"Her doğum önemlidir. Ne getirir bilinmez. Hangi müjdelerle gelir, ne belalar getirir, nevzat. Bizimle uyuşur mu, uyuşmaz mı, benzer mi bize? Benzemez mi? Sorun ona, ne getirdin bize diye."
1487 temmuzunun en sıcak günüydü, ayın 17'siydi. O gün, zaten tedirgin edici bu doğumlara, daha tedirgin edici bir yenisi eklendi. Müneccimler, bu artık olağan karsiladiklarindan da daha çoğunu hissettikleri tedirginliğin verdiği duygularla, suya baktılar, kuma baktılar, sayılarla oynadılar , yıldızlara ve aya çevirdiler gözlerini. Hemen hepsi bir konu üzerinde anlaşmışlardı. Nevzat, bu tedirginlik verici küçük bebek, aynı etkisi altındaydı, onu her şeyden çok ay etkileyecekti.
Her doğum önemlidir. Ne getirir bilinmez. Hangi müjdelerle gelir , ne belalar getirir , nevzat. Bizimle uyuşur mu , uyuşmaz mı, benzer mi bize ? Benzemez mi ? Sorun ona , ne getirdin bize diye.