Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslamda Şiddet

Arif Tekin

En Eski İslamda Şiddet Sözleri ve Alıntıları

En Eski İslamda Şiddet sözleri ve alıntılarını, en eski İslamda Şiddet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş dini İslam
Nasıl bir yaratıcı insanlara boyun kesmeyi, insanları asmayı, el ve bacak kesmeyi önerir! Aynı korkunç ifadeler Enfal suresinde de geçiyor: 'Ben inkar edenlerin kalplerine korku salacağım, artık onların boyunlarını ve her parmağını vurun' deniliyor.
Sayfa 25 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Din kitaplarını okuyup anlayana ateist, okuyup anlamayana dindar denir.
Reklam
Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder. (George Orwell, 1903-1950)
İslam hakkında hangi Müslüman konuşursa genelde şunu söyler: Ah kardeşim ah! İslam nerde ... İslam aleminde bugün olup bitenler nerde? İslam çok iyi bir sistemdir; ne yazık ki bugün İslam ülkelerinde yapılanların İslam'la alakası yoktur. .. Çevremizde hep bu tür söylemlerle karşılaşırız. Halbuki bunu diyenler Kur'an'ın ne dediğini, neler içerdiğini de bilmezler. En cahil Müslüman bile bunu rahatlıkla söyler; adeta herkes bunu ezberlemiş durumda. İşte işin en zoru da, bir fikrin/inancın mahiyetini (teori ve pratiğini) bilmeden, kişinin/kişilerin gözlerini kapatıp rastgele inanmasıdır.
Hz. Muhammed, tarihte nerdeyse eşi-benzeri olmayan bu infazları işlerken; kendini haklı çıkarmak için olaydan hemen sonra indirilen şu ayeti kullanıyor: "Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir ya da bulundukları yerden sürülürler. Bu, onlar için dünyada bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır." (6) Ayet çok net ve açık; sadece katledilenlerin isimleri geçmiyor. Bir tarafta insanları yaratan, merhametli tanrı; diğer tarafta insanları öldürün, asın, çarmıha gerin diyen bir tanrı! Ayet çok açık ve net olduğu için bunun üzerine yorum yapmak, ek bir şey söylemek gereksizdir. (6) Maide suresi, ayet 33.
Buhari'nin konuya ilişkin açtığı başlıklardan birkaçı şöyledir: 'Kendileri can verene kadar Hz. Muhammed'in kanlarını durdurmak istemediği mürted ve Allah düşmanları';(7) 'Can verene kadar kendilerine su verilmeyen mürtet ve Allah düşmanları';(8) 'Hz. Muhammed'in, savaşçıların gözlerini çıkardığı bölümler';(9) ve 'Deve sidiğiyle hastayı tedavi etme bölümü' gibi başlıklar var Buhari'de ve tüm bu başlıklarda ilgili konu hakkındaki hadisler işlenmiştir.(10) (7) Buhari, Hudut, bab 16/6803. (8) Buhari, Hudut, bab 117/6804. (9) Buhari, Hudut, bab 118/6805. (10)Buhari, Tıp bölümü, bab 6/5686.
Reklam
Demek ki bir insan inanmaya karar verirse illa ki bir bahane bulmaya çalışır; kolay kolay inancından vazgeçmez.
