Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslamda Kadın ve Cinsellik

Oral Çalışlar

İslamda Kadın ve Cinsellik Gönderileri

İslamda Kadın ve Cinsellik kitaplarını, İslamda Kadın ve Cinsellik sözleri ve alıntılarını, İslamda Kadın ve Cinsellik yazarlarını, İslamda Kadın ve Cinsellik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuran’ın Nisa suresinde, puta tapan Mekkelilere yöneltilen en ağır suçlama onların putlarının dişi olduğu. Yani İslam öncesi Arap toplumu, putlarını dişi yapacak kadar kadının etkili olduğu bir sistem içinde yaşıyordu. Nisa suresinin ilgili ayetleri şöyle: "Onlar Allah'ı bırakırlar da dişilere (putlara) taparlar. Böylece ancak inatçı şeytana tapmış olurlar." Kuran bu hükmü verince bütün İslamcı kesim ve onların erkek egemen kafaları kadın erkek eşitliğini savunmayı, kadınlara danışmayı ve onların sözüne uymayı büyük bir günah kabul etti. Peygamberden rivayet edilen şu sözler onların erkek dünyasının en önemli dayanağı sayılarak sürekli hatırlatılır: "Kim ki kendisini karısının kölesi yapar, o mutlaka sapıktır. Tanrı, kocaya karısının üzerinde mutlak üstünlük (hakimiyet) tanımıştır: Şayet koca bu durumu tersyüz edecek olursa bu takdirde şeytanı haklı kılmış ve kendisine dost edinmiş olanlardan olur."
Sayfa 202Kitabı okudu
Kadının ayağının görünüp görünmemesinin ne gibi günahlara sebep olduğu üzerine tartışmalar yapılan bir toplumda, hele bunun nasıl olacağına erkekler karar veriyorsa, işin nereye vardığı anlaşılabilir. Kadının eve kapatılmasıyla, toplumda sınıflararası uçurumların artmaya başlaması paralel gitti. Bu bir düzenden, başka bir düzene geçişin işaretiydi. Kadının örtünmesi yeni bir ahlak anlayışını, yeni bir cinsel ilişki mantığını, yeni bir dünyayı da beraberinde getirdi. İslamiyet, devlete, giderek imparatorluğa dönüştükçe, kadın da duvarları daha kalın olan perdelerin, evlerin içine kapatıldı. Göçebe toplumundan, askeri demokratik yarı köleci toplumdan, feodal topluma geçiş bir sıçrama. İslamiyet’e geçiş, bu sıçramanın, tarihi anlamda bir ilerlemenin ifadesi. Arap toplumu İslamiyet’le birlikte soyut düşünceye adımını attı, yani felsefi alanda bir sıçrama yaptı. Ama, işte bu ilerleme, ezen ile ezilen arasındaki sınırı keskinleştirdi, ezilen bir cins olan kadını eve hapsetti. Erkeğin baskısı biraz daha arttı. Örtünmenin kadını koruduğu, onun namusunu her şeyin üstünde tuttuğu gibi iddialar, bir ideolojinin kendisini savunması ve bir haksızlığa kılıf arama çabası. Kadının nasıl giyineceğine, nerede oturup nerede kalkacağına kendi karar verecekken, buna erkekler karar veriyorsa, erkekler özgürce giyinirken, kendisi sarıp sarmalanmak zorunda kalıyorsa, bunun neresi beni korumak diye düşünmez mi? Kim köleliği gönüllü olarak kabul eder?
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Örtünme, bütün İslam alemince yapılması zorunlu davranışlardan biri kabul edilir. Yani farz kapsamına girer. Bu emri yerine getirmeyen kadınlar, "İslam dairesinden çıkmış ve dinin esas hükümlerinden dönmekle kafir olmuş" olur.
Sayfa 153Kitabı okudu
9 yaşında...
Hz. Muhammed Hatice’nin ölümünden sonra halası Huvayla bin Hahim’e gider, kiminle evlenmesi gerektiğini söylemesini ister. Huvayla ise kendisine şu cevabı verir: "Şayet el değmemiş bakire biriyle evlenmek istiyorsan, bu takdirde senin çok sevdiğin bir kimsenin kızı olan Ayşe bin Ebu Bekr var. Yok eğer bakire olmayan birisini almak istersen, bu takdirde sana inanan ve seni izleyen Sevde bint Zem’e var ki dul kalmıştır." Hz. Muhammed halasının bu iki önerisini de olumlu karşılar ve beriki kadınla da evlenir. Evlendiğinde henüz 9 yaşında bir çocuk olan Ayşe zamanla büyür, güzel ve çekici bir kadın haline gelir ve Hz. Muhammed üzerindeki etkinliği o ölünceye kadar devam eder.
Sayfa 122Kitabı okudu
