Bir gün çocuk parkının orta yerinde, sırtından bıçaklanmış halde bir erkek cesedi bulunur. Sabah yürüyüşüne çıkan kadınlar cesedi görür görmez çığlığı basmışlar, durumu gören kahveci de polisi aramıştır. Başkomser Bülent, ekibindeki Kudret ile, olay yerini incelemeye giderler. Etrafta hiçbir kamera ya da görgü tanığı yoktur. Üstelik cinayet silahını da bulamazlar. Maktülü araştırdıklarında ise mahalleli tarafından hiç de sevilen biri olmadığını öğrenirler. Ceset kasap Mennan’a aittir ve son günlerde ekonomik olarak güçlenmesi, kimsenin gözünden kaçmamıştır.
Kolay okunan, başlandığı gibi biten ve sonunda okuyucuyu şaşırtan kitaplar herkesin favorisidir sanırım. Bu kitap da, yalın bir polisiye roman olarak, tam da o türden bir kitaptı. Katile her satırla daha çok yaklaştığınızı düşünerek okuturken sonlara geldiğinizde hiç de öyle olmadığını farkediyor, finalde ters köşe yapan bir sonla katile ulaşıyorsunuz. Heyecan ve merakla okutan bir polisiye roman. Sonunda vermek istediği mesajlar ise çok yerindeydi. Devam kitabı “Şikayet”in geleceğinin ise sinyallerini vermiş son sayfada yazar bize. Polisiyeye yeni başlayacak okurlar için çok güzel bir seçim olurdu. Herkese tavsiye ederim.
#İşaret
^
^
#alıntı
Hayat bize iyi ya da kötü insan olmamız için bir işaret göstermez, biz hangi tarafı seçmek istiyorsak olayları ona göre yorumlarız.
^
Etraf tanıdığımızı sandığımız, yabancı insanlarla dolu. İnsanlar maskelerini bir çıkarsa çoğu sevgi bağı yok olur, birbirleriyle konuşmaya korkarlar.
^
Her zaman olduğu gibi bu anın da sonu gelecekti.
^
^
@herdemkitapyayin @onurdikenova #polisiye #bloghemsire #bookstagram #edebiyat