Ganimetlerden alınan pay hakkında:
Daha sonra da Hz. Muhammed'e ve ailesine bu ganimetlerden pay ayrılması için bu kez özel ayet iniyor. "Eğer Allah'a ve (hak ile batılın) ayrılma gününde, o iki topluluğun karşılaştığı (Bedir) gününde kulumuza (Muhammed'e) indirdiğimize (ayetlere) inanmışsanız bilin ki aldığınız ganimetlerin beşte biri Allah'a, peygambere ve onun akrabasına, yetimlere, yoksullara ve yolcu(lar )a aittir. Allah her şeye kadirdir." anlamındaki ayet geliyor. Hz. Muhammed bu ayete dayanarak hem kendine, hem de akrabasına -savaşlarda elde edilen ganimetlerden maaş bağlıyor: Özel ödenek ayırıyor. (69) Hz. Muhammed bu ayet inince, daha önce beklettiği o malı ilgili arkadaşları arasında dağıtıyor ve 1/5'ini de kendine alıyor. Çünkü artık fetva yukarılardan gelmiş, o talan malının kullanılmasında sakınca yoktur diye Allah tarafından izin verilmiştir. Diyelim bu ganimet malından kendine maaş bağlaması normaldir; peki yakın akrabasını niye bu işe karıştırıyor? Bugün iktidarı elinde bulunduranların kendi çevrelerine dağıttıklarının aynısını o da yapmış; üstelik de bunu tanrı buyruğu olarak halka duyurmuştur. Yine bugün eğer kimi devlet yöneticileri devletin malını yiyorsa, bunlar zalimliklerinden bunu yapıyorlar; ancak Hz. Muhammed'in yaptığı daha farklı: Talanlara kutsallık örtüsü giydiriyor. (69) Enfal-41
Kimileri sanıyorlar ki o coğrafyadaki insanlar Hz. Muhammed'den olumlu bir şey gördükleri için İslamiyet'i benimsemişler. Bu düşünce kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Kısa bir örnek verelim. Yukarıda ilk bölümde anlatıldığı gibi 7-8 kişilik bir grup Medine'ye gelip Müslüman olduklarını söylüyorlar. Ancak Medine havası onlara iyi gelmediği için Hz. Muhammed onları başka bir bölgeye gönderiyor. Bunlar gittikleri yerde çoban Yesar'ı öldürüp 14-15 deveyi alıp götürüyorlar. Hz. Muhammed onları yakalamak için silahlı birkaç kişi gönderiyor. İşte o baskındaki Müslümanların başındaki sorumlu kişi konumuz olan Kürz b. Cabir idi. O baskın hicri altıncı yılında oluyor; buradaki ise nerdeyse Medine döneminin henüz bir yılı bitmişken oluyor. İşte bu adam ilk başta kendi adına çapulculuk yapıyor; zamanla Hz. Muhammed güçlenince Kılıç Müslümanı oluyor ve bu kez İslam adı altında yine baskınlarına devam ediyor. Değişen bir şey yok; sadece formülün ismi değişik. Bunlarınki böyle: Güç ve fırsatlar nerdeyse bunlar orda.
Beni Kaynuka Baskını hakkında:
Burada kısa bir hatırlatma yapmadan geçemeyeceğim. İslami kesim bunları haksız çıkarmak için şöyle bir bahane öne sürmüşler: Bu insanlar daha önce Hz. Muhammed'le antlaşma yapmışlardı; ancak Bedir harbinden sonra yapılan antlaşmayı bozdular. Dolayısıyla Hz. Muhammed bu konuda haklıydı gibi bir savunma söz konusu. Bir kere bu insanlar Medine'nin yerlileriydi. Hz. Muhammed ise buraya yaklaşık 20 ay önce gelip yerleşmişti. Hal böyle olunca yabancı birinin gelip yerlilerle pazarlık yapması bir kere eşyanın tabiatına aykırıdır. Şöyle düşünelim: Bugün dünyanın en süper insanı diyelim kalkıp Türkiye'ye gelse ve bir yıl sonra da parçala yut misali başlayıp insanları rahatsız etse ve hatta onları öldürmeye başlasa, kız ve kadınlarını cariye olarak kullansa ve kusura bakmayın ben tanrıdan gelirim dese kimse bunu kabul eder mi? Etmez! Kaldı ki Hz. Muhammed olumlu olarak o insanlara bir şey de göstermemiş ki ikna olup inansınlar.
Reklam
Yahudilerin o zaman da zorlu rakipler oldukları bir gerçek. Örneğin Hayber baskınında Zeynep adında bir Yahudi kadın, Muhammed'i öldürmek için ona zehirli yemek veriyor. Hz. Muhammed ölmüyor; ancak bu zehir onun iç organlarına etki yapıyor ve ölene kadar acısını çekiyor. Hatta dudaklarında yaralar meydana geliyor. Bu olay hem Buhari, hem de Müslim'de ortak olarak işlenmiştir. (89) (89) Buhari, Menakıb-i Ensar, bab 52/3941.
Beni Kaynuka baskınına neden olan veya bahane gösterilen bir olay da şöyledir: Müslümanlardan bir kadın bir Yahudi dükkanına gidiyor. Orada bulunanlar kadınla alay ediyorlar. Öyle bir durum oluyor ki kadının avret yeri ortaya çıkıyor. Bunu duyan bir Müslüman gidip müdahalede bulununca da kavga çıkıyor ve bu adam orada öldürülüyor. Bunun üzerine yukarıda anlamını sunduğum, 'Bir topluluktan hıyanet kuşkusu duyarsan, antlaşmaya bağlı kalmayacağını onlara bildir' ayeti burada iniyor. Hz. Muhammed onları muhasara altına alıp daha sonra teslim alıyor ve yukarıda anlatıldığı gibi Medine'den sürüp mallarına da el koyuyor. (92) (92) Salibi, Sübülü-1 Hüda, c. 4/266.