Kadının psikolojik bakımdan geri olduğunu kanıtlamak için İslamcı yazarların başvurdukları kaynaklardan birisi de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin ünlü hekimi Profesör Mazhar Osman. Mazhar Osman kadım zayıf gören düşünceleri şöyle gerekçelendiriyor: "Her kadın ayının yarısını, hazırlanma, adet, adetten sonra doğal olmayan şekilde adeta yarı hasta olarak geçirir. Cinsel ilişkide erkek beş dakikada boşaldıktan sonra aşka kayıtsız ve duygusuzken, kadın aşkın mahsulünü dokuz ay karnında, iki sene göğsünde taşır. Hamilelik, doğum ve lohusalığa ait birçok ruhi çalkantılar, doğal ve alışılmış asabiyetler gösterir. Kadınla erkek nasıl birbirine eşit olur? Ruh tıbbında araştırma ilerledikçe ruhiyet ve zihniyet arasındaki farkı daha açık göreceğiz. Kadın heyecanıyla yaşar. Erkek muhakeme yeteneği ile sivrilir."
Kuran’ın erkeklere seslenmesinin en çarpıcı kanıtları, Cennet tanımı ve ceza tehdidindeki unsurlar. Tasvir edilen Cennet, 1400 yıl öncesinin insanları için cazip gelecek güzellikler ve ödüllerle dolu. Bu güzelliklerin en çekici olanı da Cennetteki güzel kadınlar. Kitabın hemen başında Bakara suresinde Allah’ın emirlerine uyanlara şunlar vaadediliyor: "İnananlara, hayırlı işler işleyenlere müjdeler ver ki, onlar için ırmaklar ile sulanan bahçeler de vardır. Bu bahçelerin yemişlerinden birini yedikleri zaman diyecekler ki; eskiden yediğimiz şey, ama görünüşte onları andırırlar. Orada tertemiz kızlar bulacaklar, orada her zaman kalacaklar." Bu tanımlar, Kuran’ın bütün havasına hakim. Cennetin en önemli ödüllerinden birisinin kadın olduğu sürekli vurgulanır. Ama, kadınlara verilmesi düşünülen bir ödülden söz edebilmek mümkün değil. Bu konuda bir ayete rastlamak çok zor. Örneğin kadınların Cennette güzel ve iyi huylu erkekler bulacaklarım söyleyen bir ayete rastlayamazsınız. Bu vaatlerin yalnızca erkeklere yönelik olduğu ortada.
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Yüzeysel ve basit bir kitap
Hep okumak istediğim bir kitaptı. Yıllarca erteledim. Artık zamanı gelmişti. Öncelikle beklentilerimi karşılamadığını söyleyeyim. Türkiye'de bir kesimin büyük saygı duyduğu bir yazardan daha derinlemesine yazılmış bir kitap beklerdim. Kitabın başından beri İslam dini erkek egemen bir dindir tezi üzerinden durmuş. Bu yoruma katılıyorum. Evet din en başından beri erkek egemen zihniyet elinde filizlenmiş ve çiçek açmıştır. Ama burada yazarın kaçırdığı bir nokta var. Erkek egemen zihniyette gelişen bir dinde Kuran ayetleri erkek egemen bir zihniyetin ürünü olarak yorumlanacağı aklına gelmemiştir. Yani bu dini erkek egemen zihniyetin dışında yorumlayanlar ve yaşayanlar olduğunu görmemezlikten geliyor yazar. Tezini güçlendirmek için İslamı sadece bir şekilde yorumlamayanlar üzerine yoğunlaşıyor ve diğer tüm yorumları yok hükmünde sayıyor. Zaten yazarın birçok eleştirisinin yapı taşını oluşturan hadis külliyatı da bu erkek egemen zihniyetin ürünüdür. Farklı yorumları görmezlikten gelerek tezini ispatlamaya çalışan yazar bana göre dersine iyi çalışmamıştır. Bu da kolaycılık ve basitliktir. Daha derinlemesine bir araştırma beklerdim.
İslamda Kadın ve Cinsellik
İslamda Kadın ve CinsellikOral Çalışlar · Güncel Yayıncılık · 200522 okunma
Feminizm=Kadın Diktatörlüğü
İşte kadın erkek eşitliği herzesini savunanların asıl gayesi, kadın diktatörlüğü. Yani sınıf ayrımına son diyenlerin, 'proleterya diktatörlüğü' diye özetlenen özlemlerinin bir benzeri...
Sayfa 179
Kadın, şeriatın dar cenderesinin dişlileri ara­sında öğütülüyor. Özgür ve eşitlikçi dünyaya bu nedenle en çok kadınların ihtiyacı var ve en çok onların desteği gerekli.
Kadın, tek gözü dışında her yanını kapatarak sokağa çı­kacak, günün belli saatlerinde ve belli yerlerde dolaşabile­cek, kocası ne zaman koynuna çağırsa istese de istemese de gelecek, evine kapanıp kendini yalnızca çocuklarının eğitimi­ne ve kocasının emirlerini yerine getirmeye verecek, kötü­lük, fitne ve uğursuzluk alâmeti sayılacak, mirastan yarım pay alacak, şahitliği yarım sayılacak, dayak yediği, yataktan atıldığı zaman bunu bir Kuran emri kabul edecek... Buna benzer başka yüzlerce olumsuz emir ve yasakla çevrili buluna­cak...
Reklam
Cennet konusunda kadının ne yapacağını pek düşünmeyen İs­lamcı kesimin sözcüleri, iş Cehenneme gelince kadını hatırlayıverirler. Kadınlar, Cennet ödülünden çok Cehennem kor­kusuyla eğitilmeye ve onlara boyun eğdirilmeye çalışılır.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.