Her medeniyet, kendi insan tipini vücuda getirir. O insan tipi de, mensup olduğu medeniyetin sıfat ve karakterleriyle âhenk teşkil eder.
Bir tarafta; Firavun, Nemrut, Aristo, Sezar, Darwin, Freud, Marx ,Lenin, Hitler, Adam Smith ve benzerlerinin kurduğu karanlık ve nefsânî dünya görüşleri...
Onlar ve yetiştirdikleri insan tipleri, dünyaya aslâ rahmet ve merhamet getirmediler. İnsafsız bir maddeciliğin, vicdansız bir kaba kuvvetin, ruhsuz makine ve elektronik âletlerin âdeta putperest olarak insanlığa zulüm ve karanlık getirdiler. Kasvet ve sıkıntılara sebep oldular. Ülkeleri vîrâneye çevirdiler.
Diğer tarafta ise rahmet ve selâmet dini İslam...
İslam medeniyeti, insanlık tarihinde bir kere ulaşılabilmiş bir zirvedir. Bunun sebebi, insandaki fıtrî istîdatların, İslâm sâyesinde ilahi ilim, irfan, hikmet ve faziletlerle mükemmel seviyede teçhiz edilmiş olmasıdır. Yani İslam toplumunun güzide insanları, ruhi ihtilaçlarını ve nefsani problemleri bertaraf ederek, gönüllerini, hakiki İlim ve irfan ile İhya etmişlerdir. Allah'ın verdiği akl-ı selîmi, kalb-i selîmi vicdan ve iz'ânı vahyin ışığında en güzel şekilde değerlendirmişlerdir. İslam ahlakını bütün ihtişamıyla yaşayıp yaşatmışlardır.