Hayber Baskını hakkında:
Hicretin 7. yılında meydana gelen Hayber baskınında Hz. Muhammed ele geçirdiği kadınlardan kendine Safiye adında bir Yahudi kadın seçiyor. Kadın 17, Hz. Muhammed ise 60 yaşında. Ayrıca Hayber'in tüm arazisine el koyuyorlar. Katledilen gidiyor, kalan Yahudiler de amele gibi Hayber'i işletip Müslümanlara yediriyorlar. Öyle ki Hz. Muhammed'in tüm hanımlarının yıllık masrafları Hayber gelirinden sağlanıyor. Bu savaşa Müslümanlardan 20 kadın; yaralıları tedavi etmek, yemek hazırlamak gibi görevler için katılıyorlar. Hz. Muhammed ganimet dağıtırken onlara normal pay vermiyor; ancak Yahudi kadınlardan ele geçirdikleri kolye, yüzük gibi kıymetli ziynetlerden onlara veriyor. İçlerinden bir kadın anlatıyor: Ben de bu baskına katılmıştım. Hz. Muhammed, onlardan ele geçirdiği ziynet eşyasından boğazıma kendi eliyle bir kolye taktı diyor. Kadın yemin içiyor ki, ben hayat boyu bunu boğazımdan çıkarmayacağım ve ölsem de benimle birlikte mezarıma bırakın diyor. Yine adamın biri anlatıyor: Hanımım da bu baskına gelmişti ve hamileydi. Doğum yaptı. Hz. Muhammed hanımıma pay vermedi; ancak ona ve yeni doğan çocuğuma o ganimetlerden hediyeler verdi diyor. (110) (110) a-İbni Kesir, Bidaye, c. 57. b-Vakıdi, Megazi 2/686. c-Halebi, İnsanu'l uyun, 3. cilt, Hayber başlığı altında.
yıldızlı*
Dünyada ölümlere en çok sebebiyet verenler kutsal dinlerdir. Sadece Haçlı seferlerini düşünelim: İki asır süren bu savaşta milyonları aşan insanlar katledildi. Öyle bir tanrı düşünelim ki, belli bir aşamaya kadar Yahudilik diyor ve hatta tatil günlerini bile belirliyor; cumartesi diyor. Ama bir gün geliyor; hayır ben bu sistemi kabul etmiyorum, sistem laçka olmuş; bunu ortadan kaldırıyorum ve Hz. İsa'yı farklı bir dinle gönderiyorum diyor. Tanrı o eski dine (Yahudiliğe) veya mensuplarına o kadar kızıyor ki, daha önce belirlediği cumartesi tatilini pazar'la değiştiriyor. Yaklaşık beş asır bu yeni sistemle idare ediliyor. Ondan sonra bunu da beğenmiyor. Bu sefer Muhammed'i farklı bir formülle gönderiyorum diyor ve haftalık tatil gününü (öyle diyelim) yine değiştiriyor cuma günü diyor ve artık benim tanrı olarak size Muhammed formülünden başka da formülüm yoktur; sonsuza kadar bununla idare edeceksiniz, bir daha da benden bir şey istemeyin diyor ve günümüzde de bu sistem pek çok taraftar buluyor. Dahası var; anlatacağım ki on yıllık Medine döneminde neler olmuş neler... Peki, tanrının incitmeden, kan dökülmeden önerebileceği güzel bir formülü yok mu, sistemini kanla mı ayakta tutmaya çalışıyor? Var da, biz mi bilmiyoruz? Burada filozof olmaya gerek yok. Dediğim gibi; böylesine basit çıkarımlarla aslında bu kutsal dinler denen sistemlerin tanrısal merkezli olmadığı rahatlıkla anlaşılabiliyor. Ama maalesef değişik nedenlerden dolayı varlıklarını sürdürüyorlar.
Peki; Zeyd neden bu kadar yoğun olarak baskınlara gönderiliyordu? Burada herhalde bir şeyler yazma zamanı geldi. Malum Hz. Muhammed'le Zeyd'in eşi Zeynep'in evlilik hikayesi meşhurdur. Ben burada o hikayeyi anlatmıyorum. Burada farklı bir şey yazacağım. Zeynep Hz. Muhammed'in halası Ümeyme binti Abdulmuttalip
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.