Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hatıralar ve Şehir

İstanbul

Orhan Pamuk

En Eski İstanbul Sözleri ve Alıntıları

En Eski İstanbul sözleri ve alıntılarını, en eski İstanbul kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruhumdaki bu kırılmayı hissediyor, yaklaşan yalnızlığımdan telaşa kapılıyor, içine düşmekte olduğum karanlığın bir hayat tarzı olmasından korkarak herkes gibi olmaya karar veriyordum: Onyedi-onsekiz yaşlarımda bir dönem herkesi güldüren, her fırsatta şaka yapan, herkesle arkadaşça, hatta serserice iyi geçinen bir cemaat adamı gibi gözükmeyi başardım... Herkesin kafayı fazla takmadan yaptığı şeyleri yapabilmek için niye benim dişimi sıkmam, gayret etmem, sonra da poz yaptığım için kendimden nefret etmem gerekiyordu?
Hayata bir anlam verme merakı olan herkes ömründe en azından bir kere doğduğu konum ve zamanın anlamını da sorgular.Dünyanın bu köşesinde, bu tarihte doğmamızın anlamı nedir? Bize, piyangodan çıkmış gibi verilen, sevmemiz beklenilen ve en sonunda içtenlikle sevmeyi başardığımız bu aile, bu ülke, bu şehir adil bir seçim midir?
Reklam
"Her sene üç beş gün yağmasına, şehrin bir hafta on gün kar altında kalmasına rağmen, kar her seferinde İstanbulluları ilk defa yağıyormuş gibi hazırlıksız yakalar; yollar kesilir, savaş ve felaket zamanlarında olduğu gibi ekmek fırınlarının önünde hemen kuyruklar oluşur ve en önemlisi bütün şehir aynı konunun, karın etrafında bir cemaat duygusu ile birleşirdi."
"Eski Boğaz yalıları, poyraza ve kış soğuğuna karşı korunaklı da değildiler ve ısıtılmaları bile zor ve masraflıydı. Cumhuriyet döneminin yeni zenginleri Osmanlı paşaları kadar güçlü olmadıkları ve Taksim çevresindeki semtlerde, uzaktan Boğaz'a bakan apartman katlarında otururlarsa kendilerini daha Batılılaşmış hissedecekleri için eski Boğaz yalılarını iktidardan uzaklaşmış Osmanlı ailelerinden, fakir düşmüş paşa çocuklarından, A.Ş. Hisar gibilerinin akrabalarından satın almadılar."
"Hayat o kadar berbat olamaz diye düşünürüm bazan. Ne de olsa, sonunda insan Boğaz'da bir yürüyüşe çıkabilir."
Gençlik Yıllarım
“İlk gençlik yıllarımda, böyle bir boğaz yangını patlak verdiğinde arkadaşlar birbirine telefon eder, arabalara doluşulur takımlar halinde, mesela Emirgan’a gidilir, burada deniz kıyısına yan yana park eden arabalarda yeni moda olan teypten Creedans Clearwater Revival dinlenirken, yandaki çayhaneden gelen kaşarlı tostları yer, çay ve bira içerken karşıyakada, Asya’da yanan yalının esrarengiz alevleri seyredilirdi.”
Reklam
Pamuk çocukluk ve gençliğini anlatırken
"Ruhumdaki bu kırılmayı hissediyor, yaklaşan yalnızlığımdan telaşa kapılıyor, içine düşmekte olduğum karanlığın bir hayat tarzı olmasından korkarak herkes gibi olmaya karar veriyordum: On yedi on sekiz yaşlarımda bir dönem herkesi güldüren, her fırsatta şaka yapan, herkesle arkadaşça, hatta serserice iyi geçinen bir cemaat adamı gibi gözükmeyi başardım... Herkesin kafayı fazla takmadan yaptığı şeyleri yapabilmek için niye benim dişimi sıkmam, gayret etmem, sonra da poz yaptığım için kendimden nefret etmem gerekiyordu?"
Unutmanın Yolu
Yıkıp yakıp yerine "Batılı, modern" bir apartman dikmek de unutmanın bir yoludur.
Manzara
Manzara resminin asil konusunun manzaranın kendisi kadar uyandırdığı duygu olduğunu hatırlayalım.
"Şehrin manzaralarına bakmak, sokaklarda yürüyerek, gemiyle gezinerek, İstanbul'un verdiği duyguları görüntülerle birleştirmektir, ama gezinerek şehrin manzaralarını seyretmek bu değildir yalnızca, bir de içinde bulunduğunuz ruh halini şehrin size verdiği görüntülerle birleştirebilmektir. Bunu hünerle ve içtenlikle yapmak, insanın hafızasında şehrin görüntülerini en derin ve içten duygularla, acıyla, kederle, hüzünle ve zaman zaman mutluluk, yaşama sevinci ve iyimserlikle birleştirmektir." Orhan Pamuk/Resimli Istanbul Hatıraları ve Şehir
Reklam
"Hayat o kadar berbat olamaz" diye düşünürüm bazan."Ne de olsa sonunda insan Boğaz'da bir yürüyüşe çıkabilir."
uykuyla uyanıklık arasındaki o tatlı bölgede, bunu düşünmenin bana iyi geleceğini bildiğim için hep birilerini öldürdüm. Bir kısmı yakın akraba, hatta ağabeyim gibi iyice yakın kişiler, bir kısmı siyasetçi, edebiyatçı, bir kısmı esnaf, çoğu da hayali kişilerden özür dilerim. Kedileri aşkla, dostlukla sevip, bir inançsızlık, umutsuzluk ve boşluk anında kimse görmeden onlara bir tane çakıp güldüğüm, sonra utandığım, içimin kediye şefkatle dolduğu da çok oldu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.