Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar

Bahriye Üçok

İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar Hakkında

İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Tarih boyunca, İslam toplumunda kadının durumu birçok Avrupalı yazar tarafından yanlış anlaşılmış ve Müslüman kadının “bütün tarih” boyunca erkeğin esiri olduğu veya kafes arkasına itilmiş bir mahpusun hayatını yaşadığı tezi ileri sürülmüştür. Dünyanın her yanında yaşayan kadınlar, bazen siyaset sahnesinin kapılarını açık bularak, bazen de bu kapıları zorlayarak, çoğu zaman tarihçilerin görmezden gelemeyecekleri başarılı roller oynamışlardır. İslamiyet’in ve fethedilen kimi ülkelerin örf ve âdetlerinin etkisiyle kadınların zorunlu tutulduğu sıkıca örtünmeye ve harem hayatına rağmen, Müslüman Türk kadınlar yine de Batılı kadınlardan geri kalmadıklarını ispatlamışlardır. Bahriye Üçok’un alanında ilk ve tüm dünyaya önemli bir kaynak olan çalışması İslam Devletlerinde Türk Naibeler ve Kadın Hükümdarlar’da da ortaya koyduğu üzere, Ortaçağda İslam kadını fıkıh ve hadis müderrisliği, vaizlik, şairlik, vezirlik, müşavirlik yapmıştır. İslam ve Türk kültürü bir araya geldikten sonra ise Müslüman-Türk kadın sultanlar, komutanlar, devlet yöneticileri tarih sayfalarındaki yerini almıştır. 1964 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin “ilk kadın” öğretim üyesi olan Bahriye Üçok’a “doçent” unvanını kazandıran bu önemli çalışma, İslam coğrafyasında hüküm sürmüş Türk naibeleri ve kadın hükümdarları ele alıyor…
Editör:
Enis Batur
Enis Batur
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.Sayfa Sayısı: 208Basım Tarihi: Mart 2020İlk Yayın Tarihi: 1993Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
ISBN: 9786052986264Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 52.7
Erkek% 47.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Bahriye Üçok
Bahriye ÜçokYazar · 5 kitap
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi, senatör, 1983-1987 yılları arasında Ordu milletvekili, 1986'dan sonra Sosyal demokrat Halkçı Parti üyesi ve Eylül 1990'da Sosyal demokrat Halkçı Parti parti meclis üyesi. Hamit Ataç'ın kızıdır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Coşkun Üçok ile evlenmiş ve Kumru isminde bir kızı olmuştur. İlk ve ortaokulu Ordu'da okuyan Üçok, Kandilli Kız Lisesi'ni bitirdi. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Ortaçağ Türk-İslam Tarihi Bölümü'nden alırken, aynı zamanda Devlet Konservatuarı Opera Bölümü'ne de devam etti ve bu bölümü de bitirdi. Samsun ve Ankara'da on bir yıl süren lise öğretmenliğinden sonra,1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu. Aynı zamanda bu fakültenin ilk kadın öğretim üyesidir. 1957 yılında doktor, 1964 yılında "İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar" adlı çalışmasıyla da doçent olmuştur. Arapça ve Farsça'yı iyi derecede bilen Üçok, Kur'an-ı Kerim'e bağlı kalarak İslam dinini çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumladı. Bu nedenle 1960'lı yıllardan itibaren tehditler almaya başladı ve kendini güvende hissetmediği için akademik çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.[kaynak belirtilmeli]1971 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından kontenjandan senatör seçildi ve böylelikle aktif siyasi yaşama atılarak beş yıl boyunca Cumhuriyet Senatosu divan üyeliği yapmıştır. Siyasi tercihini CHP'den yana kullanan Üçok, 1977'de CHP'ye katıldı. 12 Eylül'den sonra açılan Halkçı Parti'nin 1983'de kurucu üyesi oldu. Daha sonra 1983 seçimlerinde de bu partiden Ordu milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 1986'dan itibaren Sosyal demokrat Halkçı Parti üyesi oldu ve 1990Eylül'ünde bu partinin parti meclisi üyesi seçildi. Kasım 1988'da televizyonda yapılan bir açık oturumda, "İslam'da örtünmenin ve oruç tutmanın zorunlu olmadığı" iddialarına dayanan açıklamalarından sonra üzerine birçok tepki çekti ve tehditler almaya başladı. Üçok, 6 Ekim 1990 günü Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Köroğlu Caddesi'nde bulunan evine, Ekspres Kargo tarafından ulaştırılan ve gönderici olarak İlmi Araştırmalar Vakfı'nın göründüğü kitap paketini saat 16.30'da aldı. Bomba olabileceği şüphesiyle paketi kapısının önünde açmaya çalışırken, paketin içine yerleştirilmiş olan bomba patladı. Ağır yaralı olarak Hacettepe Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne kaldırılan Üçok, saat 20:00 sularında burada yaşamını yitirdi. Cenazesi 9 Ekim günü Maltepe Camii'nden kaldırılmış ve Karşıyaka Mezarlığı'na defnedilmiştir. Cinayeti İslami Hareket adlı örgüt üstlendi. Ertesi gün Cumhuriyet Gazetesi'ndeki haberde, olay şöyle aktarılmıştı: Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun'dan sonra türbana karşı tavrı ve laikliği savunmasıyla tanınan SHP Parti Meclisi Üyesi Bahriye Üçok da suikast sonucu öldürüldü. İstanbul'dan Ankara Çankaya'daki evine özel bir kargo şirketiyle yollanan kitap paketini açan Üçok, içindeki bombanın patlaması sonucu ağır yaralandı. İki kolu ve bir bacağı kopan Üçok kaldırıldığı hastanede ameliyata alınamadan öldü. Cinayeti İslami Hareket adlı örgüt üstlendi. Cumhuriyet Gazetesini telefonla arayarak İslami Hareket Örgütü adına konuştuğunu bildiren bir kişi Üçok'u 'tesettür konusundaki düşünceleri yüzünden' cezalandırdıklarını söyledi. Aynı kişi 'İslam'a sınır koyanları öldürmeyi borç bildiklerini' belirtti. -Cumhuriyet Gazetesi, 7 Ekim 1990. Bombalı paketi kabul eden 'kargocu kız' olarak da tanınan Gülay Calap, uzun süre ortadan kayboldu. 16 Ocak 1994 tarihinde İzmir'de PKK'nın yan kuruluşu olarak sayılan Devrimci Halk Partisi'nin İzmir sorumlusu olarak gözaltına alındı. SHP Parti Meclisi üyesi olan Doç. Dr. Bahriye Üçok, katledildiği sırada SHP için bir laiklik raporu hazırlamaktaydı. Üçok, katıldığı toplantılarda sık sık laiklik, kadın hakları ve irtica tehlikesi üzerinde durmuş ve "laikliğin savunucusu ilahiyatçı" olarak tanınmıştır. Fransızca, Arapça ve Farsça bilen Üçok, "İslam'dan Dönenler", "Yalancı Peygamberler" ve "İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar" adlı üç kitap yayımlamıştır. Ölümünün ardından adı, İzmir'de önemli bir meydan, bir bulvar ve bir mahalleye Artvin, Edirne, Kocaeli / Degirmendere ve Ankara'da da birer caddeye, İstanbul Kadıköy Belediyesi tarafından da bir çocuk yuvasına verilmiştir.