son derece farklı ifade eden, kendini çeşit çeşit biçimde gösteren doğanın sesini değil, tek bir dil konuşan korkunun sesini duyuyoruz sadece.
Sayfa 101Kitabı okudu
Suçu teşkil eden fiil değildir. Asıl suç, suçu işleyenin bunun bir suç olduğunun bilincinde olmasıdır. Kötülük yaptığına inanmadan kötülük yapanın vicdanı rahattır.
Reklam
Bu kral aynı zamanda büyük bir sihirbaz: Uyruklarının akıllarına da hükmediyor. Onların kendi istediği gibi düşünmelerini sağlıyor. Diyelim ki hazinesinde sadece bir milyon ekü var ve ona iki milyon gerekiyor, uyruklarını bir ekünün iki ekü değerinde olduğuna ikna etmesi yetiyor, onlar da inanıyor. Diyelim ki zor bir savaşı desteklemesi gerekiyor ve hiç parası yok, uyruklarının kafasına bir kâğıt parçasının para olduğu fikrini sokması yetiyor, onlar da hemen ikna oluyorlar. Onlara dokunduğunda her türlü hastalıklarını iyileştirdiğine bile inandırmış uyruklarını. Kralın akıllar üzerinde kurduğu egemenlik bu kadar büyük.
... kendini beğenmişlik, varlığını korumak için gereken miktardan fazla olduğunda insana nasıl da zarar veriyor! Bu tür insanlar diğer insanların kendilerinden nefret etme pahasına da olsa kendilerine hayran olunsun isterler. Üstün olmaya çalışırlar. Oysa eşit dahi değildirler.
Sayfa 255Kitabı okudu
Karşına her an yeni şeyler çıkıyor,gördüğün her şey seni tekrar oluşturuyor,böylece zaman sen hissetmeden geçip gidiyor.
Ruhumun yaralarını ayaklarının dibine sermeme izin ver…
1.000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.